Patron zor durumda, para toplayalım

Güncelleme Tarihi:

Patron zor durumda, para toplayalım
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 12, 2004 10:33

Dünya gelir dağılımı sıralamasında 112 ülke arasında 71’inci… 31 milyon kişi yoksulluk sınırının altında yaşıyor… Hükümlü sayısı iki milyonun üzerinde… Son 12 ay dış ticaret açığı 568 milyar dolar… 1973’ten beri reel ücretler yüzde 12 geriledi… Bilin bakalım bu ülke hangisi?

Haberin Devamı

 

  1. Uganda
  2. Irak
  3. Türkiye
  4. Pakistan
  5. Hiçbiri

Yanıt “e” olacak. Çünkü bu ülke ABD. Hani o herkesin Yeşil Kart almak için kendini yırttığı, rüyalarında gördüğü, fırsatlarla dolu, dünyanın en büyük şirketlerinin, en büyük borsalarının doğup büyüdüğü ülke…

 

Dünyanın her bir yanına demokrasi getirmek için çırpınan, (içi petrol dolu) yoksul ülkelerin en büyük dostu, ölü ya da diri dünyanın en değerli vatandaşlarına sahip, benzersiz memleket…

 

Devlet başkanları biraz salakça bakıyor, arada potlar kırıyor ama olsun. Memleketi o yönetmiyor zaten. Silah, füze, petrol vs üreticileri ne isterse o oluyor. Sonra bu istekler ABD’nin her şeyden üstün ulusal çıkarları başlığı altında kafamıza kakılıyor.

Haberin Devamı

 

Neyse bunları zaten biliyorsunuz. Ama bir sürü şeyi de bilmiyorsunuz. Örneğin ABD’nin kimselere göstermediği “en hakiki, öz, gerçek, sefil” yüzünü.

 

Aslında Birgün Gazetesi’ni okuyanlar bunları gördü. Çünkü bilgileri 4 Temmuz Pazar günü yayınlanan Doç. Dr. Hayri Kozanoğlu’nun köşe yazısından aldım. Kozanoğlu’nun “Küreselleşme Heyulası” ve “Yuppieler, Prensler ve Bizim Kuşak” başlıklı iki kitabı var. Marmara Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nde öğretim görevlisi. Halen Özgürlük ve Demokrasi Partisi’nin genel başkanı.

 

İşte Kozanoğlu’nun “Öteki Amerika 2004” yazısından ilgi çekici rakamlar. Okuyun bakalım bitirdiğinizde hala ABD hakkında iyi ya da kötü eski düşüncelerinize sahip olacak mısınız?

 

  • Bush başkan seçildiğinde ABD dünya gelir dağılımı sıralamasında 112 ülke arasında 71’inciydi. ABD tüm batı dünyasından daha bozuk bir gelir dağılımına sahipken, sadece Sierra Leone ve Güney Afrika benzeri ülkelerden daha yukarılarda yer alıyordu.
  • Bush döneminde yapılan vergi indirimlerinin yüzde 43’ü, en zengin yüzde 1’lik nüfusa yaradı. Bütçe kısıntıları ise, kronik işsizlere yönelik eğitim programları, evsizlere yönelik konut programı gibi sosyal programlarda yoğunlaştı. Böylelikle ülkede gelir ve servet dağılımı daha da bozuldu.
  • Amerika’da 31 milyon kişinin yoksulluk sınırının altında bulunduğu ifade ediliyor. Çalışma yaşındaki nüfusun yaklaşık yarısının hiçbir emeklilik güvencesi bulunmuyor.
  • Tamamen özelleştirilmiş ABD sağlık sisteminde kişi başına yıllık harcama 4 bin 500 dolar civarında. Bu rakam sağlık sistemi, büyük ölçüde kamusal olan İngiltere’nin kişi başına harcamasının iki katını aşıyor. Buna karşın sistem etkisiz ve verimsiz. Öte yandan yaklaşık 40 milyon kişinin hiçbir sağlık güvencesi bulunmuyor. Bunlara aralarında doktorların da bulunduğu 1.4 milyon sağlık çalışanı dahil.
  • 2000 yılında Amerikan hapishanelerindeki hükümlü sayısı 2 milyonu aştı. Amerika dünya nüfusunun yüzde 5’ine, buna karşın hapishane nüfusunun yüzde 25’ine sahip. Hapishanelerde yaklaşık 500 bin kişi Wal Mart, General Motors gibi firmalar için, tabii ki sendikadan yoksun, sefalet ücretiyle ter döküyor. Hapishane nüfusunun yaklaşık yarısını zenciler oluşturuyor. ABD, her yüz bin kişiye 645  hükümlü ile ortalamada da Rusya Federasyonu’nun (aynı istatistik 685 kişi) hemen ardından ikinci sırada yer alıyor.
  • ABD dünyanın en borçlu ülkesi. Kişi başına kredi kartı ve tüketici kredisi borcu 8 bin dolar. Ülkenin kamu borcu 7 trilyon doları aştı. Bu da kişi başına 25 bin dolar borç demek. Son rakamlara göre ABD’nin son 12 ay dış ticaret açığı 568 milyar dolara, cari işlemler açığı ise 537 milyar dolara ulaştı. Kısaca tüm bu rakamlar ülkenin bir borç batağına sürüklendiğine işaret ediyor.
  • ABD’nin askeri harcamaları 2004’te 400 milyar doları aşacak. Amerika NATO içinde Türkiye ve Yunanistan’dan sonra gelirinin en yüksek oranını silahlanmaya ayıran ülke. Soğuk savaşta 2.2 milyona yükselen asker sayısı şu anda 1.4 milyon.
  • AB’de işsizlik oranı yüzde 9 iken, ABD’de yüzde 5.6 görünüyor. Ama bu oran zencilerde yüzde 10.5, İspanyol kökenlilerde yüzde 7.3. İşsizlik oranı, cesareti kırıldığı için artık iş aramayanlar ve kısmi zamanlı çalışanlarla yüzde 10’u buluyor. 1973’ten beri reel ücretler yüzde 12 gerilemiş durumda. ABD şu anda hızlı bir büyüme temposu yakalamış görünüyor. 2001 resesyonundan sonra şirket karları yüzde 50 artarken, ücretlere sadece yüzde 0.8 yansımış.
  • ABD’de sendikalı işçi oranı yüzde 12.9. Kamudaki yüzde 37’lik sendikalaşma oranına karşın özel sektörde bu oran yüzde 8.2’ye düşüyor. Buna karşın sendikalı işçilerin ücretleri yüzde 20 daha yüksek. Sosyal haklarla bu fark yüzde 28’e ulaşıyor.
  • Ülkede sınıf, toplumsal cinsiyet, ırk ayrımcılığının her türüne rastlanıyor, bu refah göstergelerine de yansıyor.

 

ABD’nin halini gördünüz mü? İnsanın işyerinde para toplayıp yardım edesi geliyor. Beni ilgilendirmez, demeyin. Kim patronunun nasıl yaşadığını, ne durumda olduğunu merak etmez ki?

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!