Peygamber torunundan batı tarzı Türk MüziÄŸi

Güncelleme Tarihi:

Peygamber torunundan batı tarzı Türk Müziği
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 02, 2001 00:00

Piyasaya bugünlerde çok enteresan bir CD çıkıyor: Müzik tarihinin en büyük ud icracılarından olan Åžerif Muhiddin Targan'ın kayıtları.Åžerif Muhiddin Targan, Hazreti Muhammed'in 37. göbekten torunuydu. 1892'de doÄŸdu, bazen sıkıntı içerisinde ama son derece bohem bir ÅŸekilde geçirdiÄŸi hayatını 1967'de Ä°stanbul'da noktaladı. Uzun seneler Türkiye'nin sadece en seçkin entellektüel çevrelerinde bilindi, 1950'de Safiye Ayla ile evlenince bir anda herkes tarafından tanınır oldu ama sonra gene unutuldu. Ressamdı, hem viyolonsel hem ud çalardı ve udda dünyanın gelmiÅŸ geçmiÅŸ en büyük üstadıydı. Hazreti Muhammed'in torununun bugüne kadar sadece özel arÅŸivlerde saklanan müziÄŸi, ölümünden seneler sonra ancak bu hafta bir CD'de toplanabildi. Ä°ÅŸte peygamberin müzisyen torununun ve sanatının öyküsü...Piyasaya bugünlerde çok enteresan bir CD çıkacak: Hazreti Muhammed'in torunlarından birinin CD'si, müzik tarihinin en büyük ud icracılarından olan Åžerif Muhiddin Targan'ın kayıtları...Åžerif Muhiddin tarihimizin çok önemli bir ismidir ama kim olduÄŸunu çoÄŸumuz bilmeyiz.Babası Ali Haydar PaÅŸa ‘‘Mekke Åžeriflerinin’’, yani peygamber soyundan gelen ve Osmanlı zamanında Mekke'nin başında bulunanların sonuncusu ve Birinci Dünya Savaşı sırasında Arap isyanını baÅŸlatan Åžerif Hüseyin’in kardeÅŸ torunuydu. Hüseyin Ä°stanbul'a baÅŸkaldırdı ama Ali Haydar PaÅŸa devletine baÄŸlı kaldı. Ä°ÅŸte bu yüzden bütün kuzenleri OrtadoÄŸu tahtlarını aralarında paylaşırken, Ali Haydar PaÅŸa Beyrut'ta münzevi bir hayat sürdü.PAGANÄ°NÄ° GÄ°BÄ°Åžerif Muhiddin, PaÅŸa'nın dört oÄŸlunun ikincisiydi. 1892'de babasının Çamlıca'daki köşkünde doÄŸdu, o zamanın en elit ve en entellektüel çevresinde yetiÅŸti. Resim yapıyor, viyolonsel ve ud çalıyordu. Viyolonseli hocalardan öğrenmiÅŸ ama hiç ud dersi almamıştı. Çaldığı ud zamanla kendine mahsus bir tarz olacak ve Åžerif Muhiddin sazını dünya standardlarına yükseltecek, ‘‘Rabbu'l-Ud’’ yani ‘‘Udun Tanrısı’’ diye tanınacak, ‘‘Paganini'nin kemanda, Segovia'nın da gitarda yaptığı ne ise onun udda yaptığı da odur’’ dedirtecekti.Derken ilk dünya savaşı çıktı, babası gücünü ve servetini kaybetti. Artık genç ‘‘Şerif’’in, yani peygamberin kızı Hazreti Fatma'nın oÄŸlu Hazreti Hasan'ın neslinden gelen Muhiddin'in önünde zor ve sıkıntılı günler vardı. 1924'te New York'a gitti, burada viyolonsel ve ud konserleri verdi. 1932'de Türkiye'ye döndü ama iÅŸ bulamayınca bu defa BaÄŸdat'a gitti, bir konservatuvar kurup 14 sene boyunca idare etti. Irak’ın, Ãœrdün’ün ve Suriye’nin kralları kuzenleri yahut yeÄŸenleriydi ama o sadece ‘‘sanatkár’’ olarak kalmayı tercih etti.Sonra tekrar Ä°stanbul'a geldi ve o senelerin en ses getiren evliliklerinden birini yaptı: Hayatını, o devir alaturka müziÄŸinin en seçkin seslerinden biriyle, Safiye Ayla ile birleÅŸtirdi.HERÅžEYÄ° MÃœZEDEEvlilikleri, Åžerif'in hayata gözlerini kapadığı güne, 1967'nin 13 Eylül'üne kadar, 17,5 sene devam etti. Safiye Hanım sonraki senelerde eÅŸine ait ne varsa herÅŸeyi müzelere ve kitaplıklara bağışladı.Safiye Ayla kocasının sadece özel evrakıyla ud kayıtlarını kendisinde tutmuÅŸtu. Ben, bu kayıtların kopyalarını Safiye Hanım'dan Etiler'deki evinden bundan senelerce önce binbir ricayla alabilmiÅŸ ve kolleksiyonumun en seçkin parçaları arasında muhafaza etmiÅŸtim.Derken aradan yine yıllar geçti, 1998'in 14 Ocak'ında Safiye Ayla da Åžerif'inin yanına göçtü ve evinde fotoÄŸrafından mektubuna kadar káğıt cinsinden ne varsa, hepsi hurda káğıt depolarına düştü.BÄ°LARDOCU BÄ°R UDÄ°Åžerif Muhiddin'in kerametinden midir nedendir bilinmez, bunlar da dağılmadı ve tamamı bir müzisyenin, aynı zamanda yayıncılık da yapan Mehmet Güntekin'in eline geçti. Mehmet etrafa borçlanıp, kendisi için servet sayılabilecek bir meblaÄŸ ödeyerek Åžerif Muhiddin'den kalan ne varsa toparladı. Emsali az bulunur bu evrakı yayınlamak ve yayını bir CD ile süslemek istedi. Ben, Åžerif Muhiddin Targan'ın senelerden beri muhafaza ettiÄŸim ud kayıtlarını Mehmet Güntekin'e hiç tereddütsüz devrettim ve neticede ortaya bilgi ve belge dolu, bol fotoÄŸraflı şık bir albüm çıktı: ‘‘Şerif Muhiddin Targan: Peygamber Torununun MüziÄŸi’’.Åžerif Muhiddin bundan 70 küsur sene önce ‘‘KoÅŸan Çocuk’’, ‘‘Kanatlarım Olsaydı’’, ‘‘Kapris’’ gibi isimleri ve ezgileri kendine mahsus eserler bestelemiÅŸti. Bunlar virtüozluk yani çalgıda çok büyük ustalık gerektiren parçalardı. Türkiye’de bu eserleri láyıkıyla çalabilecek tek udî olan sevgili Samim Karaca başını bilardo masasından kaldırıp da udunu eline almadığı için hálá çalınmıyorlar. Peygamberin torunu, ‘‘Peygamber Torununun MüziÄŸi’’nde iÅŸte bu parçaları bizzat seslendiriyor.Peygamberin on parmağında on hünere sahip bu sanatkár torununun bugüne kadar sadece özel kolleksiyonlarda saklanan müziÄŸini dinleyecek olursanız emsalsiz müzikalitesini farkeder ve ‘‘Vahyi andıran bu yetenek ona acaba en büyük ceddinden mi miras kaldı?’’ diye düşünebilirsiniz.Kocasından Safiye Ayla’ya aÅŸk dolu bir hasret mektubuÅžerif Muhiddin'in 1950'de Safiye Ayla ile evlenmesi üzerine binbir türlü söz edilir olmuÅŸtu. Çiftin birbirini sevmiÅŸ olabileceÄŸi her nedense pek kimsenin hatırına gelmiyor ve herkes baÅŸka bir fikir yürütüyordu.Ä°ÅŸte, Åžerif Muhiddin Targan'ın bundan tam 40 yıl önce, 1961'in 31 AÄŸustos'unda o sırada konser vermek için Ä°stanbul dışında bulunan karısı Safiye Ayla'ya gönderdiÄŸi mektubun bazı bölümleri... Satırlar, Åžerif Muhiddin'in Safiye Hanım'a baÄŸlılığını bakın, nasıl belli ediyor:‘‘Sevgili canım, ruhum Safiyem,Bir mektup yazmamanı hiç anlamak istemiyorum. Bana iyi bir haber veremediÄŸin için yazmıyorsan doÄŸru deÄŸil. Dünyada her ÅŸey istenildiÄŸi gibi birden gitmez. Özellikle sanat alanında baÅŸladığın iÅŸ inÅŸaallah muvaffakiyetle neticelenecektir. Fakat tecrübe ile biliyorsunuz, ilk devirde evvelce düşünceli zamanlar geçirdiniz. Beni birkaç satırla sıhhat haberlerinle teselli etsen ne olur! Canımın içi, yoksa 'A efendim, iki gözüm, kuzum' tekerlemesini mi bekliyorsunuz?...Senden haber almadıkça artık sıkılmaya baÅŸladım. ...Bundan evvel yazdığım mektubu ve havaleyi aldınız mı? ...Bu sabah beÅŸ-on dakika kadar yaÄŸmur yaÄŸdı, sonra yine açtı fakat hava temizlendi. Birkaç satırla afiyet haberlerinizi bildirmenizi rica ederim. Ä°nÅŸaallah memnun edici sanat haberlerini de iláve ederseniz sevinirim. ...Allah'tan gönlünün istediÄŸi gibi muvaffak olmanı diler, seni Mevlá'nın muhafazasına emanet eylerim sevgili SafiyeciÄŸim, canım.Seni daima düşünen eÅŸin, Muhiddin’’Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!