Petrol trafiÄŸi

Güncelleme Tarihi:

Petrol trafiÄŸi
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 19, 2006 12:31

Syriana, petrol endüstrisi ve Amerika'nın Ortadoğu politikası üzerine, belgesel tadında bir film. Uyuşturucu kaçakçılığını anlatan Trafik filminin senarsiti olarak dikkatleri üzerine toplayan Stephen Gaghan'ın senaryosunu eski bir CIA ajanı olan Robert Baer'in See No Evil adlı kitabından esinlenerek yazdığı ve yönettiği Syriana'da çeşitli hikayeler farklı kollardan ilerliyor ve sonunda bir yerde kesişiyor. Körfezdeki intihar bombacıları, kirli işlerde kullanılan CIA ajanları, Amerika'nın kapalı kapılar arkasına gizlediği çıkarcı Ortadoğu politikası, iktidar kavgaları, hepsi filmde kendine yer buluyor. Emekli olmaya hazırlanan bir CIA ajanı olarak izlediğimiz George Clooney'ye, 15 kilo alıp, sakal bırakarak canlandırdığı bu rol, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar'ını getirdi.

Haberin Devamı

Senaryosunu yazdığı Trafik ile uluslararası uyuşturucu kaçakçılığında dönen dolapları en ince ayrıntısına kadar anlatan ve Oscar alan yazar-yönetmen Stephen Gaghan, küresel petrol endüstrisindeki yozlaşma ve entrikaları konu alan politik gerilim Syriana ile karşımızda.

Petrol trafiÄŸi


Film Washington'da kapalı kapılar arkasında yapılan anlaşmalardan, İran Körfezi'ndeki petrol yataklarında ter dökenlere kadar, herkesin zenginlik ve güç peşindeki yarışının sonuçlarını, birbiri içine geçen öykülerle anlatıyor.
Stephen Gaghan, Syriana'nın senaryosunu bir dönem Ortadoğu'da CIA ajanı olarak görev yapan Robert Baer'in See No Evil adlı kitabından yola çıkarak yazmış. Ama Gaghan elindeki metinle yetinmemiş, senaryo üzerinde çalışmaya başlamadan önce bir yıl boyunca araştırma yapmış. Güç zincirinin her katındaki kişilerle konuşmak için Birleşik Krallıklar, Fransa, İtalya, İsviçre, Lübnan, Suriye, Dubai ve Kuzey Afrika'ya seyahatler yapmış. Gaghan'ın, Bob Baer'le birlikte, Baer'in 21 yıl boyunca bilgi toplama görevi yaptığı Orta Doğu'nun çeşitli bölgelerine gittiği ve aralarında petrol tüccarları, CIA ajanları, silah tüccarları ve Hizbullah'ın lideri de olmak üzere pek çok kişiyle görüştüğü biliniyor.

Haberin Devamı

Syriana, titiz bir çalışmanın ürünü anlayacağınız. Gaghan, filmin gerçekleri yansıtmasını sağlamak için olağanüstü bir çaba harcamış.

Ä°LERÄ°CÄ° LÄ°DER ATATÃœRK'E BENZETÄ°LÄ°YOR

Entrika, genç, karizmatik ve yenilik yanlısı Prens Nasir'in (Alexander Siddig), Amerikan iş çevreleriyle yerleşik ilişkileri değiştirme yolları aradığı, petrol üreten bir körfez ülkesinde geçiyor.

Tahtın bariz varisi olan Nasir, uzun süredir Teksaslı dev bir enerji şirketi olan Connex'e ait doğal gaz çıkarma haklarını, daha iyi şartlar sağlayan bir Çin şirketine verince şimşekleri üzerine çekiyor. Bu, Connex'e ve bölgede çıkarı olan Amerikan iş çevrelerine vurulmuş büyük bir darbe aslında. Aslan payını Çin'in kapacak olması Amerikalılar'ın alarma geçmesi demek. Hemen bir plan yapılıyor; ülkesi için çabalayan, ileri görüşlü, devrimci (o kadar ki filmde Atatürk'e benzetiliyor) Nasir'in ortadan kaldırılıp, yerine Amerika'nın uydusu olacak, vasıfsız kardeşinin gelmesi gerek.
Diğer yanda oğlu üniversiteye başlamak üzere olan CIA ajanı Bob Barnes (George Clooney) var. Kariyerinin sonlarına yaklaştığında son bir görev daha veriliyor kendisine. Ancak işler ters gidince Bob tüm yaşamını adadığı örgütün ihanetine uğrayarak, günah keçisi ilan ediliyor.

Matt Damon, filmde materyalist bir enerji danışmanını oynuyor. Karısı (Amanda Peet) ve çocuklarıyla Prens Nasir'in partisine katıldığında trajik bir olay yaşıyor. Nasir ona karşı koyamayacağı bir teklif yaptığında ise aile hayatını ve mutluluğunu bir kenara bırakmayı yeğliyor.

Haberin Devamı

Yine bir diğer yanda Jimmy Pope'un (Chris Cooper) sahip olduğu, herkesin göz koyduğu önemli bir sondaj işini alınca birden Connex'in ilgisini çeken daha küçük bir Teksaslı petrol şirketi olan Killen var. Killen ve Connex ortaklığı Adalet Bakanlığı'nın dikkatini çekiyor ve hukuk şirketi Sloan Whiting konuyu araştırmakla görevlendiriliyor. Bennett Holiday (Jeffrey Wright), Sloan Whiting'de çalışan Washington'lı hırslı bir avukat ve Connex-Killen birleşmesini başkentin derin sularında yönlendirmek gibi hassas bir görev üstleniyor.

CLOONEY ALNINI TRAÅž ETMÄ°Åž

Gördüğünüz gibi son derece karmaşık bir olay örgüsüyle karşı karşıyayız. Syriana'nın en önemli sorunu ise sunduğu bu karmaşa içinde izleyicinin ana karakterlerle kendini özdeşleştirmesine olanak tanımıyor olması. Pek az kişi için üzüldüğümüzden, filmle duygusal bir bağ kurmamız pek mümkün olmuyor.

Amanda Peet'in büyük bir başarıyla canlandırdığı iki çocuklu anne, filmin en insancıl, en samimi karakteri. Peet, karakterinin sessiz öfkesini perdeye mükemmel yansıtıyor.

Filmde öne çıkan, George Clooney'ye haklı bir Oscar getiren CIA ajanı rolü. Yakışıklı oyuncu, tipini bozmak için elinden geleni yaptığı (saçı sakalı birbirine karıştırmış, alın açıklığını traşla arttırmış ve 15 kilo almış) bu rolle, unutulmaz bir performans sergiliyor. Gerektiğinde Arapça konuşuyor, gerektiğinde ise o iç parçalayan işkence sahnesinde tüylerimizi diken diken etmeyi başarıyor.

Syriana, belgesel tadında (öyle ki filmde herkes kendi dilini konuşuyor, yapmacık, aksanlı bir İngilizce konuşan ya da konuşmaya çalışan yabancılarla neyse ki karşılaşmıyoruz) ve değerinde bir film. Amerika'nın çıkarcı dış politikası aynen beyazperdeye yansıyor. Syriana, bu anlamda filme hem yapımcı hem de oyuncu olarak katkıda bulunan George Clooney'nin Bush karşıtı tavrının beyazperdeye bütün çıplaklığıyla yansıdığı bir yapım olarak da kayıtlara geçiyor (George Clooney, artık sadece 'yakışıklı' bir Hollywood yıldızı değil. Bu sıfatların yanında akıllı, duyarlı, yetenekli ve başarılıyı da eklemek gerek. Ünlü aktörün bundan sonraki amacı hiç kuşkusuz, bu diğer sıfatları daha da sağlamlaştırmak, içlerini daha fazla doldurmak olacak).

Haberin Devamı

DAMARDAN ELEÅžTÄ°RÄ°

Petrol trafiÄŸi

Amerika'nın Ortadoğu'ya hükmetme hevesi, petrolü tekelinde tutma kaygısı, intihar bombacılarının motivasyonları filmde kendine yer bulurken, günden güne artan Çin tehdidine de üstü kapalı bir gönderme yapılıyor.
Filmi izlerken, Amerika'nın ortadoğu politikasını üzerine çarpıcı gerçeklerle karşı karşıya geliyoruz. Peki bunları ilk defa mı duyuyoruz? Tabii ki hayır. Ama Amerika'nın Amerikalı gözüyle yapılmış eleştirisi ilk kez bu kadar damardan oluyor.

Syriana'da temponun çok hızlı olmadığı, karmaşık olay örgüsünün (filmde diyaloğu olan 70'ten fazla rol var!) dikkati çabuk dağılan izleyicleri filmden soğutabileceği, takibi zorlaştırabileceği bir gerçek.

İç içe girmiş farklı olaylarla dolu, karakter analizi yapmanın neredeyse imkansız olduğu, zor filmleri sevmezseniz, Syriana'dan uzak durmanızda fayda var. Ama biz yine de karşınızda, George Clooney'nin Oscar yolculuğunu gözler önüne seren, Amerika'yı yerden yere vuran eleştirel tavrının ilk elden gelmesi anlamında farklı bir yere oturtulabilecek, ayrıksı ve ilgiyi hak eden yarı belgesel bir yapımın durduğunu hatırlatalım.

Haberin Devamı

Casablanca sokaklarına Humeyni posterleri astılar

Syriana platoda deÄŸil, gerçek mekanlarda çekilmiÅŸ bir film. Film ekibi taklidi imkansız coÄŸrafyaları ve yansıtacakları toplumun özünü yakalayabilmek için dünyanın dört bir yanına seyahat etti. Ä°ÅŸte Syriana'nın çekim yolculuÄŸunda yaÅŸananlar:Â

* Yaklaşık 200 kişilik çekim ekibi ile 100'den fazla oyuncu Syriana'nın beş ay süren çekimleri sırasında üç ayrı kıtada çalıştılar. Çekimler Teksas'ta özel bir av korusunda başladı, ABD'nin batısındaki mekanlarda, Washington D.C., Baltimore ve Annapolis'te devam etti.

* Ekip daha sonra ABD'den ayrılarak Casablanca'ya gitti. Syriana 2003 yılındaki bombalama olaylarından sonra burada çekilmiş ilk film oldu. Casablanca daha da büyük güvenlik önlemleri nedeniyle çekim yapılması mümkün olmayan üç ayrı mekanın da yerini tuttu: Tahran, Beyrut ve isimsiz, petrol üreten bir Körfez ülkesi.

* Tahran'ı Casablanca'da yeniden canlandırmanın en zor yanı, şehirdeki Fransız ve Fas etkilerini silebilmekti. Çekim ekibinin şehrin özellikle kalabalık bir bölümüne Ayetullah Humeyni'nin posterlerini asması gerekti. İran'ı otantik bir biçimde yeniden yaratmak için başka ayrıntılara da özen gösterilmesi kaçınılmazdı. Ülkede kumar yasak olduğundan, bir kebapçıdaki oyun kartı motifi kaldırıldı.

* Casablanca'daki çekimler tamamlandıktan sonra, ekip Cenevre'ye geçti. On yıl önce burada birkaç gün çekim yapan GoldenEye'ın dışında bu Avrupa şehrinde çekilmiş fazla sayıda film yok. Hotel President Wilson'ın başkanlık süitinde, Emir ve oğullarının işlerini yürüttükleri bir çok sahnenin çekimi yapıldı.

* Ekibin Cenevre'den sonraki durağı Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki Dubai'ydi. Daha önce Dubai'de resmi izinlerle hiçbir Batı filmi çekilmemişti. Dubai bir çok kilit sahnede ne kadar geniş bir yelpazesi olduğunu kanıtladı. Dubai'nin Jumeira Kumsalı'ndaki en büyük otel Royal Mirage Hotel, Emir'in Marbella'daki malikanesine mekan oluşturdu. 225 kilometrekarelik bir koruma alanına inşa edilmiş olan ve 'ilk Arap eko-turizm beldesi' olarak lanse edilen Al-Maha Resort ise Prens Nasir'in Bryan Woodman'la toplantı yaptığı yerdi.

SYRIANA
Yön: Stephen Gaghan
Oyn: George Clooney, Matt Damon, Christopher Plummer, Kayvan Novak
Tür: Dram-Gerilim
Süre: 125 dk.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!