Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Ocak 21, 2007 00:00
Bu kez doğru hamle olabilir mi acaba? Galaxy takımının Beckham’a beş yıllığına 250 milyon dolar vaat etmesi, dünyanın en popüler sporu futbolu ABD’de gözde spor dalı haline getirebilir mi? Pele’den 32 yıl sonra bir başka küresel yıldız ABD’ye gidiyor. Bakalım, futbolun yıldızını parlatmayı başarabilecek mi?
32 yıl önce, 10 Haziran 1975’te New York Cosmos takımı Brezilyalı yıldız Pele’yi Amerikan basınına tanıtırken kulübün 140 kişi kapasiteli toplantı salonunda 400’ü aşkın gazeteci toplanmıştı. Beş yıllık bir projenin son aşamasındaki inciydi adeta Pele. Bir yıl önce Brezilya’da, Santos takımında futbol hayatını noktalamıştı Pele. Ama 1 milyon dolarlık borcunu ödemek için çare arıyordu.
Öte yandan 1970’te futbola meraklı iki kardeşin, Nasuhi ve Ahmet Ertegün’ün teşvikiyle kurulan New York Cosmos takımı da bir çıkış yolu arıyordu. Warner şirketlerinin ve dolayısıyla Cosmos’un sahibi Steven Ross maçlara 7 binden fazla seyirci çekememekten, sadece üç-beş gazetecinin takımı takip etmesinden bıkıp usanmıştı. Kuzey Amerika Futbol Ligi (NASL) bir türlü istenen düzeyde ilgi çekemiyor, beyzbol, Amerikan futbolu ve basketbol gibi geleneksel sporların gölgesinde kalıyordu.
Halbuki Ross 1970’te ülkenin en büyük reklam pazarı New York’ta bir takım kurmaya karar vermiş, aralarında Ertegün Kardeşler’in de bulunduğu dokuz ortağıyla 25 bin dolar ödeyip NASL’e kayıt olmuştu.
PELE’YE TAKILIPYÜKSELEN FUTBOL
Beş yıllık bekleyişten sonra artık yükselme vaktiydi. Steven Ross’un yakın dostu ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Brezilyalı bakanlarla ve Pele’yle bizzat konuşup transferin yapılmasını sağladı.
Pele’nin transferiyle New York Cosmos bir fenomen haline geldi. Daha ilk maçta seyirci sayısı 15 bini aştı. 20 bin kişinin de stada giremeden geri döndüğü söyleniyordu. Kısa süre sonra Amerikan futbolu takımı New York Giants’ın stadında oynamaya başladılar. Pele gollerini atıyor, takım kazanıyor, seyirci tribünleri dolduruyor ve medya müthiş ilgi gösteriyordu. Tüm bu ilginin zirvesine 14 Ağustos 1977’deki New York Cosmos ile Fort Lauderdale arasındaki maçta ulaşıldı. O gün Giants Stadyumu’ndaki maçı tam 77 bin 631 biletli seyirci izledi.
Pele’yi takiben Beckenbauer, Cruyff gibi yıldızlar da NASL’in yolunu tuttu. Bütün takımlar bu yıldızların akınından faydalandı. Tampa Bay Rowdies takımının sahibi Martin Ritley gelişmeyi şöyle yorumluyordu: "Pele aynen Procter&Gamble’in ürünlerin sattığı gibi futbolu ABD’ye satıyor."
Ancak, Pele’nin 1977’de ikinci kez jübile yapıp futbolu bırakmasından sonra NASL düşüşe geçti. Seyirci ortalaması hızla azalıp 10 binlerin altına indi. New York Cosmos’un mali gücü altında ezilen takımlar birer birer iflas etti. Ve en sonunda profesyonel futbolun ABD’deki macerası, NASL’in 1984’te resmen çöküşüyle bitti.
Bundan sonra Pele ve FIFA, futbolun ABD’deki popülaritesini artırmak için uzun yıllar uğraş verdi. Bunun en önemli ayağı 1994’teki
Dünya Kupası’ydı. Ancak, bir ay boyunca ABD şehirlerine, caddelerine kupanın coşkusu yansımadı. Maçlarda tribünleri tıklım tıklım dolduranlar Avrupa ve Latin Amerika asıllı göçmenlerle dünyanın dört bir yanından gelen futbolseverlerdi.
1996’da, yani Dünya Kupası’ndan iki yıl sonra, ABD’nin yeni profesyonel ligi MLS (Major League Soccer) kuruldu. 10 takımla başlayan ligde dengenin bozulmaması için bütçelere sınır getirildi. Lige de emekliliği yaklaşmışlarla gelecek vaat eden oyuncular dışında, yıldız isimler transfer edilemedi. Seyirci sayısının yetersizliği ve düşük televizyon gelirleri nedeniyle MLS 1996 ila 2004 arasında tam 350 milyon dolar zarar etti.
UMUT BECKHAM’INKÜRESEL İMAJINDA
Bunun üzerine MLS yönetimi, yatırımı daha da yükseltmeye karar verdi. 2004’ten bu yana sponsorlar ve yeni kulüp sahiplerinin girişimiyle lige 1 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Örneğin Red Bull’un sahibi Dirk Mateschitz geçen yıl New York Metrostars takımını satın alıp ismini New York Red Bull olarak değiştirdi. ABD’li milyarder Philip Anschutz’a ait Anschutz Entertainment Group da Los Angeles Galaxy takımını satın aldı.
Bu yeni atılımın son aşaması için ilk adım geçen kasım ayında atıldı. MLS’teki her takıma getirilen maaş tavanı kaldırıldı. Geçmişte her takım, oyuncularına toplam 2 milyon dolar yıllık maaş ödeyebiliyordu. Dolayısıyla yıldız transferlerinin önü açıldı.
Bu yolda ilk adımı Los Angeles Galaxy takımı attı. Anschutz Grubu’nun tam desteğiyle, Galaxy takımı üç ay süren bir pazarlıktan sonra 11 Ocak’ta İngiliz oyuncu David Beckham (31) ile anlaştı. Üç buçuk yıldır İspanya’nın Real Madrid takımının formasını giyen Beckham sahada giderek düşen performansına karşın saha dışında dünyanın en ünlü futbolcusu. Yakışıklılığı, giyimi-kuşamı, eski pop grubu Spice Girls’ün üyesi eşi Victoria, reklam kampanyalarıyla popüler bir spor ikonu.
Galaxy takımının sahibi AEG şirketinin başkanı Timothy J. Leiweke, Beckham’a beş yıllık bir kontrat için neden 250 milyon dolar (360 milyon YTL) önerdiklerini gayet iyi açıklıyor: "David Beckham, ABD futboluna, bugüne kadar hiçbir sporcunun dünya sporuna yapmadığı derecede etki edecek. Bence ABD futboluyla dünyanın geri kalanı arasında bir köprü olacak."
Beckham yeni takımına ancak temmuz ayında katılacak. Ama şimdiden etkileri görülmeye başladı bile. Galaxy takımının maçlarını yaptığı 27 bin kişilik Home Depot Stadyumu’nun bu sezon tam kapasite dolacağı tahmin ediliyor. İlk haftada 2 binden fazla sezonluk bilet satıldı. Galaxy taraftarları Beckham forması alabilmek için mağazalara hücüm etti. Yeni imzalanan televizyon anlaşması da cabası. ABD’li futbolseverleri şimdiden Beckham heyecanı sarmış durumda.