Güncelleme Tarihi:
15’inci Daire’de görülen davada, terör tazminatı ödenmesi için ‘suç kastı’ aranması gerektiği vurgulanan kararda, “Davacının zararının tazmini gerekir” denildi. Dava dosyasına göre, Şırnak Cizre’de bir kişinin evinde PKK’lılarca zaman zaman sığınak olarak kullanıldığı ihbarı üzerine 18 Temmuz 1994’de arama yapıldı. Güvenlik güçleri 2’nci katta bulunan banyonun oynak karolarının altında kapak tespit etti. Kapağın altında ise 2 metre yüksekliğinde sığınak olarak kullanılan oda bulundu. Bu odadan evin sağ tarafında bulunan araziye kapı açıldığı belirlendi. Güvenlik güçleri kapının tuzaklanmış olma ihtimaline karşı sığınak imha edildi. Patlayıcıların infilakı sonucu ev oturulamayacak derecede hasar gördü. Evi yıkılan kişi, Mardin İdare Mahkemesi’nde tazminat davası açtı. İdare mahkemesi, 13 Aralık 2007’de, ‘Evin terör örgütüne ait sığınak olduğu’ gerekçesiyle tazminat talebini reddetti. Terör örgütüne yardım ve yataklıktan yargılama yapan Diyarbakır 1 No’lu DGM ise 17 Mart 1999’da evsahibinin, ‘Sanığın yasa dışı terör örgütünün korku ve baskısı sonucunda suç işlediği ve suçun manevi unsuru oluşmadığı’ gerekçesiyle beraatına karar verdi.
DANIŞTAY: ZARARI KARŞILANSIN
İdare mahkemesinin kararı temyiz edildi. Danıştay 15’inci Dairesi, 12 Haziran’da temyiz talebini kabul etti ve aksi yöndeki idare mahkemesi kararını oybirliği ile bozdu. Kararda, evi yıkılan davacının, ‘PKK terör örgütüne yardım ve yataklıktan’ suç kastı olmadığı için beraat ettiği, zararın ise terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyet nedeniyle meydana geldiği vurgulandı. Bozma kararı üzerine dosya yeniden Mardin İdare Mahkemesi’ne gönderildi. İdare mahkemesi davacının yıkılan evi nedeniyle uğradığı zararını tespit ederek, tazminata hükmedecek.