Peronizm bile daha demokratik

Güncelleme Tarihi:

Peronizm bile daha demokratik
Oluşturulma Tarihi: Aralık 22, 2008 00:00

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin ’Çağdaş Türkiye İçin Değişim’ adını verdiği Tüzük ve Program Kurultayı’nda Başbakan Erdoğan’a "Başbakanlık’taki pislikleri temizle" diye seslendi.

"Peronizm bile daha demokratikti" diyen Baykal, Ankara Sheraton Oteli’nde yalnızca delegelere açık kurultayda dün özetle şu değerlendirmeyi yaptı:

Önündeki çöplere bak

Siyasetten dolayı olan yolsuzluktan dolayı kim hesap soracak? Siyaset, hesap sormanın yolu iken Türkiye’de yolsuzluk yapmanın yolu haline gelmiştir. Son bütçe konuşmalarımda 4 somut soru sordum Başbakan’a. Ben ona oy vermiş 7.5 milyon seçmenin sözcüsüyüm. Başbakan ağzını bile açmadı. 30 yıl önce Eminönü Belediyesi’nin çöpleri kaldırmadığını günlerce beklediğini, sendikal bir sorun yaşandığını falan anlattı. Şimdi, Başbakanlığa kadar uzanmış olan pisliği, çöpleri mazur göstermek için böyle cevap veriyor. 30 yıl önceki çöpler sendikayla anlaşma yapıldı ve kaldırıldı. Biz o çöpleri kısa bir süre içinde kaldırdık. Ya senin önündeki çöpler ne zaman kalkacak?

Medya ilişkisi ortada

Dün bir gazetenin manşetinde, "Doğalgaz alamayan halk kömür yakıyor, bu da milleti zehirliyor" diye bir haber vardı. Bu gerçek haber olunca Başbakan fevri bir şekilde "O gazeteyi kapatırsın ya da yalan yazamazsın" diyor. Yazılan yalan mı, değil mi önemli olan bu. Bu Başbakan’ın anlayışına göre bir an için yalan yazmış olsa dahi yalan yazmanın bir gazete için kapatılma gerekçesi olacağını söylemek Başbakan’ın hakkı mı? Başbakan mı gazete kapatacak? İşine gelmeyen haber çıktı diye "Kapat" diyor. Ortada zaten Başbakan’ın denetimde bir medya var. Onun dışında 2 grup var. Bu iki gruptan birisinin tirajının etkilenmesine yönelik ’Almayın’ çağrısını Başbakan kendisi yaptı. Şimdi diğer grubu da ’Kapatın’ diyor. Başbakan’ın sorunu, sıkıntısı gazete kapatmakla falan geçmez. Gerçekler ortada, bunlarla yüzleşmek zorundadır.

’Bizim Çalık Grubu’

Ceyhan’da kurulacak rafineriyle ilgili iddialar var. Bir girişimci, "Ben bunu istiyorum" dediği zaman, Başbakan, "Bunu sana vermeyeceğiz. Bizim Çalık Grubu’na vereceğiz. Berlusconi ve Putin ile yapacak" dediğini o işadamı ilan ediyor. Böyle bir söz söylendi mi? Başbakan, "Bizim Çalık Grubu" dedi mi? Demediyse niye "Böyle bir şey yok" diye tekzip etmiyor? Bu iş çürümüştür.

Peron daha iyiydi

Yolsuzluk almış başını gitmiş, bunlar kömür ve sadaka paketleri dağıtarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Siyasetleri iflas etmiştir. Şimdi kömürle ve sadaka paketiyle ayakta kalmaya çalışıyorlar. Latin Amerika’daki Peronizm uygulaması bile iktidarın uygulamalarından daha iyiydi. Artık bu tabloyu değiştirme zamanı gelmiştir.

Arıtman açıklaması

Türkiye’yi kendisini suçlu hissetmesini sağlamaya yönelik bir büyük uluslararası çabanın sistematik olarak yürütülmekte olduğunu görüyoruz. Hedeflerine ulaşabilmek için kampanyayı bilinçli bir şekilde birileri götürüyor olabilir. Ama Türkiye’nin bunlara hiçbir şekilde itibar etmeyeceğini çok açıklıkla ifade etmek istiyorum. Ancak, CHP de hiçbir zaman etnik kimlik, mezhep gibi konular üzerinden siyaset yapmaz. Bundan kimsenin tereddüttü olmasın. Bir süre önce "Cumhurbaşkanlığına dindar biri seçilmelidir" anlayışı karşısında sessiz kalanların ya da gereken tepkiyi o zaman göstermeyenlerin bugün böyle bir tepki içine girmiş olmalarında da yarar gördüğümü ifade etmek istiyorum."

Oy çokluğuyla kabul

CHP tüzüğünde yapılan değişiklik oy çokluğuyla kabul edildi. CHP Milletvekili Sabri Ergül, atamayla Merkez Yönetim Kurulu ihdas edilemeyeceğini ifade ederek, tüzükteki bu düzenlemenin yasaya aykırı olduğunu savundu. Ergül, "Böyle bir yetkiye Mustafa Kemal sahip değildi. Örgütünüz sahip ise helal olsun. Tüzükle, CHP Genel Sekreterliği katiplik düzeyine düşürülmüştür" dedi.

Muhalefeti susturup kanun diktası kurdu
/images/100/0x0/55eaec63f018fbb8f89f5f01

PERONİZM, Arjantin’de 1946-1955 arasında ve 1973-1974’te devlet başkanlığı görevinde bulunan Juan Peron’un popülist ve milliyetçi politikalarına verilen İspanyolca kökenli isimdir. Peron izlediği popülist politikalarla hem kentlerdeki sanayi işçileri ve sendikaları hem de alt ve orta sınıflar ile sanayicilerin desteğini kazandı. 1955’te, General Aramburu önderliğindeki bir askeri darbeyle devrilerek sürgüne gönderilmesine karşın, Adaletçi Milliyetçi Hareket adı altında toplanan Peronistler, 1973’teki askeri yönetimin izin verdiği ilk genel seçimlerde büyük bir zafer kazandılar. Sürgünden dönerek başkanlığı üstlenen Peron’un kısa süre sonra ölmesi üzerine yerine karısı İsabel Peron geçti. Bu dönemde Peronistler’in sağ ve sol kanatları arasında şiddetli çatışmalar baş gösterdi. Peron yönetimi, işler kötüye gittikce sertleşti ve karşısında güçlenen muhalefetin önce sesini kesti, sonra en küçük gösteriyi bahane edip jet yasalarla bir ’kanun diktası’ kurdu. Peronistler, 1983 başkanlık seçimlerinde başarılı olamadılarsa da, 1989’da Peronistler’in adayı Carlos Menem başkanlığa seçildi.

Kurultay fotoğrafı

CHP’nin tüzük ve program değişikliği için toplanan 14.Olağanüstü Kurultayı saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Divan Başkanlığı seçimi ile başladı. Divan Başkanlığı’nca gündeme geçilmesi için oylama yapıldı. Genel Başkan Deniz Baykal, yanında Önder Sav ve Mustafa Özyürek ile delegeler ellerini kaldırarak oy kullandılar. Baykal ve kurmaylarının yüz ifadeleri ilginç bir görüntü ortaya çıkmasına yol açtı.

CHP’nin ilk kadın Divan Başkanı

CHP 14. Olağanüstü Tüzük ve Program Kurultayı Divan Başkanlığı’na CHP İstanbul Milletvekili ve Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Nur Serter seçildi. Serter’in Divan Başkanlığı ile CHP kurultaylarında ilk kez bir kadın Divan Başkanı seçilmiş oldu.

Kılıçdaroğlu’na övgü

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı olacağı iddiaları bulunan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, "İstanbul’a adaylığım kesinlikle yok" diyerek son noktayı koydu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da konuşmasında Kılıçdaroğlu’nu, "Yolsuzluklardan sorumlu genel başkan yardımcısı" olarak tanımlayarak iltifat etti.

Arıtman kayıptı

Cumhurbaşkanı Gül’ün annesinin etnik kimliğiyle ilgili iddialarıyla tepki toplayan İzmir Milletvekili Canan Arıtman, kurultay salonuna geç saatlerde gelmesi dikkat çekti.

Baykal’a özel oda

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal için kurultayın gerçekleştiği otelde bir suit tutuldu. Baykal, bu özel odada delegelerle bir araya geldi. Baykal, kurultayı açmasının ardından ise bir daha salondan ayrılmadı. Tüm konuşmaları Genel Sekreter Önder Sav ile birlikte izledi.

Evliliğe yaş sınırı

CHP’nin yeni kabul edilen programında dikkat çekici unsurların başında, ’Evliliğe yaş sınırı’ maddesi geldi. Programda, "Evlilikle hem erkek, hem kadınlarda 18 yaşını tamamlamış olması koşulu öngörülerek çocuk yaşta erken evliliğin önlemsi hedef alacaktır" vaadi yer aldı.

Çarşafa dolaylı atıf

Programda, Baykal’ın çarşaf açılımına atıfta bulunan bir bölüm de yer aldı. "CHP kadını özgürleştirmek, çevre baskısından ve feodal yapı etkisinden kurtarmak, sosoyoljik kökenden kaynaklanan sıkıntıları ortadan kaldırmak için sonuç alıcı çabalar gösterecektir" denildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!