Peri masalı bitti

PERİ, 1.5 SAAT DİRENDİ

Destina Peri Parlak: Babasını, henüz annesi kendisine hamileyken kaybeden 16 yaşındaki Destina Peri Parlak, Ayrancı Anadolu Lisesi, 3.sınıf öğrencisiydi. Arkadaşlarıyla bir kafede buluşmuş, ayrılmadan önce de fotoğrafını Instagram hesabında paylaşmıştı. Öveçler’deki evine gitmek üzere beklediği otobüs durağında yakalandı teröre. Öldü sanılıp götürüldüğü Adli Tıp’ta 1.5 saat dirense de hayata tutunamadı. Ankara Üniversitesi’nden üç ay önce emekli olan annesiyle birlikte hastane hastane Peri’yi arayan Fizik öğretmeni Ali Çiper, “Peri çok çalışkan, başarılı bir öğrenciydi. Çok seviliyordu” dedi. Peri’nin okul arkadaşı Erdem Çiper de “Adı gibi periydi, bir sürü hayali vardı” diye konuştu.

Hiç görmediği babası...

Elif Gizem Akkaya: Türk Hava Kurumu Bilgisayar Mühendisliği öğrencisi olan 20 yaşındaki Elif Gizem Akkaya, üniversite öğrenci topluluğunda Sosyal Organizasyon Komitesi Başkanıydı. Öğrenci komitesi için yayınladığı özgeçmişinde, “Lise eğitimimi Özel Evrensel Fen Lisesi’nde tamamladım. THKU Elektrik Elektronik Mühendisleri Enstitüsü’nde 2 yıldır görev alıyorum. Bu yıl ise Sosyal Organizasyon Sorumlusu olarak görevime devam edeceğim. Bundan sonrası için de kendi yeteneklerimi geliştirmek, mühendislik alanında daha fazla bilgi sahibi olmak için bu ailede bulunacağım” diye yazmıştı.

ANNESİNE ‘GELİYORUM’ DEDİ

Elvin Buğra Aslan: Çankaya Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü öğrencisi Elvin Buğra Aslan da henüz 19 yaşındaydı. Vizeleri başladığı için kütüphanede çalışmaya gitmişti. Çalışması bittikten sonra da otobüse bindi, annesini aradı ve birazdan evde olacağını söyledi. Gençlerbirliği taraftarıydı. Son fotoğrafı da Gençlerbirliği formasıyla paylaşmıştı. Yakınları, “Çok başarılı bir öğrenciydi. Üzerine titreyerek yetiştirdiğimiz çocuklarımız ölüyor” diyerek teröre lanet ettiler.

ATAKAN 15 YAŞINDAYDI

Atakan Eray Özyol: Gölbaşı ilçesindeki Dr. Şerafettin Tombuloğlu Lisesi öğrencisi Atakan 15 yaşındaydı. Eğlenceli ve hayat dolu bir çocuktu. Ölümü okulunu yasa boğdu.

Mehmet Emre Çakar: 16 yaşındaki lise öğrencisi Mehmet Emre Çakar, iki ablası gibi karaciğer hastasıydı. Aile, çocuklarının hastalığını yenmek için 2010 yılında Kütahya’dan Ankara’ya taşınmıştı. Emre’nin ablası Şeyma’ya anne Gülcan Çakar; diğer ablası Emine’ye ise amcası İlyas Çakar karaciğerini vermişti. Emre ise önümüzdeki günlerde babasından yapılacak nakil ile hastalıktan kurtulmayı hayal ediyordu. Baba Hikmet Çakar, Adli Tıp’ın önünde beklerken, “O benim karaciğerimi vereceğim oğlumdu ama veremeden öldü” diye isyan etti.

Kerim Sağlam: Tokatlı 23 yaşındaki Kerim Sağlam, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık öğrencisiydi. Ankara’da yaşayan annesi ve ablasını ziyaret için başkente gelmişti. Ablası Pınar Sağlam, acı haberi almasının ardından sosyal medya hesabından, “Ciğerimi söküp de gittin. O bombalar bana gelseydi, ben öleydim gardaşım” mesajını paylaştı.

Mehmet Alan: 26 yaşında hain saldırıya kurban giden Mehmet Alan, Maden Teknik ve Arama Genel Müdürlüğü Tabiat Tarihi Müzesi’nde çalışıyordu. MTA’nın Bilimsel Etkinlikler Haftası’nda “Türkiye’deki Süstaşları Potansiyelinin Araştırılması” konulu kongre sunumu vardı.

Ferah Önder: Emekli Hâkim Albay Orhan Önder ve Tarım Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nde çalışan ziraat mühendisi eşi Ferah Önder, otobüs beklerken yakalandı hain teröre. 51 yaşındaki Ferah Önder hayatını kaybederken, Orhan Önder’in iki bacağı kırıldı. Orhan Önder, Ergenekon davasında yargılanan eski Genelkurmay İstihbarat Daire Başkanı Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin’in de avukatıydı.

Oğuzhan Dura: Vakıflar Genel Müdürlüğü Başmüfettişi Oğuzhan Duru, 42 yaşındaydı. Dayı Şenol Şengül, yeğeninin 3 yaşındayken babasını trafik kazasında kaybettiğini, annesinin de geçen yıllarda kanserden yaşamını yitirdiğini söyledi. Şengül, “Pazar günü mesaiye kalmış, mesai dönüşü saldırıda hayatını kaybetmiş. Yüreğimize ateş düştü” dedi.

ÖLÜM PİYANGOSU

Kemal Kalıç: Emekli uzman çavuş olarak Doğu’da görev yapan Kalıç, (50) emekliliğinin ardından Ankara’ya yerleşmişti. Ek gelir sağlamak için Milli Piyango bayiliği yapıyordu.

Eyüp Ensar Ulaş: Çalıştığı çay ocağından çıkıp, belediye otobüsü ile evine dönüyordu. 2 çocuk babasıydı.

Kemal Bulut: Galatasaraylı futbolcu Umut Bulut’un babası Kemal Bulut, Ankara’da yaşıyordu. Umut, babasına oto yıkama dükkanı açmıştı. Cumartesi günü Galatasaray takımının kamp yaptığı otele gidip oğlu ile hasret giderdi. Pazar günü de 19 Mayıs Stadı’nda Galatasaray-Gençlerbirliği maçını izledi. Maçtan sonra oğluna sarıldı, vedalaştı. Stattan çıkıp Kızılay’daki aracına binmek için yola koyulduğunda patlama anına denk gelerek hayatını kaybetti.

İKİNCİ İŞ GÜNÜYDÜ

25 yaşındaki Erdem Soydan, cumartesi günü takside şoför olarak çalışmaya başladı. Nişanlı olan Soydan, ikinci iş gününde teröre kurban gitti. Soydan’ın çalıştığı taksinin sahibi Duran Keskin, “Cumartesi günü aracı 4’te verdik. Pazar günü de duraktan bir yolcu almış. Yolcuyu patlamanın olduğu yerde indirmiş. Durağa doğru giderken arkadaşıyla da telefonla konuşuyormuş. Arkadaşı birden sesin kesildiğini, patlama olduğunu söyledi” dedi.

ÇOCUĞU KARNINDA ŞEHİT

SONGÜL Bektaş,  6.5 aylık hamileydi. Polis eşiyle birlikte bebekleri için alışverişe çıkmıştı. Dinlenmek için Güvenpark’ta bulunan banklara oturmuştu ki bombanın etkisiyle savrularak yere yığıldı. Songül Bektaş’ın üzerine siper olan eşi patlamayı hafif yaralı olarak atlattı. Ambulansla Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Songül Bektaş, iki kere kalbi durmasına rağmen hayata tutundu. Ancak 42 yaşındaki kadının karnındaki bebek, terörün henüz doğmamış kurbanı oldu. 

SOSYAL MEDYA AĞLADI

HAYATLARININ baharını yaşarken terör saldırısında can veren gençler için sosyal medyada da ağıtlar yükseldi. Facebook’ta ‘Yağmur Yürekli Çocuklar’ sayfası açıldı. Arkadaşları sayfaya, “Gülüşünüz kaldı bizlere, bir de masmavi bakışlarınız” diye yazdı. Hikâyesi sosyal medyada en çok paylaşılan gençlerden biri de 19 yaşındaki Ozancan Akkuş’tu. 5 yıl önce Ankara Fen Lisesi’ni kazanarak Gaziantep’ten Ankara’ya gelen Akkuş, geçen yıl da ODTÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği’ni kazanmıştı. 10 Ekim ‘Barış Mitingi’nde, Ankara Garı önündeki canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden ve hafızalara 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz’ın Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülmesini protesto ettiği fotoğrafıyla kazınan Ali Deniz Uzatmaz’ın yakın arkadaşıydı. Akkuş, Uzatmaz için 10 Ekim 2015’te Twitter’dan “Gözlerimizinden akan yaş bile ellerinizdeki kanı temizleyemeyecek, o temiz adam her zaman sizin yakanızda, bizim kalbimizde kalacak” diye yazmıştı. Ailesine yük olmamak için verdiği özel ders dönüşünde kendisi de yakalandı terör saldırısına. Babası başını öperken çekip Instagram’a koyduğu fotoğrafı dün sosyal medyada hazin notlarla paylaşıldı.

Bir arkadaşı onun için “Ankara’da okuyabilmekti en büyük hayali, nerden bilecekti ki” diye yazdı. Ekşi Sözlük’e yazan arkadaşı ise şöyle anlattı Ozancan’ı: “Bu çocuk önce Gaziantep’in küçük bir ilçesinden Türkiye’nin en iyi liselerinden birini kazandı. Lise boyunca yurtta kaldı. 14 yaşında taşradan gelip büyük şehirde bir başına hayata sıkı sıkı sarılmak her babayiğidin harcı değildir. O çocuk başardı, hayata sıkı sıkı tutundu. Sonra ODTÜ Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü kazandı. Lanet bomba aynı sıralarda büyüdüğümüz çocuğu bizden aldı. Sen 20 yaşına kadar hayatın her zorluğuyla mücadele et, AFL’yi bitir, ODTÜ’yü kazan, sonra bir bomba senin canını alsın.”

4 YAŞINDA TERÖRLE TANIŞTI

BAŞKENTTEKİ terör saldırısında, annesiyle eve gitmek için otobüs durağında bekleyen 4 yaşındaki Nisanur Alımcı da yaralandı. Hafif yaralanan Nisanur Alımcı, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Nisanur’u dün Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da ziyaret etti. Anne Yıldız Alımcı, “Kızımla durakta oturuyorduk, patlama oldu. Kıyamet koptu zannettim. Her tarafımıza camlar, parçalar geldi. Kızımı kucağıma aldım, sürekli koştum” dedi. 

YARALI GENÇ SABAH BAYGIN BULUNDU

BOMBALI saldırıda yaralanan 22 yaşındaki ODTÜ 3’üncü sınıf öğrencisi Hasan G., Adalet Bakanlığı ek hizmet binası önüne kadar gidip burada bayıldı. Olay yerinden uzaklaştığı için gece saatlerinde fark edilemeyen Hasan G., bakanlık bahçesinde baygın halde sabahladı. Bakanlık çalışanları, dün sabah mesaiye geldiklerinde Hasan G.’yi fark ederek 112 Acil Servis’e haber verdi. Bir bakanlık personelinin refakatinde Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan genç tedavi altına alındı.

Aysel ALP - Bülent SARIOĞLU - Umut ERDEM - Neşe KARANFİL - Gizem KARAKIŞ - Meltem ÖZGENÇ-Gamze KOLCU - Hacer BOYACIOĞLU - Murat YILMAZ - Doğahan GİRİTLİOĞLU / ANKARA - DHA