Pavyonların modacısı Filor Hanım müÅŸterilerini podyuma çıkarıyor

Güncelleme Tarihi:

Pavyonların modacısı Filor Hanım müşterilerini podyuma çıkarıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 27, 2003 00:00

Samatyalı modacı Filor Benli, Ä°stanbullu pavyon ÅŸarkıcılarının gözdesi. Filorita Moda Evi'nde onlar için yılda 130 elbise tasarlıyor, dikiyor. Benli, pavyon ÅŸarkıcılarının sorunlarına dikkat çekmek için özel bir defile düzenledi. Bugün Sultanahmet'te yapılacak defilede koleksiyonundan seçtiÄŸi pavyon giysilerini sunacak. 12 pavyon ÅŸarkıcısı da modellik yapacak.Hem tasarımcı, hem terzi, hem ÅŸair, hem de sivil toplum gönüllüsü. Samatyalı modacı Filor Benli pavyon ve gece kulübünde ÅŸarkı söyleyen isimsiz ÅŸarkıcıların elbiselerini tasarlayıp dikiyor. ‘‘Sanatçı’’ diyor onlar için. Magazin haberlerinde adı geçen birçok ÅŸarkıcının, adı sanı duyulmayan bu sanatçıların eline su bile dökemeyeceÄŸi kanısında. Onları anlatırken, ‘‘Hepsinin bir hikayesi var, bazılarının romanı, bir kısmının da ÅŸiiri’’ diyor. Hayatı hüzünlü bir ÅŸiire benzeyenleri daha çok seviyor. Bazen oturup onlar için birkaç mısra döktürüyor. ‘‘Gecelerin içinde, bitimsiz bir yürüyüşe çıkmış kadınların terzisiyim ben’’ diye tarif ediyor mesleÄŸini. Bu biraz da kendini tarif aslında. Onu 1999 yerel seçimlerinden iki ay kadar önce tanımıştım. Kadın kuruluÅŸlarında inançla çalışan bir sivil toplum gönüllüsüydü. Seçimlerde Samatya'da Sancaktar Hayrettin Mahallesi'nin muhtar adayı oldu. Kızı Liana 13, oÄŸlu Aral henüz 7 yaşındaydı. Birkaç oy daha alsaydı, Türkiye'nin ilk Ermeni mahalle muhtarı olacaktı.Filor Hanım, 70 yıl önce Yozgat'tan gelip Samatya'ya yerleÅŸen bir aileden. ‘‘Ece Ayhan'ın ÅŸiirinde olduÄŸu gibi orta ikiden terk bir çocuÄŸum ben. Tıpkı o ÅŸiirdekiler gibi biraz isyankar, dik kafalı, farklı olanın peÅŸinde koÅŸan bir yapıya sahibim’’ diyor. Terzilik mesleÄŸi büyükannesi ve annesinden miras. Samatya'da ısmarlama elbiseye raÄŸbet azaldığı dönemde annesi konfeksiyona yönelmiÅŸ. Kolimacılık yapmaya baÅŸlamış. Kolalı gömlek zamanında kolimacıların iÅŸi yaka ve manÅŸetleri gömlek gövdesiyle birleÅŸtirmekmiÅŸ. Okulu terk edince annesi, onu yanına katıp dikiÅŸ makinesinin önüne oturtmuÅŸ. Ama o, çalıştığı atölyede gizli gizli stilistlerin yanına gidip mesleÄŸin sırlarını öğrenmeye baÅŸlamış. ‘‘Aklım ısmarlamacılıktaydı. Konfeksiyondaki katı iÅŸbölümü insanı makinenin bir parçası haline getiriyor. Geceleri rüyamda kendimi annem gibi yaÅŸlanmış bir kadın olarak görüyordum. Hálá aynı makinenin başında yaka ve kol takmaya devam eden yaÅŸlı bir kadın...’’Meslekte ilerleyince evde ısmarlama çalışmaya baÅŸlıyor. Çalıştıkça, dümdüz bir kumaÅŸtan ÅŸekiller çıkarıp, ipeklilerden rüzgarda uçuÅŸan elbiseler diktikçe esas istediÄŸinin terzilik olduÄŸunu anlıyor. Çalıştığı konfeksiyondaki baÅŸarısı birkaç yıl sonra moda evlerinden iÅŸ teklif almasını saÄŸlıyor. Dört iÅŸletmede moda tasarımcısı olarak çalıştıktan sonra kendi atölyesini açmaya karar veriyor. Fındıkzade'de bir iÅŸ hanında küçük bir ofiste ‘‘Filorita Moda Tasarım Evi’’ni kuruyor.Ä°LK MÜŞTERÄ°SÄ° AYLÄ°NÅžimdi tekrar baÅŸa dönüyoruz. Pavyon ve gece kulübü ÅŸarkıcılarının elbiselerine... Hikaye iki yıl kadar önce baÅŸlıyor. Bir gün Aylin adında, orta yaÅŸlı bir ÅŸarkıcı kadın atölyeye gelerek yanında getirdiÄŸi sahne kıyafetini çıkarıyor, aynısından istediÄŸini söylüyor. Sonrasını Filor Benli'den dinleyelim:‘‘Elbiseyi giydi. Sibel Can gibi balık etli bir kadındı ama Yıldız Tilbe'ninki gibi bir elbise istiyordu. Yakışmadığını, elma gibi göbeÄŸin karpuza döndüğünü söyledim. Hayretle dinledi ve 'Sana ne bunlardan ya, herkes yakıştığını söylüyor' diye çıkıştı. Israr edince kapıyı gösterip 'git baÅŸkasında diktir' dedim. Hışımla çıktı. Ertesi gün geri geldi ve 'Dik bakalım nasıl olacak' dedi.’’Yeni kıyafeti üzerine geçirdiÄŸinde Aylin yerinden zıplıyor ve ‘‘Olmaz böyle bir müptezellik’’ diye bağırıyor. Filor Hanım, ‘‘Ne biçim konuÅŸuyorsun öyle, müptezel ne demek, biliyor musun?’’ deyince gülüyor. ‘‘Ben onu iyi manada kullandım, sevincimi göstermek için ilk aklıma gelen lafı ortaya attım pattadanak’’ diyor. Gülüşüyorlar. Birkaç hafta sonra Aylin, birkaç arkadaşıyla birlikte çıkageliyor. Onlar da elbise istiyor. Bir, üç, beÅŸ derken Filorita Moda Evi'nin, gece kulübü ve pavyon aleminden yüzden fazla müşterisi oluyor. Ä°ki yılda 250 civarında elbise dikiyor.Filor Benli zamanla payvon ÅŸarkıcılarıyla arkadaÅŸ oluyor. Gece 20.00 - 22.00 sularında iÅŸe baÅŸlayıp sabaha kadar çalıştıklarını, her pavyonda bir saat program yaparak gecede bazen dokuz yerde sahneye çıktıklarını görüyor. Kazançlarının çok düşük olduÄŸunu, bunu da baÄŸlı oldukları erkeklere harcadıklarını görüyor. ‘‘Ne evleri var ne de sosyal güvenceleri. Onlara sahip çıkacak kurum da yok’’ diyor onlardan bahsederken. Türkiye'nin dört bir yanında bu koÅŸullarda çalışan 4 bin kadın adına bir etkinlik düzenlemeye, sorunlarına dikkat çekmeye karar veriyor. Ä°ÅŸte bugünkü defile bu amaca yönelik. Zor koÅŸullar altında çalışan payvon kadınlarına karınca kararınca bir destek...Defile, bugün (28 Aralık) Sultanahmet, Akbıyık Caddesi, 28 numarada bulunan Doruk Leather Centre'da 18.00-19.00 arasında. ASÄ°STANLARI ÃœNÄ°VERSÄ°TELÄ°Filor Hanım günlük hayatta hızla deÄŸiÅŸen modanın pavyonlara, kulüplere pek uÄŸramadığını, bu alemde küçük deÄŸiÅŸikliklerle 30-40 yıl öncesinin sahne kıyafetlerinin hálá giyildiÄŸini söylüyor. Filorita Moda Evi'nde ise tuvaletlere etnik unsurlar ekleniyor, deÄŸiÅŸik renkler bir araya getiriliyor. Benli'nin üç asistanı var. Mimar Sinan Ãœniversitesi Hazır Giyim Bölümü öğrencilerinden oluÅŸan ekipte Gülsevim Çıldır, Onur Aslan ve Merve Vural yer alıyor. Çekimler için Aksaray'daki Sultan Kulüp'e gittiÄŸimizde onları sadece küçük bir çevrenin tanıdığını sanıyorduk. Ä°ngiliz haber ajansı Reuters'in TV ekibiyle karşılaÅŸtık. Ekip defile provasından görüntü aldı, ÅŸarkıcılarla ve Benli'yle söyleÅŸi yaptı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!