Patriot pazarlığının perde arkası

Birincisi, uzun süredir hükümetin gündeminde olan ve altı ayda bir toplanan Savunma Sanayi İcra Komitesi’nde (SSİK) karara bağlanacak, uzun menzilli füze ihalesi münasebetiyle.

İkincisi ise ilk defa iki hafta önce Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilileri tarafından gündeme getirilen, NATO envanteri kapsamında Türkiye’nin kullanımına verilmesi beklenen savunma füzeleri konusunda. Washington’da da yakından takip edilen ihale meselesinin Aralık’taki SSİK’de sonuçlanması bekleniyor.

Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın son şeklini verdiği ve Başbakan Tayyip Erdoğan, Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in üç kişi baş başa kalarak karar verecekleri ihalede Amerika'nın Patriot, Rusya'nın S-400, Çin'in FD-2000 ve Fransa-İtalya ortaklığı Eurosam’in Samp/T modelleri yarışıyor. Ancak NATO üyesi Türkiye’nin kendi ulusal füze savunma sistemini NATO’ya uyumlu hale getirmek için NATO’nun da envanterinde yer alan Patriot’ları seçeceği tahmin ediliyor. Bu füzeler yaklaşık 4 milyar dolar tutacağı düşünülen ihalenin ardından Türkiye’nin malı olacak ve ağırlıklı olarak ülkenin doğusuna konuşlandırılacak.

NATO kapsamında Türkiye’ye getirilmesi istenecek Patriot’lar ise ihaleyle atbaşı giden ve Ankara ile Washington arasında bu konuda bir pazarlık yürütüldüğü düşüncesi doğuran ikinci bir kanal. Hürriyet’e bilgi veren savunma uzmanı bir Amerikalı, Türkiye’nin NATO envanterindeki Patriotları tam ihaleden önce isteyerek, ulusal füze savunma sisteminde tasarruf da sağlamayı amaçlamış olabileceğini söyledi. Zira NATO şemsiyesi altında halen Almanya ve Hollanda’da konuşlu bulunan NATO malı Patriot’ların Türkiye’ye de uzun süreliğine yerleştirilmesinin 4 milyar dolarlık yüklü ulusal füze savunma sistemi faturasını aşağı çekebileceği düşünülüyor. Türkiye’nin ulusal füze savunma sisteminde Patriot’ları seçmesi halinde, ABD’nin bunun karşılığında Türkiye’ye ulusal füze savunma sisteminin bir bölümünü karşılayacak şekilde NATO kapsamında Patriot’lar vereceği tahmin ediliyor.