Paşabahçe işçilerinin eylemi sürüyor

Kristal-İş Sendikası Paşabahçe Şubesi İşyeri Baştemsilcisi Muammer Aydınoğlu, basın mensuplarının, fabrikanın dün itibariyle kapatılmasının ardından Paşabahçe Cam Sanayii ve Ticaret A.Ş'nin bugün gazetelerde yer alan ve yeni iş olanakları önerdiği ''Paşabahçe Beykoz Fabrikası işçilerine duyuru'' metnine ilişkin sorularını yanıtladı. 

Bu zamana kadar işçilerin tüm ücret ve yararlandığı hakların, sendikanın vasıtası ve önerisiyle elde edildiğini anlatan Aydınoğlu, şunları söyledi: 

''Fedakarlık yaptığımız, sıfır zam aldığımız dönemlerde dahi sendikamızın inisiyatifinde olmuşsa herşey, bu gelinen noktada şu yapılan tebligat, uyarılar, duyurular, bunlar direkt kamuoyuna, halka değil, emniyet boyutunda aracılarla değil, bu direkt sendikamızla oturulur konuşulur. İşçiler olarak da bizim burada istediğimiz sendikamızla konuşulmasıdır. Kurallar neyse sendikayla oturulup konuşulur. Sendikamızın inisiyatifinde gerçekleşir.'' 

Aydınoğlu, ''Duyuruda önerilenlere inanıyor musunuz?'' sorusu üzerine de, bu önerilerde kimin nereye, ne şekilde, hangi şartlarda gideceği, iş garantisi boyutu ve içeriği bulunmadığını savunarak ''Bu sadece kamuoyunda destek almak boyutuyla yazılmış bir duyuru gibidir. Tüm çalışanların hakkına saygı duyup, mağdur etmemekse neden, tüm çalışanlar için tek elden hareket edilmesi için konuşulacak tek yetkili kurum sendikadır'' diye konuştu. 

İNSAN ZİNCİRİ OLUŞTURULACAK

Bu arada, Kristal-İş Sendikası'ndan yapılan yazılı açıklamada, fabrikanın kapatılmasını protesto için Paşabahçelilerin bu akşam saat 21.00'de, mahalle yürüyüşünün ardından fabrika etrafında ''insan zinciri'' oluşturacakları bildirildi. 

Açıklamada, ayrıca, Şişe-Cam'a bağlı diğer cam fabrikalarında mesai sonrası bekleme protestosunun sürdüğü ve işçilerin vardiya sonrası 2'şer saat süreyle işyerlerinde bekledikleri ifade edildi.

ÇAKAR: KAPANMA KARARI ANAYASA VE TOPLUMSAL HUZURA İNDİRİLMİŞ DARBE

Çakar, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Paşabahçe Beykoz fabrikası hakkında verilen kapatma kararı hakkında görüşlerini dile getirdi. İşverenin, tek taraflı ve önyargılı bir kararla uzlaşma kapılarını tamamen kapatarak soruna çözüm getirdiğini zannettiğini savunan Çakar işçiyi, sendikayı, sendikanın kayıtlı üyesi bulunduğu TÜRK-İŞ'i kaale almayarak ve işçi-işveren ilişkilerine hakim olması gereken etiğe aykırı davranılması ile vahim olayların doğmasına zemin yaratıldığını savundu. 

İşverenin tutumunu anlamanın mümkün olmadığını bildiren Çakar, ''İşverenin kapanma kararını yeterli hukuki ve ekonomik dayanaklardan yoksun biçimde vermesi, Anayasa ve toplumsal huzura indirilmiş ciddi bir darbedir'' dedi. 

Meseleye sadece verimlilik ve kar mantığı ile bakıp insani değerleri bir tarafa bırakmanın insaf ve vicdanla bağdaşmadığını ilerisüren Çakar, şöyle konuştu:

''Fabrika yönetiminin uzun zamandan beri yeterli performansı göstermeyişi yüzünden verimliliğin giderek azalması ve verimi arttırmayöntemlerinin uygulanmayışından dolayı ortaya çıkan verimsizlik tablosunun faturasını çalışanlara çıkarmak, tarihi bir vebali üstlenmektir. 

Atatürk'ün emriyle kurulan ve aciz yönetimlerin işbaşına gelmesinekadar verimli üretim sergileyen ve dünya çapında üne kavuşan, 117 ülkeye ihracat yaparak kendisinden sonra 4 şehrimizde fabrika kuran Beykoz Paşabahçe, büyük bir vefasızlıkla hatta zulümle karşı karşıyadır. Beykoz Paşabahçe, öldürülmek istenmektedir.''

Çakar, yönetimdeki verimsizliğin giderilmesi, fabrikada üretimin artırılması ve bunun için yapılmış olan 2 ilave fırının çalıştırılması, ayrıca ilave yatırımlar için gerekli teşviklerin temini gerektiğini belirtti.

Bir soru üzerine, fabrikanın bulunduğu alanın denize sıfır olduğunu ve buraya otel yapılmak istendiğini belirten Çakar, ''Meseleye sadece faydacı, maddeci ve rant açısından bakmamak gerektiğini'', Atatürk'ün kurduğu fabrikanın yaşatılması gerektiğini savundu.