Güncelleme Tarihi:
TIP FAKÜLTESİNDE 'HOCA FARKI' BİTİYOR
İSTANBUL, AYDIN, ANTALYA VE ISPARTA'DAN PROTESTO
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa İstanbul Tıp fakültelerinden öğretim üyesi bir grup, İÜ'nün Beyazıt Yerleşkesi'nin ön kapısı önünde toplandı. Burada grup adına bir konuşma yapan İÜ Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Raşit Tükel, üniversitelerde performans sistemi uygulamasının, eğitim ve araştırmanın birlikte yürütüldüğü üniversite için yıkım anlamı taşıdığını, üniversite dendiğinde tıp, uzmanlık eğitimi, araştırma, nitelikli sağlık hizmeti sunumunu ve bu hizmetlerin sunulduğu akademik ortamı anladıklarını savundu.
Prof. Dr. Tükel, performans sisteminin getirilmesiyle bütün akademik özerk üniversite anlayışının ortadan kalktığını ifade ederek, “Bu süreç bizi olumsuz yönlere götürecektir. Sağlık Bakanlığının açıklamalarında yer aldığı gibi Sağlık Bakanlığına bağlı kamu hastaneleri ve üniversite hastanelerinin birleştirildiğini göreceğiz. Üniversitelerde hizmet ağırlıklı sadece niceliği ön plana çıkartan bir uygulama öne geçecektir” dedi.
“Tıp fakültelerinin, öğrenci kontenjanları hızla arttırılıyor. Tıp eğitiminin niteliği Türkiye'de giderek düşüyor ve uzmanlık eğitimi gerektiği ölçülerde verilemiyor” diye konuşan Prof. Dr. Tükel, üniversitelerin performans sistemine geçirilmesiyle birlikte bu sürecin daha da hızlanacağını öne sürdü.
Prof. Dr. Tükel, tıp fakülteleri öğretim üyeleri olarak, hastanelerde dayatılmak istendiğini ileri sürdüğü performans sistemiyle tıp eğitimi ve araştırmanın, nitelikli hizmetin onarılamayacak ölçüde bozulacağını ve sürdürülemeyeceğini söyledi. Bu açıklama ile ilgili olarak yaklaşık 600 imza topladıklarına da değinen Prof. Dr. Tükel, İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet ile görüştüklerini, taleplerini ilettiklerini ve performans sistemine karşı olmayı sürdüreceklerini kaydetti.
Şu ana kadar yönetmelik çıkarılmadı
Bir gazetecinin, “Her üniversitenin kendi yapısına göre performans sistemi belirlenecek. Yunus Söylet'in bu konu hakkında bir teklifi oldu mu?” sorusuna Prof. Dr. Tükel, “30 Ocakta performans sistemine geçildi. Fakat şu ana kadar bir yönetmelik çıkarılmadı. Kimse bilmiyor. Bütün üniversiteleri mi kapsar? Tek tek üniversiteler mi uygular? Bu aşamada bile çıkarılması yasal olarak zorunlu yönetmelik çıkartılmamış durumdadır. Bu konuya YÖK'ün ve Bakanlığın bakış açısını gösterir niteliktedir” karşılığını verdi.
Prof. Dr. Tükel, “İş bırakmak gündeme gelir mi?” sorusu üzerine de “Öğretim üyeleri adına istifa konusunu konuşamayız. Kimse istifayı gündeme getirmedi. Biz üniversitelerde kalmayı buralarda nitelikli hizmet eğitim ve araştırma olan görevlerimizi sürdürmeyi öne çıkarıyoruz” dedi.
ISPARTA
Öte yandan Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Tıp Fakültesi Hastanesinde performans sistemini protesto etmek amacıyla düzenlenen “iş bırakma” eylemine yüzde 20'lik bir katılım oldu. Tıp Fakültesi Hastanesinde Tam Gün Yasası uygulaması kapsamında performans sistemine geçilmesini protesto etmek amacıyla SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesinde kadın doğum, plastik cerrahi, çocuk hastalıkları ve dahiliye bölümlerinde sabah saatlerinde hasta bakılmadı. Muayene için gelen hastalara saat 13.30'da gelmeleri söylendi.
Isparta-Burdur Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. İlker Büyükyavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada, Tam Gün Yasası uygulaması kapsamında üniversitelerde performans sistemine geçildiğini ve bu uygulamanın hem hastalar hem de hekimler açısından yararlı olmadığını ifade etti. Tam gün uygulaması ile ilgili herhangi bir sıkıntılarının olmadığını ve buna karşı olmadıklarını dile getiren Prof. Dr. Büyükyavuz, performans sisteminin ise üniversitelerde eğitimi sekteye uğratacağını savundu. Sağlığın hiçbir şekilde para ile ölçülemeyeceğini ifade eden Prof. Dr. Büyükyavuz, “Hastalar puanlarla ölçülemez. Bundan dolayı performans sistemine karşıyız. Performans sistemini protesto etmek için bugün iş bırakma eylemini gerçekleştiriyoruz” dedi.
Prof. Dr. Büyükyavuz, İş bırakma eyleminin hastaları mağdur etme eylemi olmadığını vurguladı. Acil hizmetlerin, önceden planlanan ameliyatların yapılmasına devam edildiğini söyleyen Büyükyavuz, sadece kontrol amaçlı gelen hastalara bakılmadığını aktardı. Ancak hastanede yüzde 80'lik bir bölümde hasta bakımlarının devam ettiğini ve “iş bırakma” eylemine yüzde 20'lik bir katılım sağlandığını dile getiren Büyükyavuz, “Katılımın az olması yönetim tarafından hastane içerisinde çok ciddi bir çalışma başlatılmasından kaynaklandı. Nasıl ki biz eylem için hekimlerle, asistanlarla görüştüysek, hastane yöneticileri de eylemin yapılmaması yönünde görüşmeler yaptılar” diye konuştu.
Eylemin yüzde 10'luk kısmının doktorları ama yüzde 90'lık kısmının vatandaşı ilgilendirdiğini söyleyen Prof. Dr. Büyükyavuz, iş bırakma eyleminin sadece doktorların mağduriyeti ile alakalı olmadığını ifade etti. Performans sisteminin doktorlar kadar hastaları da olumsuz etkileyeceğini ifade eden Büyükyavuz, “Halkımız için iş bırakıyoruz. Sizin için, sizin geleceğiniz için iş bırakıyoruz. Performans sistemi sizi üzecek bunun için iş bırakıyoruz. Sizlere daha iyi eğitimli ve verimli hekimler yetiştirmek için iş bırakıyoruz. Bilimsel araştırmaları yapıp, daha iyi sonuçlar elde etmek için iş bırakıyoruz. Performans sitemi maalesef halkımızın sağlığını gelecekte çok ciddi tehdit altında tutacak.”
SDÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Süleyman Kutluhan, gazetecilere yaptığı açıklamada, Tabip Odası'nın ülke genelindeki üniversite hastanelerinde uyguladığı “iş bırakma” eylemine SDÜ'den ciddi bir oranda katılım olmadığını söyledi.
Tabip Odası'nın bugünkü eylemini hoş karşılamadıklarını da söyleyen Prof. Dr. Kutluhan, “Doktorların haklarını savunmak adına basın bildirisi yayınlanabilir, gösteriler yapılabilir buna son derece saygılıyım, bu demokratik bir girişimdir. Fakat (iş bırakıyoruz) cümlesi altında hastalara bakılmaması, gelen hastaların poliklinikten geri çevrilmesi, tekrar yarın gelin denilmesi gibi duruma tamamen karşıyım” diye konuştu.
Hastaların mağdur edilmemesi gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kutluhan, doktorlar mağdur oluyorlar diye hastalarını da mağdur etmemeleri gerektiğini belirtti. “İş bırakma” eylemi kapsamında hastanede hastaların mağdur olmaması yönünde gerekli tedbirleri aldıklarını ve hekimlerle konuştuklarını ifade eden Prof. Dr. Kutluhan, hastanede hasta muayenelerinin devam ettiğini ve hastaların mağdur edilmediğini söyledi. Başhekimliğe gelen herhangi bir şikayetin de olmadığını aktaran Prof. Dr. Kutluhan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadık ama hastaya bakmama gibi bir durum netleşirse yasal bir işlem yaparız. Eylemlerin mesai saatleri dışında, hafta sonu tatillerinde yapılması daha yakışıklı, daha şık olabilirdi. Biz eylem yapıyoruz ve (işi bırakıyoruz) demek sağlık çalışanına uymayan bir durum. Zaten sağlıkta hiç bir zaman iş bırakılmaz.”
AYDIN
Aydın Adnan Menderes ÜniversitesiADÜ Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan öğretim üyeleri, ellerindeki döviz ve pankartlarla hastane içerisine girerek, polikliniklerde muayene için bekleyen hastaların önünde yürüyüş yaptı. Poliklinik binasındaki sessiz gösterinin ardından daha sonra binadan çıkan öğretim üyeleri, ADÜ Rektörlüğü önüne kadar yürüdü.
ADÜ Rektörlüğü önünde üniversite hastanelerinde uygulanması planlanan performans sistemini alkışlarla protesto eden öğretim üyeleri adına, ADÜ Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Alparslan bir basın açıklaması yaptı.
Prof. Dr. Alparslan, üniversite hastanelerinde 31 Ocak 2011 tarihinden itibaren uygulamaya başlanacak olan performans sistemiyle öğretim üyelerine, “Eğitim yapma, öğrencilerine zaman ayırma, asistanına ders anlatma, bilim, araştırma yapma, tedavisi güç ve ölümcül hastalara son bir umut olma” dendiğini ileri sürdü.
Bunu kabul etmeyeceklerini ifade eden Alparslan, şunları söyledi.
“Biz her şeye rağmen, geleceğin hekimlerinin iyi bir hekim olması için ders anlatacağız. Laboratuvarda, hastanede, mahallede, sokakta insanlık için araştırma yapacağız. Tedavisi zor, ileri düzey bilgi ve beceriyi gerektiren ölümcül hastalara ekip olarak hizmet sunacağız. Çünkü biz bunun için varız. Hastalarımıza bize para kazandıracak insanlar gözüyle bakamayız. Çünkü üniversite ticarethane değildir. Burası toplumun geleceğidir, insanlığın vicdanıdır, ahlakıdır. Bu nedenle üniversiteyi ticarethaneye, hekimi tüccara dönüştürmek isteyen zihniyete izin vermeyeceğiz.”
Alparslan, mücadelelerinde, üniversitenin idari kadrosunu yanlarında görmek istediklerini ifade ederek, hastaları da üniversiteye sahip çıkmaya çağırdı. Öğretim üyeleri, açıklamanın ardından dağıldı.
ANTALYA
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi’ndeki öğretim üyeleri de ’performans sistemi’ni protesto etti. Eylemciler, ’Sizleri müşteri, bizleri tüccar, hastaneleri de bakkal olarak gören zihniyettir’ yazılı broşür dağıttı. Yeni sisteme tepki gösteren öğretim üyeleri, hasta ve refakatçilere "Sizleri müşteri, bizleri tüccar, hastaneleri de bakkal olarak gören zihniyettir" yazılı broşür dağıtarak destek istedi. Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Girişimi’nin organize ettiği eyleme yaklaşık 200 öğretim üyesi ve asistan katıldı.
’Nitelikli tıp eğitimi, onurlu hekimlik, kaliteli sağlık hizmeti için el ele’ yazılı pankart ile yeni sisteme tepki gösteren öğretim üyeleri ve asistanlar, alkışlar eşliğinde AÜ Tıp Fakültesi Hastanesi A Blok önünden başlattıkları eylem yürüyüşünü Acil Servis önüne kadar sürdürdü. Antalya Tabip Odası ise protestoya, ’Paralı sağlık hizmetine hayır’, ’Gecekondu tıp fakülteleri istemiyoruz’, ’Niteliksiz tıp eğitimine hayır’ ve ’Sağlıkta dönüşüm aldatmacadır’ yazılı dövizler ile destek verdi.
’Tıp Fakültesi Öğretim Üyeleri Girişimi’ adına basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Ahmet Turan Aydın, halkın kolay hizmete ulaşma aldatmacasıyla kandırılarak parasız sağlık hakkının elinden alındığını savundu. Bakanlığın yaptığı son düzenleme ile üniversite hastanelerinin Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelere dönüştürüldüğünü söyleyen Prof.Dr. Aydın, şöyle dedi:
""Tıp fakülteleri öğretim üyeleri olarak, fakülte hastanelerinde bize dayatılmak istenen performans sistemiyle tıp eğitimi ve araştırmanın onarılamayacak ölçüde etkileneceğine ve bunun yanı sıra halkımıza sunduğumuz nitelikli sağlık hizmetinin de sürdürülemez hale geleceğini inanmaktayız. Geri dönülmez bir noktaya gelmeden gerekli değişikliklerin yapılması için yetkilileri uyarıyoruz."