OluÅŸturulma Tarihi: Mart 17, 2003 00:00
Olası Irak savaÅŸ, 80 yıl kadar önce Kerkük'teki ilk petrol kuyusunun açılmasıyla rezervleri bakımından dünyanın ikinci büyük ülkesi haline gelen Irak'ın petrolünün geleceÄŸi açısından anahtar rol oynuyor. GeliÅŸmiÅŸ ülkeler ve ekonomileri büyümekte olan ülkelerin enerji kaynaklarına yönelmesi, ABD BaÅŸkanı George Bush'un ekibinin endiÅŸelerinin başında geliyor. Ä°ÅŸte tam da bu sırada, ABD'nin Irak'a olası savaşın önderliÄŸini üstlendiÄŸi görülüyor. ABD'nin eski dışiÅŸleri bakanı James Baker'ın liderliÄŸindeki bir grup, 21. yüzyılın sonunda dünyadaki enerji sektörünün krizde olduÄŸunu belirtirken, ''Dünya, petrol ürünleri kapasitesinin tamamının kullanılmasına tehlikeli bir biçimde yakın görünüyor'' ifadesini kullanıyor. Uzun vadeli tahminler pek de iç açıcı deÄŸil. Uluslararası Enerji Ajansı, 2025'ten önce dünyanın petrol tüketiminin neredeyse ikiye katlanmasını beklerken, Arap ülkelerine bağımlılığın her zamankinden daha fazla olacağına iÅŸaret ediyor. Hazar Denizi'ndeki yataklar, Rusların kapasitelerinin artması ya da Gine Körfezi'ndeki kuyuların açılmasının gelecek çeyrek yüzyılda Körfez'deki ''kara altına'' alternatif olacağı sanılmıyor. Enerjiye aç bir dünya için, çözümün temelinde yatan ülke olarak ise Irak karşımıza çıkıyor... 112 milyar varille, bilinen rezervler açısından Suudi Arabistan'ınardından gelen Irak'ta dahasının da olduÄŸu iÅŸtahları kabartıyor. Çünkükaynaklarının yüzde 90'ının savaÅŸ ya da yaptırımlar yüzünden iÅŸlenmediÄŸi ve gerçek potansiyelinin bilinenin kat kat üstünde olduÄŸu sanılıyor. Irak petrol kaynaklarının bir baÅŸka özelliÄŸi de, dünyanın iÅŸletme bakımından en ucuzlarından biri olması. Irak'ın bu kaynakları, 1973'ten bu yanan dünya piyasalarını düzenlemek için ABD'nin dayandığı Suudi Arabistan'ın 11 Eylül saldırılarının ardından bir şüphe kaynağı haline gelmesinden sonra, Amerikan ekonomisi için daha fazla deÄŸer kazandı. Baker Enstitüsü'nün Aralık 2002'deki bir baÅŸka raporunda belirtildiÄŸi gibi, 2 büyük savaÅŸ ve 10 yıllık yaptırımlardan sonra Irak petrol sanayinin yatırım ve onarım ihtiyaçları çığ gibi büyümüş durumda. 1927'den bu yana iÅŸletilen Kerkük yataklarında gerekli bakım yapılmadığı için üretimde azalma tehlikesi var ve yeni teknolojilere gereksinim duyuluyor. Kuveyt sınırındaki Rumeli'ye ya da Ä°ran sınırındaki Basra'daki dev yataklar için de aynı durum söz konusu... Irak'ta bulunan 73 petrol yatağından sadece 15'i iÅŸletiliyor ve ülkede çalışır durumda 2 bin kuyu bulunuyor. Texas'ta ise 1 milyon kuyu iÅŸliyor. Yatırıma gereksinim duyan Irak petrolleri için bir ÅŸeyler yapılabilmesi, yaptırımların kaldırılmasına ve Saddam Hüseyin rejiminin iktidarda kaldığı sürece bu hipotezin gerçekleÅŸmesine izin vermeyen ABD'nin onayına baÄŸlı. ABD, hayal ettiÄŸi gibi Irak'ta 1979'dan bu yana iktidarda bulunan ve zenginliÄŸini bölgede askeri güç haline getirmek için kullanmayı düşleyen rejimi devirme hedefine ulaşırsa Irak petrol sektörünün geliÅŸtirilmesi ve yeniden seviyelendirilmesi için meydan boÅŸ kalacak... Bu durumda da, Amerikan ÅŸirketleri bunu gerçekleÅŸtirmek için köşe baÅŸlarını tutacak. Tabii ki Ocak 2003'te ABD DışiÅŸleri Bakanı Colin Powell'ın ''Bu zenginlik Amerikan çıkarları için deÄŸil, Irak halkının yararına korunacaktır'' sözleri unutulmazsa... KÖRFEZ PETROLLERÄ°NÄ° ABD MÄ° KORUYACAK?ABD'nin Irak'a savaÅŸ baÅŸlatması halinde, Körfez ülkelerinin petrolüretmeye devam etmesi ve günde milyonlarca varili akıtması Körfez petrollerinin ''Amerikan korumasına'' geçmesini olanaklı kılabilir. Amerikan askeri yetkililer, müttefik kuvvetlerin ikmal hatlarını ve petrol ekipmanlarını korumaya muktedir olduÄŸunu söylüyor. Amerikan 5. Filosu'na evsahipliÄŸi yapan Bahreyn'deki teÄŸmen Josh Frey, Körfez'den Afganistan'a kadar uzanan ve Amerikan Merkezi Komutanlığı'nın sorumluluk alanındaki bölgede deniz ve havadan denetimyapma imkanları bulunduÄŸunu, ABD ve müttefiklerinin ÅŸu anda bölgedeki petrol tesislerinin korunmasını saÄŸlayabileceÄŸini söylüyor. Amerikalılar, olası harekatta Irak'ın petrol kuyularının da güvenliÄŸini saÄŸlayabileceklerini belirtiyor. Amerikan ve Iraklı muhaliflerin istihbaratına göre, Irak lideri Saddam Hüseyin'in birlikleri, ülkedeki petrol kuyularına mayın döşemeye baÅŸladı bile. Amaç ise Kuveyt'te 700 kuyunun ateÅŸe verilmesiyle ortaya çıkan felaketlerin bir benzerini yaratmak. İngiliz uzman Jon Marks'a göre ise Irak'ın petrol tesislerine çevrilmiÅŸ füzeleri inanılır bir tehdit yaratmıyor, ama El Kaide'ninkiler ''sahici''. Ä°ngiliz uzman, batılı gemilerin de El Kaide'nin saldırı hedeflerinde yer aldığını söylüyor. Uzmanlara göre, daha önce Amerikan gemilerine yönelik saldırılara karşın, tehditler karşısında Umman körfez'e girmekten çekinen gemiler için bir bekleme bölgesi olabilir. Kuveyt'in petrol gemilerini korumakiçin Amerikan donanmasına güvenebileceÄŸi belirtiliyor. Kuveyt ayrıca, Irak sınırına yakın bölgelerdeki kuyularını kapatarak önlem aldı ve tehditlerin artması halinde üretimi düşürmeden diÄŸer kuyularını da kapatmayı planlıyor. Amerikan korumasını seçen bir baÅŸka ülke, önemli miktarda Amerika askerini ağırlayan Katar. Bu ülkenin, kendini garantiye almanın yanı sıra Japonya, Güney Kore ve Hindistan gibi stratejik öneme haiz müşterilerine ikmalini de Amerikan korumasına bıraktığı belirtiliyor. Â
button