Güncelleme Tarihi:
Havacılıkla ilgili iki film beyaz perdede arka arkaya vizyona girdi. Amerikalı ünlü kadın pilot Amelia Earhart’ın hikayesini anlatan “Amelia”dan sonra “Up in the Air/Aklı Havada” filmi, havacılığın farklı alanlarını izleyiciyle buluşturuyor.
Amerika’nın 1920 ve 30’lu yıllarda en tanınan simalarından pilot Amelia Earhart’ın gizemli hikayesi, “Amelia” filmiyle yeniden gündeme geldi. Çift motorlu Lockheed L-10E Electra ile 1937’de tek başına dünya turuna çıkan Earhart’ın uçuşu Pasifik Okyanusu’nda kaybolmasıyla son bulmuştu.
Amelia Earhart, 1897’de Atchison Kansas’ta doğdu. Üniversitede öğrenciyken uçmayı ve pilot olmayı kafasına koydu. İlk rekorunu 1922’de kırdı. 4 bin 300 metreye çıkıp en yüksekten uçan kadın unvanını aldı.
Kadınların daha fazla havacılıkta yer alması için rekorlara imza atmak istiyordu. Yayıncı George P. Putnam ile tanıştı. Daha sonra evleneceği Putnam, ona rekorlar kıracağı yeni uçuşların hem kapısını hem de finansmanının yolunu açtı. Gökyüzünün kraliçesinin en büyük hedefi, tek başına ekvator çizgisini izleyerek yapacağı uçuştu. Earhart’a PanAm Havayolları’nın öğretmen seyrüsefercisi Fred Noonan eşlik edecekti.
KÖTÜ BAŞLANGIÇ
Tarihler 17 Mart 1937’yi gösterirken rekor uçuş Oakland’da yaşanan bir kazayla başladı. Yakıt dolu uçağın ağır olması nedeniyle kalkışta lastik patladı. Sağ ana iniş takımı kırıldı, uçak ağır hasar gördü.
Elden geçen Electra ile rekor uçuşu 1 Haziran’da yeniden start aldı. Miami, Güney Afrika, Hindistan, Güneydoğu Asya rotasını izleyen Earhart’ın önünde 11 bin kilometre kalmıştı. En riskli rota Pasifik Okyanusu’ndan geçiyordu. Yakıt ikmali için inilecek Howland Adası yakınlarında Amerikan Donanması’na ait Itasca gemisi bekliyordu.
Son telsiz bağlantısı, 2 Temmuz sabah saat 07.52’de kayıtlara geçti. 40 yaşındaki pilot, telsizle bağlantı kuramadığını, yakıtının bittiğini söylüyordu. Uçaktaki telsiz anteni ağırlık yapmaması için çıkartılmış, adadaki seyrüsefer cihazının başındaki operatör uyuyakalmıştı. Cihazın aküsü de bitmişti. Kaybolan Earhart’ı bulmak için günlerce 390 bin kilometre alan tarandı. Ne kendisinden ne de uçağından bir ize rastlanmadı.
60 YIL SONRA TAMAMLANDI
Yarım kalan uçuşu, 60 yıl sonra 1997’de Amerikalı kadın pilot Linda Finch tarafından tamamlandı. Earhart’ın uçağının bir benzeri olan 1935 model Lockheed Electra ile 48 bin 110 kilometre uzunluğundaki yolculuk 223 saat uçuşla tamamlandı.
Filmdeki hatalar
Filmin girişinde Amelia Earhart, İsviçre tescilli Birinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir Alman uçağında akrobasi yapıyor. Gerçekte Earhart akrobasiden nefret ediyordu. Hatta uçağında keskin dönüş bile yapmıyordu.
Yalnız olarak gerçekleştirdiği Atlantik geçişinde CB bulutları arasında uçarken buzlanma sahneleri gerçekçi değil. Bulut altına inince tüm buzlar bir anda erimez.
Earhart, dünya turu uçuşunu Lockheed imalatı Electra Junior Model 10E Special ile gerçekleştirdi. Çekimlerde bu uçak yerine bir büyüğü Lockheed Model 12 kullanıldı.
Çekimlerde uçağın üzerindeki yeni nesil anten belli oluyor.
Dünya turuna çıkış öncesinde havalimanında uçak başında toplantı yapılırken, arkada modern iş jetleri ve yolcu uçakları görülüyor.
10 MİLYON MİL EFSANESİ
Ekonomik krizin hayatları allak bullak ettiği, havayollarına ciddi zarar verdiği bu günlerde Türkiye’de “Aklı Havada” adıyla vizyona giren “Up in the Air” filmi, bir yılının 323 gününü havalimanları, uçak ve otellerde geçen Ryan Bingham’ın (George Clooney) hikayesini beyazperdeye getiriyor.
Ryan’ın hayattaki en büyük hedefi, özel yolcu programlarından 10 milyon mil toplayarak en yüksek statüye ulaşmak. Ancak 10 milyona çok az mil kala Ryan’ın başına gelenler hayata farklı bakmasını sağlıyor. Filmin ana sponsorları Amerikan Havayolları (AA) ile Hilton Otelleri zinciri. Up in the Air’in geri dönüşünden çok memnun olan AA yetkilileri bugünlerde en çok 10 milyon mile ulaşınca ne olacak sorusuyla karşılaşıyor.
Şirketin “Concierge Key” programında çok uçan yolcuların, VIP servis, havalimanında öncelikli check-in, upgrade yani ücretsiz bir üst sınıfa yükseltme gibi hakları var. Bu karta yaklaşık 2 bin yolcu sahip. Ancak filmde olduğu gibi uçarken 10 milyonuncu milde şampanyalı servis gibi özel bir uygulama yapılmıyor.