A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 23, 2006 11:45
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Gıda ve Çevre Kontrol Şube Müdürü İrfan Yılmaz, semt pazarlarında lağım sularıyla, kaynağı belli olmayan kirli sularla büyütülen ve yıkanan sebze ve meyvelerin satıldığını, bunun önüne geçebilmek için tüm semt pazarlarını denetleyeceklerini bildirdi.
Yılmaz, suyla bulaşan hastalıklarla mücadelede, kirli su kullanımının önlenmesi ile içme ve kullanma sularının dezenfeksiyonun hayati önem taşıdığını vurguladı.
Pazarlarda lağım sularıyla, kaynağı belli olmayan kirli sularla büyütülen ve yıkanan sebze ve meyvelerin satıldığını ifade eden Yılmaz, Fatih, Surdibi, Zeytinburnu, Küçükçekmece, İkitelli toplu konutları yanında bu tür tarlalar bulunduğu yönünde ihbarlar aldıklarını kaydetti. Bu şekilde meyve ve sebze yetiştirilmesinin kabul edilemeyeceğini belirten Yılmaz, şöyle konuştu:
“Lağım suları ile sulanan veya büyütülen sebze ve meyvelerin üzerindeki parazitler ve mikroplar ishal ve kolera gibi insanlara değişik hastalıklar bulaştırıyor. Bunlardaki parazitler kan yoluyla beyne kadar gidebiliyor. Menenjit yapan mikrop var. Tetanos geçme riski var. Bunun önüne geçilebilmesi için kaynağı belli olan, kontrol altında üretilen ürünlerin piyasaya gelmesi gerekir.”
Bu kapsamda, kentteki semt pazarlarını tek tek denetleyeceklerini ifade eden Yılmaz, pazarlardaki ürünlerin öngörülen şartlarda satılıp satılmadığını kontrol edeceklerini söyledi.
DENETİMLERDE NELER YAPILACAK?
İrfan Yılmaz, bu ayın sonunda yapılacak İl Hıfzısıhha Toplantısı'nda denetim takviminin belli olacağını ifade ederek, denetimlerde neler yapacaklarını şöyle anlattı:
“Pazarcıların sağlık karneleri kontrol edilecek. Ürünlerin kaynağı belli olan yerlerden alınıp alınmadığına, faturasına bakılacak. Marketlerde son kullanma tarihi geçen ürünlerin pazarda satıldığı, hatta gelmemiş imal tarihi olan ürünlerin satışa sunulduğu iddiaları var. Ürünlerin imal ve son kullanma tarihleri kontrol edilecek.
Ürünlerin yetiştirilmesinde tarımsal ilaç ve hormon kullanılıp kullanılmadığı sorulacak.
Gıda satışı yapan insanların elinde, yüzünde, görünen yerlerinde herhangi bir yara-bere bulaşıcı hastalık yapabilen bir görüntü var mı bakacağız.
Yufka, çerez, makarna, baharat gibi yıkanmadan ve pişirilmeden yenen gıdaların ne şartlarda satıldığı kontrol edilecek. Bu tür gıdaların mutlaka ve mutlaka kapalı kutularda, toz-toprak almayacak şekilde muhafaza edilmesi istenecek.
Soğuk şartlarda saklanması gereken gıdaların da ne şartlarda satıldığını kontrol edeceğiz. Pazarda et satılır mı? Açıkta et satılır mı? Ama satılıyor, ciğer satılıyor. Bunun engellenmesi için uyarıda bulunacağız.”
Pazarcılara sattığı ürünleri nereden aldığının da sorulacağını belirten Yılmaz, “Pazarcı bahçemden getiriyorum derse, o zaman bahçelerde de inceleme yapacağız” dedi.
“İLK DENETİMDE CEZA YOK”
Pazarcılara ilk denetimde ceza kesmeyeceklerini bildiren Yılmaz, pazarcıya tehlikenin boyutunu anlatacaklarını, eğitim vereceklerini ve uyaracaklarını söyledi.
Yılmaz, “İkinci denetimde hala kurallara uyulmuyorsa ceza kesilecek. Bu cezalarda az değil. 5-6 bin YTL ve daha ağır cezalar. Avrupa ülkelerinde de bu yöntem izleniyor. Önce eğitim, sonra ceza” diye konuştu.
Pazar yerlerinin “üretici ile tüketicinin buluşma yeri” olmaktan çıkıp, “tüketici ile tacirlerin buluşma yeri” haline geldiğini vurgulayan Yılmaz, ürünü doğrudan tarladan getirmeyen pazarcıların bir bölümünün halden, bir bölümünün de kaçak aldığı ürünleri sattığını anlattı.
Programlarında şu aşamada halleri denetleme bulunmadığını belirten Yılmaz, “Öncelikle pazarlar denetlenecek. Pazardan aldığımız bilgilere göre denetimleri sıklaştıracağız. Halleri de denetleyebiliriz. Kirlenmenin kaynağını bulmak zorundayız” dedi.
Kirli sularla sulanan veya yıkanan ürünleri getiren marketlere de müdahale edeceklerini belirten Yılmaz, “Yani biz kesinlikle kirli sularla yıkanan, lağım suları ile büyütülen sebze ve meyveyi halkımıza yedirmeyeceğiz. Halkın sağlığını korumak için her türlü teste başvuracak, semt pazarlarının tek tek denetleyeceğiz” şeklinde konuştu.
“KLORLU SUDA 15-20 DAKİKA BEKLETİN”
Sebze ve meyvelerin pazar yerinde yıkanmasının doğru olmadığını belirten Yılmaz, “Pazar yerinde sebze ve meyve yıkanır mı? Sebze ve meyvelerin üzerine diri kalsın, pörsümesin diye ne olduğu belli olmayan, kirli, paslı fıçılardan su alıp döküyorlar. Pazar yerinde zaten toz-toprak var, sulayınca bütün toz üzerine konuyor. Evde çamur yıkamak zorunda kalıyoruz” diye konuştu.
Sebze ve meyvelerin tarladan çıkınca yıkanması ve pazara temiz gelmesinin önemine işaret eden Yılmaz, ayrıca dere kenarlarında sebze ve meyve yetiştirilmemesi gerektiğini söyledi.
İrfan Yılmaz, vatandaşlara “Pişirilmeden çiğ yenen sebze ve meyveleri, çeşme suyundaki klor yeterli olmadığından, klor tableti attığınız suda 15-20 dakika beklettikten sonra bol su ile yıkayın” önerisinde bulundu.