Pencere yanı tercih edin

Güncelleme Tarihi:

Pencere yanı tercih edin
Oluşturulma Tarihi: Haziran 19, 2020 07:00

1 Haziran’da seyahat kısıtlamalarının kalkmasının ardından uçak seferleri yeniden başladı. Peki uçağa binmek zorundaysak nelere dikkat etmeliyiz? Son bir haftadır açıklanan rakamlar bize ne söylüyor. “İkinci dalga geliyor, mu gelecek mi” derken çoktan geldi mi? Koronavirüs tedavisinin böbrekleriniz üzerinde herhangi bir etkisi var mı? İşte cevaplar…

Haberin Devamı

Sanem KALKAN soruyor: İstanbul’dan Anadolu’da yaşayan ailemi kısa süreliğine ziyaret etmek istiyorum. Kısa ziyaret olacağı için kişisel aracımla uzun yol gitmek istemiyorum. Ancak uçakla seyahatten de emin olamıyorum. Uçaklarda risk var mı?

PROF. DR. DERYA ULUDÜZ (Cerrahpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi): Uçaklarda fazla hava sirkülasyonu yapılarak içerdeki hava temizlenmeye çalışıldığından klimalardan sürekli enfeksiyon yayılma riski bulunur. Bir diğer risk de yakınınıza oturan hastalıklı kişidir çünkü en az bir saat aynı ortamda bulunuyorsunuz. Uçak tuvaletinin kullanımı, daha önce temas edilmiş dergilerin kullanımı, film izlemek için dokunmatik ekranlara el sürülmesi bile bulaş riskinizi artırıyor. Bu yüzden uçak içi dezenfeksiyonun çok detaylı yapılması, yolcular arasında mesafe bırakılması ve uçuş süresince maske takılması gerekiyor. Ayrıca, havaalanlarının birçok ülkeden insanın bir arada bulunduğu, ateş ölçümlerinden kaçabilen belirtisiz virüs taşıyıcıların gezinebildiği risk alanları olduğunu da biliyoruz. Bu yüzden uçuşlar için henüz ‘Çok güvenli’ diyemeyiz. Mümkün olduğunca tercih edilmemeli. Binmek durumundaysanız bileti önceden alıp, check-in işlemlerini online halledin. Havalimanına ulaşım için seyreltilmiş oturma düzeni ile sosyal mesafe uygulaması olan toplu taşıma imkanlarından faydalanın. Terminal binasından ayrılıncaya kadar maskenizi çıkarmayın.

Haberin Devamı

MASKE TAKMAYANI HEMEN BİLDİRİN

Dolaşım ve bekleme alanlarında, bagaj alım sıralarında, uçağa biniş ve inişlerde sosyal mesafeyi koruyarak tedbir alın. Koltuk seçimleriniz de çok önemli; koridor yerine pencere kenarı koltuk seçmeli, tuvalete yakın koltuklardan uzak durmalı. Ön kısımlardaki koltukları tercih etmek daha doğru. Maske kurallarına uymayanları kabin görevlilerine bildirebilirsiniz. Koltuğunuza oturur oturmaz kol kısımlarını, önünüzdeki servis tablası ve ekran bölümünü ıslak mendil veya dezenfektan ile temizleyin. Üstünüzdeki havalandırmayı çalıştırmamanızı öneririz. Maskenizi kesinlikle çıkarmayın. Seyahat süresince ellerinizi yüzünüze temas ettirmekten kaçının. Uzun yolculuklarda uykusuz kalmayın, uykusuzluk bağışıklığınızı azaltır ve sizi enfeksiyona açık hale getirir.

Haberin Devamı

BÖBREĞİNİZ İÇİN ENDİŞE ETMEYİN

Pencere yanı tercih edin


Nuriye GÜVENÇ soruyor: Beş yıl önce kanser nedeniyle bir böbreğim alındı. Bana koronavirüs bulaşırsa, uygulanacak tedaviyle diğer böbreğimi kaybeder miyim?

PROF. DR. NECMETTİN ÜNAL (Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon ve Yoğun Bakım Uzmanı): Tek olmasına rağmen böbreğinizin yeterli fonksiyonlara sahip olduğunu ve vücudunuzun gereksinimlerini karşılayabildiğini tahmin ediyorum. COVID-19 olduğunuz takdirde hastalığın etkisinin yanı sıra tedavide kullanılacak ilaçların da böbrek fonksiyonlarında olumsuz etki yaratma olasılığı mevcut. Düzeyi hekimlerce mümkün olduğunca azaltılmaya çalışılacak olsa da tamamen ortadan kaldırılamayabilir. Ancak bu etkinin böbreğinizi tamamen devre dışı bırakacak düzeyde olma olasılığı düşük olacaktır.

Haberin Devamı

ARAMIZDA 250 BİN TAŞIYICI GEZİYOR

Mustafa Sadi DEĞERLİ soruyor: “İkinci dalga gelecek, geliyor, geldi” derken mevcut durum nedir? Son bir haftada açıklanan rakamlar bize ne söylüyor?

Pencere yanı tercih edin

PROF. DR. İSMAİL BALIK (Ankara Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü Öğretim Üyesi): 1 Haziran'dan sonraki yeni normal açılımlarıyla birlikte günlük vaka sayılarındaki seyre baktığımızda, maalesef salgının alevlenme riski çok açıkça görülüyor. 1500 vaka sayıları ile bir ay önceye geri gitmiş olduk. Ve tabi ki bu kadar emek ve fedakarlığa yazık oldu! Eğer toplumumuz tedbirlere uymayı ciddiye almazsa sayılar kesin daha da artacaktır. Bunun sonucunda her açıdan büyük sorunlar yaşayacağız; toplumsal olarak ciddi hayal kırıklığı, ülke ekonomisinde daha fazla negatif etki, sağlık çalışanlarımızın 3 aydır yaşadıkları yoğunluğun az da olsa dinlenemeden hatta evlerine, çocuklarına sarılamadan yeniden aynı zorlu süreci yaşamak zorunda bırakılmaları gibi etkileri olacaktır. Dolayısıyla bu yeni olası dalgalanma sürecinin, toplumda yaratacağı sosyal, psikolojik ve ekonomik yük ile mücadele çok daha zorlu olacaktır.

Haberin Devamı

Geldiğimiz noktada, birçok ilimizde maske zorunluğunun olması ve bazılarına da yeni getirilmesi çok yerinde bir karardır. Ama bunun kolluk kuvvetleri tarafından yakın takibi ve uymayanlara da cezai müeyyide uygulanması şarttır. Çünkü maalesef toplumda bir kesim, ısrarla maske-mesafe kuralına uymamaktadır. Bu kesimin sorumsuzluğu, vakaların artmasına ve kurallara uyan büyük çoğunluğa da risk oluşturmaktadır. Ankara’ da yaptığım gözlemlerde son zamanlarda bir rehavet havası içinde, kurallara uyulmadığını bir çok yerde rastladım; örneğin Karşıyaka mezarlığında cenaze namazında maske ve mesafe kuralına büyük ölçüde uyulmadığı ve aşırı kalabalık olduğunu, buna benzer tablo pazaryerlerinde, otobüslerde ve parklarda da vardı. Bazı restoranlarda ve kafelerde de kurallara uyulmadığını gördüm. Denetimlerin çok daha sıkı yapılması (asıl denetimin de bireylerin kendilerinin yapmaları) gerekir; uygun bir dille maske ve mesafe kuralını hatırlatmalıyız.

VİRÜS HER İLİMİZDE

Sağlık bakanımız tüm Türkiye’de yapılmaya başlanan tarama çalışmasının ilk yarısının yani yaklaşık 70 bin kişinin sonuçlarını açıkladı; toplumumuzda %0.25 PCR pozitifliği yani virüsü belirtisiz taşıyan, %1.5’nunda antikor pozitif olduğu yani hastalığı geçirmiş olduğu anlaşılıyor. Bunu anlamı, aktif hastaları ve testin yalancı negatiflik oranını da sayarsak toplumumuzda hala yaklaşık 250 bin kişinin virüsü bulaştırabileceği ve buna karşın toplumumuzun çok büyük kısmının da hastalığı henüz geçirmediği yani bağışık olmadığı için virüsü alma riskine sahiptir. Artık hastalık her ilimizde görülebiliyor. Bu nedenle ülkemizin her köşesinde vatandaşlarımızın tedbirlere uymaya kesinlikle devam etmesi gerekiyor. Özellikle Anadolu’da geleneklerimizden kaynaklanan alışkanlıklar virüsün yayılması açısından büyük risk oluşturuyor; taziye, nişan, düğün, maç kutlaması, asker uğurlaması, başka şehirden gelen akrabaya hoş geldin ziyareti, geçmiş olsun ziyareti vb asla yapılmamalıdır.

Haberin Devamı

Virüs taşıyan biriyle karşılaşma ihtimalini artıracağı için özellikle kalabalığa maskesiz ve mesafeye uymadan karışmak engellenmelidir. Bunları önlemek için il pandemi kurulları, belediyeler, muhtarlıklar, imamlar, polis, jandarma vb yöre özelliğine göre gereken görevleri üstlenmelidir. Artık salgınla mücadelede devletin kısıtlayıcı önlemleri, salgını belli bir noktaya getirmiş, bundan sonra bireylerin sorumluğu daha ön plana çıkmıştır. Yani herkes mutlaka uygun maske kullanmalı, fiziksel mesafeye uymalı ve el hijyenine dikkat etmelidir. Kurumlarda ekonomiye zarar vermeyecek tarzda virüs yayılmasını önleyici kendi tedbirlerini gelinen noktada yeniden gözden geçirmelidirler. Bazı işletmeler toplu taşıma yoğunluğunu azaltmak için, çalışma saatlerini kademelendirebilirler, LYS ve YKS sınavları mümkünse ertelenebilir ya da bulaşma riskini tamamen azaltacak ilave önlemler alınması düşünülebilinir.

 

SİZ SORUN HOCALAR YANITLASIN

Alanında uzman, çok değerli hocalardan oluşan Hürriyet Bilim Kurulu, her gün koronavirüs ve salgınla ilgili sorularınıza cevap veriyor. Sorularınızı hurriyetbilim@hurriyet.com.tr adresine veya 0 530 054 44 84 numaralı WhatsApp hattına isim ve soyisminizi yazarak yollayabilirsiniz. 

BAKMADAN GEÇME!