Güncelleme Tarihi:
MECLİS Genel Kurulu gündemine indirilen Adalet Komisyonu’nun raporunda, yeni tanımlanan “dezenformasyon” suçu ile sosyal medyaca tetiklenen intihar olaylarına yönelik değerlendirmeler yapıldı. Rapordaki “dezenformasyon” tespiti şöyle:
‘TEHLİKE’ SUÇU
“Tehlike suçlarında suçun işlenerek neticesinin alınması durumunda, suçla mücadelede geç kalınmış olmaktadır. Ceza hukuku yalnız insan hareketlerinin bilfiil doğan sonuçlarıyla değil doğacak sonuçlarıyla da ilgilenir. Dezenformasyon suçu, kamu barışına yönelik suçlar kapsamında ihdas edilen bir ‘tehlike’ suçudur ve diğer suçlardan farklı bir alanı düzenlemektedir.
BU SUÇUN DÖRT ŞARTI
Bu suçun oluşabilmesi için dört şartın bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
1- ‘Sırf halk arasında endişe, korku, panik yaratmak saikiyle’ kişi hareket edecek, özel kast.
2- Ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili ‘gerçeğe aykırı bilgi’ olacak.
3- Kamu barışını bozmaya elverişli şekilde kullanılacak.
4- ‘Alenen yaymak’ gerekecektir. Dolayısıyla suç tanımında herhangi bir belirsizlik yoktur, sınırları çok net çizilmiştir ve çok zor işlenebilecek bir suçtur. Kişilere uygulanacak normun çerçevesi kesin bir şekilde çizilmiştir.
HABER VERMEK BİR HAK
Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının ise suç olarak değerlendirilmeyeceğinde şüphe bulunmamaktadır. Türk Ceza Kanunu’nun 218’inci maddesinde, haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamalarının suç oluşturmayacağı zaten açıkça belirtilmiştir. Haber verme hakkı, sübjektif bir hak olarak hukuka uygunluk sebebidir ve hakkın kullanılması dolayısıyla işlenen fiiller suç oluşturmayacaktır. Hakkın dışında kalma olgusunu da tayin edecek olan mahkemelerdir.”
BLACK MIRROR SENARYOSU
Meclis raporunda, karşılaştırmalı hukuk açısından Almanya, Fransa ile İngiltere örneklerine vurgu yapıldı. İngiltere’de 14 yaşındaki lise öğrencisi Molly Russell’ın 2017’deki intiharında sosyal medyanın rolü tartışılmıştı. Tartışmalar üzerine İngiltere’de önleyici düzenleme taslağı hazırlandı. Bu süreçte 2011 yapımı İngiliz bilim kurgu dizisi Black Mirror’dan sahnelere gönderme yapan tartışmalar yaşandı. TBMM Adalet Komisyonu da, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı’na tanınan doğrudan engelleme yetkisinin yurtdışını kapsayacak şekilde genişletilmesini bu gerekçeye dayandırdı.
Ekim ayındaki görüşmelerde hem muhalefet hem iktidar kurmayları, tüm dünyada yeni düzenlenen bu alanda ülke örneklerini gündeme getirmeye hazırlanıyor.
DÜNYADA ÖRNEKLERİ: AŞK SAHTECİLİĞİ YASAK
Diğer ülkelerin uygulamalarından bazıları şöyle:
ALMANYA: Sosyal medyayı 2017’de yasayla düzenleyen ilk ülke. Nefret söylemi, sahte haber, hakaret, tehdit, suça veya şiddete teşvik gibi yasadışı içeriklere karşı şikâyet mekanizması kurulması zorunlu. Sosyal medya ağları, açıkça suç teşkil eden içerikleri 24 saatte kaldırmalı. Aksi halde 50 milyon Euro’ya kadar para cezası verilebilir. Mahkemelerin bilgi taleplerine yanıt verecek en az bir temsilci bulundurmaları şart. Ağ yönetimi, ölüm tehdidi ve şiddete teşvik içeriğini kaldırmanın yanında emniyete bildirmekle yükümlü. İnternet üzerinden fiziki ve cinsel saldırı tehdidinde bulunan kullanıcıya 3 yıla, hakaret edene 2 yıla kadar hapis öngörülüyor.
İNGİLTERE: 2021’de Çevrimiçi Güvenlik Yasa Taslağı hazırlandı. Medya denetim kurumu Ofcom’a, sosyal medya şirketlerine 18 milyon sterline veya yıllık küresel cirolarının yüzde 10’una kadar ceza kesme ve sitelere erişimi engelleme yetkisi tanınıyor. Popüler sosyal medya sitelerinin, kötüye kullanım, kendine zarar vermeyi teşvik etme ve yanlış bilgilendirme gibi yasadışı olmayan ama yine de zararlı içeriklere karşı harekete geçmesi gerekiyor. Bu sınırlama, aşk dolandırıcılığı ve sahte yatırım fırsatı gibi çevrimiçi sahtecilikleri de kapsıyor. Ancak içerik, “demokratik açıdan önemliyse” yüksek düzeyde koruma sağlanması düzenleniyor.
FRANSA: 13 Mayıs 2020’de kabul edilen yasa Almanya’daki uygulamayla benzer. Suç oluşturan içeriklerin 24 saatte kaldırılması zorunlu. Terör ve çocuk istismarı içeren içerikler ise bir saatte kaldırılmalı. Bireylere 250 bin euroya, şirketlere 1 milyon 200 bin euroya kadar ceza verilebilir. Ancak Fransa Anayasa Konseyi yasanın temel maddesini “ifade özgürlüğüne ölçüsüz müdahale” gerekçesiyle iptal edince uygulanma olanağı büyük ölçüde kalktı.
ABD: Tüketici Şeffaflığı ve Platform Hesap Verebilirliği Yasası yeniden düzenlendi. Sosyal medya platformlarının kullanıcı içeriklerine yönelik faaliyetleri detaylı raporlamaları zorunlu oldu. İçerik kaldırma ise ancak mahkemece suç kabul edilen durumlarda uygulanıyor.
HİNDİSTAN: 2021’den beri büyük sosyal medya platformları ülkede ofis açmak ve 3 yetkili temsilci bulundurmak zorunda. Mahkeme kararı veya kamu otoritesince verilen içeriği kaldırma kararı 36 saat içerisinde uygulanmalı. Aksi halde kişisel sorumluya 7 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor.
RUSYA: 2019 tarihli yasayla resmi kurumlara hakaret veya yalan haber yaymak suç. Rus bayrağına veya anayasaya açıktan hakaret eden kişiler için 100 bin rubleye kadar, yalan veya yanlış bilgi paylaşanlar için 400 bin rubleye kadar para cezası var. Devlet kurumları, “yanlış” kabul ettikleri bilgiyi kaldırmayan internet sitesine erişimi engelliyor. Sosyal medya siteleri, küfürlü ve müstehcen içerikleri 24 saat içinde silmek zorunda.