Güncelleme Tarihi:
Hollywood uzun süredir ayrı kaldığı hayalet hikayesine geri döndü.
Perili olduğu söylenen bir evde biraraya gelen farklı karakterlerdeki dört kişinin başından geçenlerin anlatıldığı ürkütücü bir film. Son dönemin en seksi yıldızı Catherine Zeta-Jones refaketçiniz olacak.
KİTAP sayfalarından ekrana yansıyan hayalet ve perili ev öyküleri, yıllardan beri korku sinemasının en gözde konusu oldu. O filmleri izleyenlerin korkusu sinema salonundan çıktıktan sonra da devam etti ve karanlıklardan gelebilecek tehlikelerden sakınmak için yatarken ışıklarını açık bıraktılar. Ancak hayalet öykülerinin çok azı Shirley Jackson'ın klasik korku romanı The Haunting of Hill House kadar etkileyici olabildi.
İşte Perili Ev (The Haunting), bu ürkütücü romanın sinemaya uyarlaması... Perili Ev'in senaryosunu Shirley Jackson'ın The Haunting of Hill House adlı gerilim romanından David Self uyarladı.
Filmi ‘‘Hepimizde olan karanlık korkular hep ilgimi çekmiştir’’ diyen Speed ve Twister filmlerinin yönetmeni Jan De Bont yönetmiş... Bont, Perili Ev (The Haunting) filminde bu korkuların derinliklerine doğru bir yolculuğa çıkarıyor izleyiciyi...
Filmin başarısında başrol oyuncularının da büyük katkısı var. Başrollerini Liam Neeson, Catherine Zeta-Jones, Owen Wilson, Bruce Dern ve Lili Taylor'ın paylaştığı Perili Ev'de, 130 yıllık geçmişi olan metruk bir malikanede meydana gelen olaylar dizisi anlatılıyor.
Perili Ev'de olaylar, Hill House diye bilinen ürkütücü malikaneye giden dört kişinin çevresinde gelişiyor. Karanlık ve korkutucu görünümüyle Hill House malikanesi yıllardır terk edilmiş bir şekilde durmaktadır. Bir zamanlar ölümlerle sonuçlanan son derece trajik olaylar yaşandığı için adının Perili Ev'e çıkmış olması nedeniyle uzun süreden beri terk edilmiş haldedir.
Aradan 100 yıl kadar geçer. Malikanenin geçmişine ilgi duyan Dr David Marrow (Liam Neeson) uyku düzensizlikleri konusunda çalışma yapmak üzere yanında üç kişiyle Hill House'a gelir. Dr. Marrow'un dışında kalan üç kişi uyku düzensizlikleri üzerine bir çalışma yapılacağını sanmaktadır. Oysa onlara söylenenle asıl gerçek aynı değil ve asıl gerçeği yalnız Dr. Marrow bilmektedir. Çok geçmeden ürkütücü olaylar kendini göstermeye başlar.
Hayaletlerden hep korktum
Hayaletlere her zaman inanmış mıydınız, yoksa böyle hayaletli bir film sayesinde son zamanlarda gelişen bir ilgi mi bu?
İnanmışımdır. Çocukken büyükannemin evindeki merdivenlerin üst kısmında birisi vardı sanki. Oraya çıkmama izin verilmediği için ben kendi aklımda bunun sebebinin orada bir hayalet ya da başka birşeyler olduğunu geliştirmiştim. Çocuk aklı işte...
Ya bugün?
Bugüne kadar korku filmlerinden hiç korkmadım. Çünkü gerçek korkuya alışkın bir insanım. Zaten bir korku filmi yaparken bu işin teknik yöntemini mutlaka buluyorsun ve bunun bir film olduğunun farkına varıyorsun.
Sadece bir film diye mi düşünüyorsunuz? Yoksa şuralarda bir yerlerde hayaletlerin dolaştığını düşündüğünüz oluyor mu?
Evet. Bence onlar bizim çevremizde dolaşıyorlar. Bir aralar Londra'da bir tiyatro salonunda bir hayaletin kokusunu hissetmiştim. Çok kuvvetli bir lavanta kokusu vardı.
Böyle bir film setinde oyunculuk yapmanın nasıl olduğunu anlatır mısınız?
Sete ilk gittiğimde oldukça tedirgin oldum. Filmin setleri öylesine büyük ve görkemliydi ki, kendimi 10 santim boyunda bir cüce gibi hissettim. Bence Eugenio Zanetti fantastik bir set tasarımcısı...