Pirinç esareti

Güncelleme Tarihi:

Pirinç esareti
Oluşturulma Tarihi: Ocak 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

Kaptan Mustafa Tahmaz, geçtiğimiz yıl haziran ayı başında, Tayvan Hükumeti'nin Liberya'ya hibe ettiği 13 bin ton pirinci, Alper Bilici adlı şilebe yükleyerek hareket etti. Şilep, 42 gün süren 14 bin millik yolculuktan sonra, temmuz ortalarında Liberya'nın başkenti Monrovia'ya ulaştı. Silahlı bir grup, daha ilk geceden gemiye baskın düzenledi. Bu tür korsan eylemlere karşı hazırlıklı olan gemi personeli, saldırıyı püskürtmeyi başardı. Gemidekiler, getirdikleri yükün bu ülke insanı için ne demek olduğunu, sonraki günlerde daha iyi anladılar.

GEMİYE HÜCUM

Alper Bilici gemisinin Monrovia Limanı'na getirdiği 13 bin ton pirincin varlığından, iki gün sonra, tüm Liberya halkının haberi oldu. Ülkenin en ciddi gazetesi The Inquirer, haberi birinci sayfasından duyurunca, başta resmi görevliler olmak üzere yüzlerce Liberyalı, bir pişirimlik pirinç alabilmek için sıraya girdi. Askeriye, polis teşkilatı ve diğer resmi kurumlarda çalışanlar, adam göndererek kaptandan resmi yazı ile ‘‘bir miktar pirinç’’ istiyorlardı.

Kaptan Tahmaz'ın iddiasına göre, Liberya'ya bedava gelen 50'şer kiloluk yaklaşık 265 bin çuval içindeki 13 bin ton pirinç, Devlat Başkanı Prens Charles Taylor'ın gizli sahibi olduğu Bridge-Way şirketi tarafından marketlere satıldı. Lübnan asıllı George Haddad'ın kağıt üzerinde sahibi göründüğü firma, çuvalını 22 dolardan sattığı pirinçten, 5 milyon 830 bin dolar kazandı. Bridge-Way firmasının yetkilileri, ambarın tabanında bulunan ve rutubet nedeniyle bozulan 760 çuval pirinç için gemiye, 265 bin dolar ceza kestiler.

ÖLÜM TEHDİDİ

Mustafa Tahmaz’ın bozulmaya yüz tutmuş pirinci halka bedava dağıtılmasını yetkililer hazmedemedi. Resmi kuvvetler, Kaptan Tahmaz ve arkadaşlarını ölümle tehdit etmeye başladılar. ‘‘Pirinç bittiyse para verin’’ diyorlardı. ‘‘Para yok’’ cevabını alınca, resmi üniformalı 150 kişi, bir geceyarısı gemiyi bastı. Kaptan Mustafa Tahmaz ile ikinci kaptan ve çarkçıbaşı hapse atıldı. Polisler, kaptan ve arkadaşları için, ‘‘Bize ateş etti’’ şeklinde rapor tuttular.

Öte yandan, gemiyi basanlar, personelin özel eşyaları dahil, kıymetli buldukları ne varsa alıp götürdüler. Gemiye el koyduklarını söylediler.

Kaptan Tahmaz, geminin ülkedeki acentası aracılığıyla, 5 bin dolar rüşvet verip ikinci kaptan ve çarkçıbaşının serbest bırakılmasını sağladı. Serbest kalan ikinci kaptan ve çarkçıbaşı, gemiyi Monrovia Limanı'ndan hareket ettirip, kaptanı almadan Liberya karasularından çıktılar.

RÜŞVETÇİ MAHKEME

Geminin acentesinde çalışan Amerikalı Daniel Talbert, ‘‘polise mukavemet, ateş etmek’’ gibi suçlardan, 16 yıl hapisle yargılanan Tahmaz'ın duruşmasına, cebinde binlerce Amerikan Doları ile geldi. Herkes dışarıya çıkarıldı. İçerde, Tahmaz, Talbert, hakim, savcı ve avukattan başka hiç kimse kalmadı. Liberya'da hemen her yerde hakim olan doların o sihirli gücü, Tahmaz'ın kefaletle serbest bırakılmasını sağladı.

Kararı veren mahkeme üyeleri, ‘‘4 gün sonra yine mahkemeye geleceksin’’ dedikleri Kaptan Tahmaz'a, aldıkları dolarların hatırına ‘‘Akşama Liberya'da olma’’ uyarısında bulundular. Kaptan Mustafa Tahmaz, acenta görevlisi Daniel Talbert'le birlikte, soluğu havalimanında aldı. Pasaportu gemide kalan Tahmaz, akşam olmadan, havalimanında alelacele hazırlanan uyduruk bir seyahat belgesiyle Cessna tipi uçağın 13 yolcusundan biri olmayı başardı.

İKİ KURBAN

Seyahatin başlangıcından beri gemi personelinin yakasını bırakmayan talihsizlikler, dönüş yolunda da devam etti. Üç ay boyunca kaldıkları Liberya Limanı'nda perişan olan personelinden bazılarında, yerel halkta sıkça görülen öldürücü bir hastalığa yakalandı. Makine reisi Zülfü Erdem ile kaynakçı Erol Yılmaz, Guina'da yaşamlarını yitirdiler.

Olaylı yolculuk, mürettebatın geride bıraktığı dehşet verici anılarla, 15 Kasım 1999 günü, Karaköy Limanı'nda son buldu.

Darbeler ülkesi

Atlas Okyanusu kıyısında, 111 bin 400 kilometrekare yüzölçümüne sahip, 2 milyon 600 bin nüfuslu Liberya, Sierra Leone ve Fildişi Kıyısı arasında kalıyor. Yarı ekvator iklimin etkisi altındaki Liberya'nın nüfusunu, Amerikalı göçmenlerin soyundan gelen Liberya Amerikalıları, Lübnanlı, Hintli ve Pakistanlı tüccarlar ile Avrupa'dan gelen göçmenler oluşturuyor. Tarihinde büyük çalkantılar yaşanan ülkede son büyük ihtilal, 1980 yılında yaşandı. Başkan Tolbert öldürüldü, astsubay ve erlerden oluşan bir askeri konsey, ülke yönetimini ele geçirdi. Ülke yönetimini eline geçiren Başçavuş Samuel Doe güçleri, 1989 sonunda Charles Taylor'un önderliğindeki Ulusal Yurtsever Cephesi ile çatışmaya girdi. 1990'da Doe'yu öldüren Prince Johnson'ın adamları, ülkeye hakim oldu. Çok geçmeden Johnson ile Taylor'un güçleri arasında çatışmalar başladı. 1995 yılında ülke yönetimini eline geçiren Lübnan asıllı Taylor, hala işbaşında.

General Mustafa Tahmaz

Kaptan Mustafa Tahmaz (ortada) ve ekibi, rüşvet olarak pirinç vermediği için kendilerine kesilen cezayı ödediler ama bozulan 760 çuval pirinç başlarına yeni bir dert açtı. Emniyet ve ordu yetkilileri, çürümeye yüz tutmuş 760 çuval pirinci almak istiyorlardı. Kaptan Tahmaz, bir yolunu bulup bu pirinci, fakir Liberya halkına dağıttı. Bedava pirinç dağıtıldığını duyan binlerce Monrovialı, limana hücum etti.

ilk kez bedava pirinç dağıtıldığına şahit olan Monrovialılar, Kaptan Mustafa Tahmaz'a, ‘‘General Mustafa’’ adını taktılar. Dağıtım bittikten sonra, gemi personelinin, ambarın dibinde kalan tozla karışık bir kaç kilo pirinci denize dökünce kıyamet koptu. Denize atlayan üç kişi, aralarında kavgaya tutuştular. Pirinci torbasına doldurmaya çalışan fakir bir Liberyalı, diğer ikisi tarafından, kafasına sopayla vurularak öldürüldü.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!