Petrolün geleceği
Güncelleme Tarihi:
Mehmet Şüküroğlu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2007 19:00
Pervez Müşerref CBS söyleşisinde açıklamıştı, 11 Eylül'ün takip eden ilk günlerinde ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Armitage, eğer terörle savaşımızda bizimle beraber olmazsanız sizi bombalar "Taş Devri"ne geri göndeririz diye tehdit ederek destek almış. Şunu bilmekte fayda var, Taş Devri taş bittiği için bitmedi. Petrol Devri de petrol biteceği için bitmeyecek, güç savaşı devam edecek. |  |
| Kapitalizmin zaferi ile birlikte demokrasinin de küresel boyutta yaygınlaşacağı ve çerçevesini Batı'nın belirleyeceği bir yeni dünya düzeninin kurulacağının varsayıldığını ama geleneksel sermayenin ısrarı ile emperyalizmin küreselleşme içerisine sığdırılarak batılılaştırma adı ile tüm dünyanın üzerine çullandığını, teknolojideki atılımın sağladığı olanakların da yardımıyla, küresel bir sisteme dönüşme imkanı varken bu sürecin küresel hegemonya adına istismar edildiği bir dönemden geçiyoruz. |  |
| Ancak geleneksel sermayeye karşı bir direnç de oluştu. Teknolojinin gelişmesi ile yeni bir lig kuruldu, bilişim ve IT teknolojisi sunan bu çevreler çok akıllı, onlarla aynı dili bile konuşamıyorsunuz. Sermaye buraya kayıyor. Apple örneğin son ürünüyle, sadece müziği de değil, filmleri, odalarımıza, ellerimize, ceplerimize indiriyor. Müzik, film sektörü el değiştirdi mi, olayların yönü değişir. İskoç Kahtamanı Andrew Fletcher'in sözüdür "Ülkenin şarkılarını ben yazayım, kanunlarını kim çıkarırsa çıkarsın". |  |
Bırakın ileride para biriminin değişmesini, dinlere bile tesir eder bu süreç. Bilmediğimiz ve öngöremediğimiz asıl olay, enerji maddesinin de geleceği hazırlayan bu eller marifetiyle ne şekilde değiştirileceği. Geleneksel sermaye bir şekilde bu çevrelerin içinde ama henüz bu takımı tam çözebilmiş değil, dediğim gibi lisan problemi var. | |
| Üstelik bir de Batı'nın küresel düzeni tek başına yönlendirmesini zorlaştıracak yeni güçlerin sahneye çıkmaya başladığını görüyoruz. Çin var Hindistan var. Batı'nın kendi başlattığı bu süreç Batının bildik aktörlerini küresel düzenin tek belirleyicisi olmaktan çıkarıyor. İşte geleneksel sermaye bu sürecin önünü kesmek için ne yapacağını şaşırdı, dinlere saldırıyor, enerji yollarını kapıyor, savaşları göze alıyor. Halbuki bu yeni devlerin devleşmesinde de sermayeler arası bir mücadele söz konusu. |  |
| Bu duruma alternatif sigorta sistemi olarak Küresel Isınma bir strateji olarak benimsenmiş görünüyor. Bu aniden hızlanan uyarıları, Küreselleşme aktörlerinin; biz yeterince dünyayı kirlettik, bundan sonra siz kirletmeyin, yeni teknolojilerimizi satın alın demesi olarak da izah edenler var. Yeni güçlerin ortaya çıkması istenmediği için küresel ısınma ve iklimsel değişim adı altında yeni bir yüksek güvenlik kavramı dikte ettirilmek isteniyor. Alternatif enerji arayışlarını zorlaması beklenen bu süreçte kimin kimden rol çaldığı henüz belli değil. Dedik ya geleneksel sermaye bir şekilde bu çevrelerle iç içe. |  |
| Bu çevreyi biraz açacak olursak, örneğin müzikten filmciliğe, tren ve hava taşımacılığından bilgisayar oyunlarına onlarca şirketi olan Virgin Grubu da Clinton Küresel İnisiyatifine önümüzdeki 10 yıl içerisinde küresel ısınma ve alternatif enerji için 3 milyar dolar sağlayacağını açıkladı, üç günde toplam 7.3 milyar dolar toplandı, işte ısınma asıl burada, asıl küresel ısınma sermayeler arasında sürüyor. |  |
| ABD'nin en zengin 400'ü içerisinde 25 yıl önce sadece 13 kişi milyar doların üzerindeyken, bu yıl hepsi birden bu rakamın üzerine çıkmış. Hepsinin toplamı 1.25 trilyon dolar. Listenin hemen başında Gates ve Buffet var, ikisinin toplamı 100 milyar dolar ve güçleri aynı vakıf altında. Bu Vakıfların ana konuları da Clinton Vakfının olduğu gibi, alternatif enerji, eğitim ve sağlık. Devamında Oracle'ın sahibi 20, Microsoft'un öbür ortağı 16, Dell'in sahibi 15.5 milyar dolarla, Google'ın ortakları 14'er milyar dolar ile, Apple'ın ve daha nicelerinin sahipleri ile dolu liste. Sanki yeni bir Ğ-8 Grubu oluşmuş. |  |
| Artık dünyayı Adam Smith'in görünmeyen eli yönetmiyor, o el küçük de olsa belirdi, işaret parmağı ile tıklamak suretiyle hemen elinizin altındaki bilgisayar farenizin ekranda takip ettiği o küçücük "el" cursor'u idare etmeye başladı dünyayı. Dinozorlar tepişirken, ayaklarının arasında cirit atan memeli fareler ayakta kaldı biliyorsunuz, taş devrinden bu yana neler oldu neler. Bu enerji belasına, ülkeler de karışır, ABD ekonomisi de daralır, piyasalar da sallanır daha neler olur neler. |  |
| Dünya bir büyük sıkışmanın eşiğinde. Enflasyonist baskı artmış, dış açık doların üzerinde baskıda, daha ne kadar karşılıksız para basılabilir ki, büyük emtialarda dolar hala çevrilebilir para olarak kalacak mı, emtia fiyatları almış başını gidiyor, navlunlar deseniz öyle, korkusundan para mal üzerinde geziniyor anlayacağınız, faizler artarsa para ne yöne dönecek, para bu kadar malın üzerine yığıldıktan sonra talep artışının yaratılamaması dünya ekonomisinde ciddi bir yavaşlamaya mı neden olacak, uluslararası finans sistemi bu sürece nasıl cevap verecek, sermaye el mi değiştirecek ? Bunlar büyük sualler. |  |
| Eskisinden çok daha karmaşık bir yapı kazanan mali piyasaların, likidite bolluğunun bitmesi ve dünya ekonomisindeki büyümenin gerilemesi halinde buna nasıl tepki vereceği tam olarak bilinemiyor. Finansal varlıkların önümüzdeki dönemde nasıl yön değiştireceği bilinmiyor. Daha da beteri para da artık sanal bir düzlemde seyrettiğinden bu süreçte belki de en büyük sarsıntı, bu yapılara sahip ellerden çıkacak, sanal alemde bir yeni darbenin, ikiz bilgisayar devlerine çarpmayacağını kim garanti edebilir. |  |
| Petrol ve Silah endüstrisinin ağırlıklı olarak içinde bulunduğu geleneksel sermayeye karşı bir güç olarak beliren bu yeni sermaye oluşumunun önemli figürlerinden biri de şu anda ülkemizde bulunan Al Gore. İklim krizi ile haritaların yeniden çizileceğini hatırlatırken, bugün herkesin üzerinde hem fikir olduğu üzere petrol ile özdeşleşen savaşta Irak'ta yapılan harcamaların 1 haftalık kısmını ayırsak iklim krizi bitmişti derken şu son cümlesi ile meseleyi de özetliyor zaten, "siyasi irade de yenilenebilir kaynaktır". İşte Ğ-8 de böyle çalışıyor. Sahi, Bush'un kol saatini kim yürüttü dersiniz ? |  |
| Mehmet Şüküroğlu'nun diğer çalışmaları | |