Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL'da, son bir buçuk ay içinde, aralarında Nurcu Zehra Vakfı'nın Başkanı İzzettin Yıldırım'ın da bulunduğu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu kökenli 7 kişi benzer şekilde ortadan kayboldu. Seri kayıp olaylarının ilk örneği, geçtiğimiz yıl Kasım ayının son günlerinde meydana geldi. İddiaya göre, Mehmet Salih Dündar, 35 milyar liralık çekin tahsiline yardımcı olması için, Abid Taşan'la görüştü. Dündar, Abid Taşan, Ramazan Aslan ve soyadı belirlenemeyen Yunus isimli kişi, 29 Kasım günü saat 09.00'da, Laleli'deki Tınaz Otel'in lobisinde biraraya geldi. Dündar daha sonra, Taşan ve Yunus isimli şahısla birlikte, otelden ayrılıp kayıplara karıştı.
BENZİNCİDE BULUŞALIM
Aynı gün öğle saatlerinde, Şafak Otomotiv'in sahibi Ramazan Yaşar'ı cep telefonundan arayan Mehmet Salih Dündar, ‘‘Üsküdar'daki benzinlikte buluşalım’’ dedi. Bu sırada şirket dışında olan Yaşar, ortağı ve kayınbiraderi Cihangir Gaffari Negiş'i arayarak, ‘‘Yanına İsmail'i de al ve Üsküdar'daki benzinliğe gel’’ dedi. Ramazan Yaşar, Cihangir Gaffari Negiş ve İsmail Aksoy da o andan itibaren kayıplara karıştılar. Bu olaydan yaklaşık bir hafta sonra, Metro hattında personel şefi olarak çalışan Mehmet Kanlıbıçak, 27 Aralık sabahı saat 10.30'da, MPS Kent Hizmetleri Genel Müdürü Yasir Turan'ı arayarak, ‘‘Memleketten misafirlerim gelmiş. Beni Üsküdar'da bekliyorlar’’ dedi ve ayrıldı. Kanlıbıçak, bir gün sonra, şirketin ortağı ve bacanağı olan Mehmet Şehit Avcı'yı cep telefonundan aradı. ‘‘İftardan sonra CarrefourSA'ya gel. Görüşmemiz lazım’’ dedi. Mehmet Şehit Avcı, 28 Aralık akşamı iftardan sonra yola çıktı. Aynı akşam saat 22.00 sıralarında şirket yöneticilerinden birini arayan Avcı, ‘‘Mehmet Kanlıbıçak'a bir kaç gün izin verin. İşe gelemeyecek’’ dedi. Kanlıbıçak ve Avcı, bir gün sonra evlerini telefonla arayarak, eşlerine, ‘‘Çok iyiyiz. Bizi merak etmeyin. Halletmemiz gereken bir iş var. Yakında geleceğiz’’ dediler.
SİZİNLE GELMEYECEĞİM
29 Aralık sabahı saat 08.30'da, Nurcu Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım'ı telefonla arayan Mehmet Şehit Avcı, ‘‘Bazı kişilerle görüşme içindeyim. Bir konuyla ilgili görüşmek için birlikte senin yanına geleceğiz’’ dedi. Aynı gün saat 18.30'da Yıldırım'ın Üsküdar'daki evinin kapısı çalındı. Kapıyı, Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim gören ve Yıldırım'ın evinde kalan Hasan Bakır açtı. İçeri giren iki kişi Yıldırım'la, görüştü. Yıldırım, şahıslarla birlikte dışarı çıktı. İzzettin Yıldırım'ın, ‘‘Sizinle gelmeyeceğim’’ demesi üzerine dışarı çıkan şahıslardan biri, cep telefonuyla Mehmet Şehit Avcı'yı aradı. Avcı ile görüşen Yıldırım, gitmek konusunda ikna oldu.
Mehmet Sünbül'ün eşi bilgi almaya geldi
HİZBULLAH Operasyonunda kimlik bilgileri ve isminin yazdığı bir kaset ortaya çıkan kayıp işadamı Mehmet Sünbül'ün eşi Mine Sünbül, dün İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek konu ile ilgili bilgi almaya çalıştı. Yetkililerin, eşinin öldürüldüğünün henüz kesin olmadığını söylediklerini kaydeden Mine Sümbül, ‘‘Mehmet'in öldüğüne kendimizi inandırmadık. Tam üç aydır ortadan yarıldık, çatladık. Devlet zamanında davransaydı, Konca Kuriş öldürülmezdi, kocam da zamanında bulunurdu. İnanıyorum ki bu tür canilerin bulunması istenmiyor’’ dedi.
Vasiyet yazdırıp öldürdüler
BEYKOZ'daki Hizbullah villasında, kapları kırıldıktan sonra su dolu küvete atılarak imha edilmek istenen video bantlarında, Zehra Vakfı Başkanı İzzettinyıldırım’ın sorgusu da bulunuyor..
Kaçırılan Zehra Vakfı Başkanı İzzettin Yıldırım'ın sorgulama kasetinin ellerinde olduğunu belirten polis yetkilileri, şu bilgileri verdiler:
‘‘İzzettin Yıldırım'ı, örgütün lideri Hüseyin Velioğlu ile askeri kanat sorumlusu Cemal Tutar sorgulamışlar. İzzettin Yıldırım, yanlış yolda olduklarını söyleyip Hizbullahçıları uyarmış. Bu yüzden de Hüseyin Velioğlu tarafından tehtid ediliyor. Ölüm kararını soğukkanlılıkla karşılayan Yıldırım, sorguyu yapanların isteği üzerine, borçlu olduğu kişilerin isimlerinin yeraldığı bir vasiyetname hazırlıyor. Bu kişilere borcunun ödenmesini istiyor.’’
100 KİŞİLİK LİSTE
Örgüt Lideri Hüseyin Velioğlu'nun kendi el yazısıyla hazırladığı raporların da ele geçirildiğini belirten polis yetkilileri, ‘‘PKK'nın çöküşünden sonra Kürt kökenli işadamlarını kaçırarak üzerlerinde baskı oluşturmak istediğini, raporlarda açık açık belirtmiş. Örgütün bu süreç içinde kaçıracağı 100'e yakın işadamının adı da raporlarda yeralıyor’’ dediler. Ele geçirilen belgeler arasında, Hüseyin Velioğlu'nun 1991 yalında ‘‘Yeşil’’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile görüştüğü'ne dair bilgilere de rastlandı. Ancak, görüşmenin içeriği hakkında kayık bulunamadı.
İstanbul dışında iki silahlı korumayla dolaşan Hüseyin Velioğlu'nun, 'Hicret evi' adını verdikleri Beykoz'daki eve yerleştikten sonra kendini güvende hissedip korumalarını yanından uzaklaştırdığı ortaya çıktı. Velioğlu'nun, Beykoz'daki trpileks villaya yakın ikinci bir villa alma hazırlığı içinde olduğu, iki villayı tünelle birleştirip, kaçıracakları işadamlarını bu tünelde saklayacakları ortaya çıktı.
KARA ZEYTİN TALİMATI
Örgütün askeri kanadına bile harcamaları konusunda dikkatli davranmaları konusunda uyarıda bulunan, Hüseyin Veloğlu'nun ‘‘Yiyeceğiniz sadece kara zeytin ve ekmek olacak’’ yazılı talimatı da ele geçirildi.
Yıldırım ve Velioğlu eski dosttu
İZZETTİN Yıldırım'ın başkanı olduğu Zehra Eğitim ve Kültür Vakfı, küçük olmakla birlikte Güneydoğu'da giderek etkinliğini genişleten bir vakıf olarak tanınıyor. İzzettin Yıldırım ve Hizbullah-İlim Kanadı Başı Hüseyin Velioğlu aslında genç yaştan itibaren birbirini yakından tanıyan insanlar. Öyle ki aynı yerde bulunmuş, aynı kitapları okumuşlar. Velioğlu'nun İzzettin Yıldırım'la Milli Türk Talebe Birliği içerisinde birlikte yeraldığı daha sonra siyasi anlaşmazlık yüzünden ayrıldıkları belirtildi. Ancak Güneydoğulu bir nurcu olan Yıldırım'ın başkanı olduğu vakıf, legal çalışmalardan yana ve Velioğlu'nun tam tersi silahlı mücadeleye karşıydı. Özellikle Hizbullah'ın 90'lı yıllardan itibaren bölgede yarattığı dehşet ortamında, Hizbullah'tan ürken insanlar için bir çekim alanı konumunda oldu, çok taraftar topladı. Velioğlu ve arkadaşlarının, Yıldırım'a ve vakfa yönelik tavırlarının, yaratılan alternatif tavırdan kaynaklandığı düşünülüyor.