Bahri KARATAŞ- İZMİR (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Mart 29, 2012 20:40
İzmir’in Dikili İlçesi’nde, hakkında ’koruma kararı’ bulunmasına karşın geçen 14 Ocak’ta boşanmak istediği için eşi tarafından 22 yerinden bıçaklanarak öldürülen Selma Civek’in, davası sonuçlandı.
Eşini öldüren üç çocuk babası Hüseyin Civek, ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. Pınar Civek, annesini öldüren ve baba bile demek istemediği Hüseyin Civek’in cezaya çarptırılmasının biraz olsun acısını azalttığını söyledi.
Bergama Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın karar duruşması yapıldı. Daha önceki duruşmada, sanık Hüseyin Civek, ’Reddi hakim’ talebinde bulundu. Reddi hakim talebini değerlendiren Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi, bu talebi yerinde görmeyip, dosyayı davanın görüldüğü mahkemeye geri gönderdi. Duruşmaya, tutuklu yargılanan Hüseyin Civek, Selma Civek’in avukatı Bilge Civa ile Pınar Civek katıldı. Duruşma savcısı Umut Dakak, eşi Selma Civek’i, 22 bıçak darbesiyle öldüren Hüseyin Civek’in ’Ağırlaştırılmış müebbet hapis’ cezasına çarptırılmasını istedi.
Bergama Ağır Ceza Mahkemesi Savcısı mütealasında olayı ’namus meselesi’ nedeniyle işlediğini iddia eden sanık kocanın şüpheyle cinayeti işlediğini ve ’Haksız tahrik’ indirimden faydalanamayacağına yer vererek, "Bir an için sanığın şüphelerinin doğru olduğunun kabul edilmesi halinde dahi bu durumun maktülün öldürülmesi için yeterli neden olmadığı hususuna yer verdi. Bir kişinin telefonda konuştuğunu duyduğu eşini kendisini aldattığı şüphesiyle öldürmesi normal bir insanda objektif olarak ’haksız tahrik’ yaratmaya elverişli bir durum olmadığını savunan Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak, sanığın aşırı kıskanç olmasının lehine ’haksız tahrik’ hükümleri uygulanması için yeterli kanunun öngördüğü ve kabul ettiği hallerden biri olmadığına değindi.
Duruşmada konuşan Pınar Civek, babasının annesini tasarlayarak ve pusu kurarak öldürdüğünü belirtti. Civek, "Babam, annemi daha önce de öldürmek istedi, ancak jandarma müdahale edince öldüremedi. Bıçak annemin boğazındaydı, annemi jandarma kurtardı. Olaydan bir hafta önce de anneme aynı yerde pusu kurmuş, ancak annem onu görünce motosikletiyle durmayıp kaçmış. Kardeşlerime, anneanneme birçok kez annemi öldüreceğini söyledi. Şimdi annemin namusunu lekelemek, kendini kurtarmak istiyor. Ankara’da sığınma evinde kaldık. Orada bize baktılar ama babam anneme ulaşıp yalvarıp yakarmış. ’Bir daha yapmayacağım’ sözü verince annem de güvenip geri döndü. Babam Dikili’de Gülkent Sitesi’nin bahçıvanlık işini yapması gerekiyordu ama bunu annem yapıyordu. Ayrıca annem öğleden sonra da evlere temizliğe gidiyordu. Annemin tek suçu babam gibi bir adamdan boşanmak istemesi. Bunu canıyla ödemesi ne acı. Annem de Ayşe Paşalı gibi şiddet görüyor, ölümle tehdit ediliyordu. Ne yazık ki kaderleri aynı oldu. Babam, annemi yaraladığı için cezaevine girdiği sırada koruma kararı alındı. Ancak annem koruma kararı varken sokak ortasında öldürüldü. Babamın ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasına çarptırılmasını istiyorum" dedi.
Devlet korumasındaki müvekkilinin yaşam hakkının sağlanamadığını belirten Selma Civek’in Avukatı Bilge Civa, "Devlet müvekkilimi korumayamadı. Koruyamadığı için öldürüldü. Sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum" diye konuştu. Mahkeme heyeti yargılama sonunda katil koca Hüseyin Civek’i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Son sözü sorulan sanık Hüseyin Civek ’suçsuzum’ dedi ancak mahkeme heyeti hiçbir indirim uyglamadan Civek’i ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı.
Annesinin öldürülme olayının örnek olması bakımından davayı AİHM’sine taşıdıklarını belirten 22 yaşındaki Pınar Civek, "Ben bir bayrak açtım. Bundan sonra Selma Civek’ler, Ayşe Paşalı’lar ölmesin. Annemin tek isteği şiddet gördüğü ve sürekli ölüm korkusu yaşadığı eşinden ayrılmaktı. Bizim için mücadele eden annemiz bunun bedelini hayatıyla ödedi" dedi. Çiftin Dikili Adliyesi’nde biten boşanma davasında mahkeme, Hüseyin Civek’e mirastan pay alamıyacağı yönünde karar vermişti.