OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 08, 2004 00:00
Perşembe Pazarı’nda ‘makine ustası’ olan Ömer Dalgakıran’ın iki oğlu kompresör (hava basıncı yaratan makine) imalatında dünya çapında marka yarattı. Dalgakıran kompresörleri 30 ülkeye kendi adıyla ihraç ediliyor. Dalgakıran, bu yıl 20 milyon dolar ciro hedefliyor.PERŞEMBE Pazarı’nın bugünkü Türk makine sanayiine kazandırdıkları zaman zaman anlatılır. Dalgakıran Kompresör’ün hikayesi de Perşembe Pazarı’nda başlıyor. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra her türlü makinenin parça ve tamir sorununun çözümlendiği merkez olarak gelişen Karaköy Perşembe Pazarı doğal olarak gemicilerin de ‘makine bakım tamir merkezi’ olmuştu. Türkiye’de gemiciliğiyle kaptanlarıyla ünlü sahil kentlerinden ikinci kuşağın genellikle makine sanayicisi olması da bu ilişkinin eseri. Dalgakıran Kompresör’ün kurucusu Ömer Dalgakıran şöyle başlıyor anlatmaya:‘Perşembe Pazarı diplomasız üniversiteydi ve bir ekoldü, şimdi efsane oldu. Ben 1952’de İnebolu’dan 15 yaşında Perşembe Pazarı’na geldim. Babam eski kaptanlardandı ve makine tamiri yaptırdığı tornacı arkadaşlarından birinin yanına beni çırak olarak verdi. Böyle yapmasının nedeni de ilginç; İnebolu’da denizci çok ama kadınlar bu meslekten bıkmışlar ve hiç değilse çocuklarının karada bir iş tutmasını isterlermiş. Bu yüzden çocuklarını ‘gemi motorlarının tamiratları’ sırasında tanıştıkları ustalara götürürmüş.’RUM USTALARDAN ÖĞRENDİKİkinci Dünya Savaşı yıllarında ve sonrasında makine tamiri, tornacılık, frezecilik gibi işlerin neredeyse tamamında Rum ustaların hakim olduğunu belirten Ömer Dalgakıran, ‘Onların arasına girmek, sanatı öğrenmek hem zevkli hem de zordu. Ben kompresör imalatını Sarandis Usta’dan öğrendim. Sonra onların işyerinde ustabaşı da oldum. Askerden dönünce de kendi işimi kurmak istedim. Hedefim büyük değildi en fazla 50 kişinin çalıştığı bir atölye olabilmeyi hayal ediyordum’ diyor. Dalgakıran’ın Genel Müdürü Adnan Dalgakıran da Perşembe Pazarı’nın ‘pratik üniversite’ olduğunu belirtiyor ve ikinci kuşak olarak şirketi nasıl büyüttüklerini şöyle anlatıyor:FABRİKA OLMAK İSTEDİK‘1965’te 30 metrekarelik bir atölyemiz vardı ve babamın da ısrarıyla kardeşimle daha küçük yaşlarda bu atölyede part time çalıştık. İlk başta bazı makinelerin tamiratı ile başladık. İkinci kuşak olarak işi 1989’da devraldık ve Topkapı’da 100 metrekarelik bir yere geçtik. O dönemde pazarlama ve işletme konusunda bilgi yoksulluğu vardı. İkinci kuşak olarak işimizde bu eksikliği gidermek için çalıştık. Bugün başardık diyebiliyoruz. Çünkü şu anda 14 bin metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz ve 30 ülkeye kompresör satıyoruz. Rusya’da kendi şirketimizi kurduk. 1 yıl içinde orada da üretime geçeceğiz. 2005’te 5 ülkede montaja başlayacağız. Cezayir, Rusya, İran, Almanya ve Dubai’de.’Adnan Dalgakıran, ürettikleri kompresörlerin ‘büyük teknolojik makineler’ olduğunu vurguluyor ve geçen yıl 13 milyon dolar olan cironun 3 milyon dolarını ihracattan yaptıklarını belirtiyor. Dalgakıran, ‘Bu yıl 20 milyon dolar ciro bekliyoruz. Bunun da 5 milyon doları ihracattan gelecek’ diyor.Birliğe başkan oldum, ne işe yarar anlamadımORTA Anadolu Makina İhracatçıları Birliği Başkanı da olan Dalgakıran Kompresör Genel Müdürü Adnan Dalgakıran, Ankara’ya da ciddi bir eleştiride bulunuyor. Dalgakıran şöyle konuşuyor: ‘Birlik olarak hedefimiz 2010’da 20 milyar dolarlık makina ihracatı yapan bir sektör olmak. Bunu başarmak için gittik seçimi aldık. Baktık ki Birlik’te 150 kişi personel olarak görünüyor ama 30 kişi fiilen çalışıyor. Bu bir işadamları kuruluşu ama nedense çalışanları devlet seçiyormuş. Birlik de müsteşarlığa bağlı. Yani davul birinin, tokmak birinin elinde. Bunların paraları da ihracatçıdan kesilen paralarla ödeniyor. Hadi bunu yönet. Halbuki biz Birlik imkanlarını sektörümü dünyaya tanıtmak için seferber edecektik ve bunun için projeler hazırladık. Bunu yapmak için de kadar mücadele edeceğiz.’Dalgakıran Çin’e de ihracata başlıyorADNAN Dalgakıran, şirketin üretim ve ihracat stratejilerini de şöyle özetliyor: ‘Şu anda yılda 6 bin pistonlu, 1500 adet de vidalı kompresör üretiyoruz. Hedefimiz 3 yılda bu rakamları 5 bin vidalı, 10 bin pistonlu üretimine yükseltmek. O zaman ölçek ekonomisini de tam yakalamış olacağız ve daha rekabetçi daha agresif ticaret yapacağız. Çin’e de kompresör ihracatına birkaç ay için de başlıyoruz. Almanya’da yeni bir şirket kuruyoruz, İngiltere’de bir şirketin yarısın satın alıyoruz. Bir de dünya çapında bir kompresör markasını almak için masaya oturduk.’AB’den KOBİ’lere 20 milyon Euro krediAVRUPA Birliği (AB), 20 milyon Euro’luk kaynak ile 50 kişiden az çalışanı olan ve özvarlığı 1 milyon doları geçmeyen küçük işletmelere 30 bin euroya kadar kredi veriyor. ‘Küçük İşletmeler için Kredi Programı’ (SELP) Avrupa Komisyonu adına Alman Kalkınma Bankası KfW tarafından yürütülecek. SELP kapsamındaki 20 milyon Euro’luk kredinin 14.6 milyon Euro’luk bölümü Döner Kredi Fonu olarak, 2.9 milyon Euro’luk bölümü de Kur Riski Karşılama Fonu olarak kullanılacak. Kalan bölüm ise, KfW tarafından kredi verecek bankalara sunulacak teknik danışmanlık hizmetleri ve diğer öngörülemeyen giderler için ayrılacak.Küçük ölçekli işletmeler sağlanacak krediler Dışbank, Finansbank ve Türk Ekonomi Bankası aracılığıyla kullanılacak ve program öncelikle İzmir, Gaziantep ve Kocaeli’de başlatılacak.Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, ülkelerin KOBİ’lerin rekabet gücünü artırmaya önem verdiğine işaret ederek, ‘KOBİ’ler Başkanlığı aracılığıyla üniversite ve sanayi işbirliği ile KOBİ’lerin gelişmesine fevkalede önem veriyoruz’ diye konuştu. Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilcisi Büyükelçi Hansjörg Kretschmer de ‘AB, KOBİ’lerin sosyal ve ekonomik işlevlerinin önemini, gelişmeleri sırasında yaşadıkları zorlukları kavramıştır’ dedi.Hırsıza karşı GSM’li yerli üretim alarmMOBİARTS firması ‘hırsızlarla mücadele’ için iki yeni ürün geliştirdi. Mobilarm ve Otomubul adlı ürünler, Turkcell SİM kart ile çalışıyor ve biri ev ve işyeri için diğeri de araçlar için kullanılıyor. Mobiarts Genel Müdürü Haluk Gökçe, 3 farklı cep telefon numarasının Mobilarm’a tanıtıldığını belirterek, ‘Kumanda aleti olarak cep telefonlarınızı kullanıyorsunuz. Eviniz veya iş yerinize bir hırsız girmek isterse, cihazın sensörü hareketi algılayıp siren çalıyor. Bununla yetinmeyip, hafızasına önceden tanıtılan üç farklı cep telefonu numarasına kısa mesaj atıyor ve durumu bildiriyor. Kendisine tanıtılan ilk cep telefonunu ise ayrıca, sesli olarak arayıp, uyarıyor’ dedi. Gökçe, Otomubul hakkında da ‘Yine içine Turkcell SİM kartı takılan bu ürün, otomobilinizi takip ve kumanda etmenizi sağlıyor. Otomobul, aracınız ilerledikçe değişen baz istasyonunu ekranından size
haber veriyor. Â
button