Güncelleme Tarihi:
Sektör temsilcileri, bu durumun sandıktan çıkacak sonuca yansıyacağını belirtiyor.
Sağladıkları istihdam, ihracat potansiyeli ve döviz girdisi ile Türk ekonomisinin lokomotifleri olarak gösterilen birçok sektör, siyasi partilerin hazırladığı seçim bildirgelerinden tatmin olmadı. Tekstil, hazırgiyim, inşaat, lojistik ve perakende, partilerin hazırladığı bildirgelerde stratejik sektörler arasında yer alamamanın hayal kırıklığını yaşarken turizm, elektronik, denizcilik ve otomotiv sektörleri ise kendilerine yönelik vaadleri yetersiz buldu. Siyasi partileri eleştiren sektör temsilcileri, bu durumun sandıktan çıkacak sonuçta etkili bir rol oynacağını söylüyor.
Unutulan sektörler arasında yer alan tekstil ve hazırgiyim, Türkiye ihracatının yüzde 21'ini üstleniyor. 1 milyonun üzerinde kiÅŸiye ekmek kapısı olan inÅŸaat sektörü ise çimento, seramik, ahÅŸap, cam sanayi gibi 150 yan sektörü besliyor. 20 milyon turisti ağırlayan turizm sektörü de yıllık 16 milyar dolarlık bir gelir kapısı. Yabancı yatırımcıların ilgi odağı haline gelen perakende sektörü 2.5 milyon kiÅŸiye istihdam saÄŸlıyor. Partilerin kayıtsız kaldığı lojistik sektöründe ise sadece karayolu taşımacılığında 5 milyar dolarlık yatırım söz konusu. Ekonominin bel kemiÄŸi durumundaki bu sektörler uzun zamandır çözüm bulunamayan sorunlarına 22 Temmuz seçimlerinin de çare olmayacağı görüşünde.Â
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği (İTHİB) Başkanı İsmail Gülle parti programlarında tekstilin yer almamasını, "Ya 'Tekstil çok başarılı performans gösteriyor. Bu yüzden hiçbir şeye ihtiyaçları yok' diyorlar ya da ya da bizi gözden çıkardılar" derken, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı, seçim vaatlerinde öncelikli sektörler arasında tekstil ve konfeksiyonunun yer almamasını, "Özel strateji hazırlanacak sektörler arasında bu ikisi olmadan olmaz" açıklamasını yapıyor.
Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (BOYD) Başkanı Serdar Karcılıoğlu ise "Bildirgelerde turizm yok, olanlarda ise turizme hayat verecek hiç bir vaat yok" eleştirisinde bulunuyor. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Başkanı Tamer Dinçşahin ise bildirgelerde lojistik sektörüne yer verilmemesini yadırgadıklarını ve partilerden sektör politikalarıyla ilgili kendilerine brifing verilmesi yönünde bir adım beklediklerini söylüyor.
TEMELSÄ°Z VAADLERDE BULUNULUYOR
 Aynı zamanda Türkiye'de 11 oteli bulunan Nasyonel Turizm'in Genel Koordinatörlüğünü yürüten BOYD Başkanı Serdar Karcılıoğlu, devletin ilgisizliği yüzünden Türkiye'de turizmin güdük kaldığını, yaklaşan seçimlerin de bu durumu değiştirme konusunda hiçbir umut sunmadığını açıklıyor. Partilerin pek çok konuda temelsiz vaatlerde bulunduğunu belirten Karcılıoğlu, "Örneğin 'Mazot 1 YTL olacak' deniyor. Oysa mazotun 1 YTL'nin altına indirilmesi bile turizmi geliştirmekle mümkün olur. Türk ekonomisinin tek kurtarcı sektörü turizmdir" diye konuşuyor. Her yıl 800 milyon kişinin seyahat ettiği bir dünyada, turizm yapılabilirliği açısından birinci sırada olan Türkiye'nin pastadan ancak yüzde 1 pay alabildiği eleştirisinde bulunan Karcılıoğlu, "Devletin turizme bakış açısı çok dar, fotoğrafı geniş persfektifle göremiyorlar. Böyle olunca turizm de güdük bir sektör olarak kalıyor" diyor.
Holiday Inn İstanbul Genel Müdürü ve Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Yardımcısı Osman Öztürk de bildirgelerde elle tutulur somut bir öneri olmadığını söylüyor. Öztürk, "Biz ilgi beklerken, aldığımız duyumlara göre bazı ek vergiler gelmesi gündemde" dedi. Turizmci adayların partiler tarafından değişik bölgelerde ve sıralarda aday gösterilmesinin onların seçilemeyeceği ortamlar yarattığını da savunan Öztürk, "Sektör olarak umduğumuzu bulamayacağız" dedi.
KDV oranlarının seçimi beklemeden yüzde 8'e düşürülmesinin olumlu olmakla birlikte yeterli olmadığını da anlatan Öztürk, rakı, şarap ve bira gibi içkilerdeki ÖTV miktarlarının da ayarlanmasını istiyor. Öztürk, "Aksi taktirde herkes kayıtdışına yöneliyor" uyarısında bulunuyor. Öztürk'ün üzerinde durduğu bir diğer nokta ise tanıtımın artırılmasına yönelik. "TUROB olarak yılda 36 fuara katılıyoruz, ücretsiz fuar desteği haricinde bir destek yok" diyen Öztürk, 2010 yılının kültür başkenti seçilen İstanbul'un tanıtımı konusunda da az vakit olmasına rağmen hiç bir girişim olmadığına da dikkat çekiyor.
RANTİYECİ DEĞİL KALKINMACI SEKTÖRÜZ
Turizmciler kadar inşaatçılar da seçim bildirgelerinin hayal kırıklığı içerisinde. Türk ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünün önünü açacak hiçbir düzenlemenin bildirgelerinde yer almadığına işaret eden İstanbul İnşaatçılar Derneği Genel Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, "Zaten bugüne kadarki tüm siyasiler bizi kalkınma sağlayan olarak değil, rantçı bir sektör olarak görüp açık destek vermekten çekinmişlerdi" diye konuşuyor. Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası (TİMSE) Başkanı Nazım Aygün de özellikle sektörün önünde duran 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun nasıl kalkacağı yönünde hiçbir taahhüdün bulunmadığını açıklıyor. "Kanunda öngörülen ilan süreleri çok uzun" diyen Aygün ayrıca kamuda inşaata ayrılan yatırım miktarının artacağına dair de hiç bir düzenleme öngörülmediğini söyledi.
Siyasi partilerin doğru dürüst seçim programı açıklamadığını, açıklananların da tatmin edici olmadığını anlatan Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu, parti liderlerinin inşaat sektörünü geliştirme açısından açık ve doğru mesaj vermediğini söyledi. Aşçıoğlu, "Sanki biz bu ülkede iş yapan, bu ülkede üreten sanayiciler değilmişiz gibi davranılıyor, bu çirkin tutum bizi rahatsız ediyor" diyor. Aşçıoğlu, seçim programlarından da bu tutumun değişeceğine dair bir mesaj almadıklarını anlatıyor.
Â
EN BAÅžARILI DENÄ°ZCÄ°LÄ°K POLÄ°TÄ°KASI CHP'YE AÄ°T
Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde denizcilik sektörü de hak ettiği yeri bulamadığı görüşünde. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel, sektöre en detaylı ve ayrıntılı yer veren partinin CHP olduğunu, AK Parti'nin ise seçim bildirgesinde şimdiye kadar yaptıklarını anlatmaktan başka bir şey yapmadığını söyledi. AK Parti'nin 2002 yılındaki seçimde hazırladığı bildirgesinde denizcilik ile ilgili hedeflere yer verdiğini anımsatan Yücel, "AK Parti 'kendi yüklerimizin yüzde 50'sini Türk bayraklı gemiler ile taşıyacağız' hedefini koymuştu ve bu anlamda çok önemli işler yapıldı. Ancak bu sefer AK Parti hedef koymamış. Denizcilik ile ilgili en ciddi stratejiyi CHP belirlemiş. MHP de geniş yer ayırmış ancak DP'nin bildirgesinde ise sektör hakkında politikalara rastlayamadım. Sektör olarak makro hedefler belirlenmesini istediklerini dile getiren Yücel, "En önemli eksikliklerimizden birisi kabotoj filomuzun olmaması. Rakibimiz karayolu taşımacılığı ile rekabet edebilmemiz için devletin bir politika belirlemesi şart. Bir tonluk gemi 10 tonluk kamyonu ortadan kaldırır" diye konuştu.
Türkiye'nin kilit sektörlerinden biri olan elektronik sektörü ise seçim sonrasi iktidara gelecek hükümetten Ar-Ge desteği bekliyor. Profilo Holding Genel Koordinatörü Göksen Körezlioğlu elektronik sektörünün sadece Türkiye'de değil tüm dünyada insanların 24 saatlik yaşamına girdiğini ve bütün sektörlerin elektroniğe bağlı hale geldiğine dikkat çekiyor. Savunmadan tarıma kadar birçok sektörde elektronik kullanımının vazgeçilmez hale geldiğine değinen Körezlioğlu, "Bu açıdan sektörün çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Siyasi partilerin de bu düşüncede olmasını bekliyoruz" diyor.
Â
2 MİLYON KİŞİ VAADE GÖRE OY VERECEK
 Milyonlarca kişinin ekmek yediği, ihracatın lokomotif sektörleri olarak adlandırılan tekstil ve konfeksiyon ise parti programlarında hak edilen ölçüde yer almamasının hesabını sandık başında görecek. İHKİB Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, sektörün iki önemli probleminin düşük döviz kuru ile istihdam üzerindeki kamu maliyeti olduğunu hatırlatarak, "AK Parti, seçim vaadinde istihdam üzerindeki maliyetlerde yüzde 5'lik indirim vaad etti. Hiç yoktan iyi ama bu iki yıl önce yapılması gereken bir şeydi" açıklamasını yapıyor. Türkiye'de yüzde 42 civarında olan istihdam üzerindeki kamu maliyetinin OECD ülkelerindeki seviyeye çekilerek yüzde 20'lere inmesi için son üç yıldır mücadele ettiklerini hatırlatan Orakçıoğlu, "Sektörü temsil eden sivil toplum örgütlerinin son üç yıldır defalarca toplanmasının ve Başbakan ile zirveler gerçekleştirmesinin nedeni buydu. AK Parti hükümetinin beş yıllık iktidar döneminin son üç yılında söylediği en önemli şey, istihdam üzerindeki kamu maliyetinin düşürülmesiydi. Bu zirve raporlarına da girdi. Ama şimdiye dek bu gerçekleştirilemedi. AK Parti hükümetinin önceki dönemde yapamadığı en büyük eksikliktir. Bundan sonra gerçekleşir mi ona bakacağız. Bu sadece vaat olarak ortaya konulmamalı. Aksi takdirde sektördeki 2 milyon kişi sandık başında ona göre oy verecektir" diye konuşuyor.
Â
TÜRKİYE'NİN EN BÜYÜK SEKTÖRÜNE KAYITSIZ KALINDI
AMPD Başkanı Nuşin Oral
Siyasi partilerin perakende konusunda ortaya koyacakları tavrı büyük bir ilgiyle izliyoruz. Hem dernek olarak hem de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde organize perakende ile ilgili olarak bir hazırlık çalışması yaptık. Ancak hiçbir siyasi parti bize bu konuda başvurmadı, hiçbiri konuyla ilgilenmedi. Toplam 136.9 milyar dolar ile Türkiye'nin en büyük sektörüyüz. Türkiye'de perakende gerek Avrupa gerekse Amerika'daki gelişmeleri çok hızlı takip ediyor. Perakende devletin en önemli vergi kaynağı. CHP'nin bildirgesinde süpermarketler yasa tasarısı ve bakkalara yönelik vaadler bulunuyor. Bunu biraz şaşırtıcı bulduk. Bütün partilerin global ekonomiyi savunacağı yerde bu tür söylemlerin ortaya atılmasını anlamakta güçlük çekiyoruz. Perakende sektörünün potansiyeli 5 senede ikiye katlanacak. Sektör algısının oluşması ve sektörün yeniden yapılandırılması gerekiyor.
PARTİLER KISMİ GÖRÜŞ KAYBI YAŞIYOR
İTHİB Başkanı İsmail Gülle
Partiler ya "Tekstil çok başarılı performans gösteriyor. Bu yüzden bunların hiçbir şeye ihtiyacı yok" görüşünden hareketle tekstili gözardı etti ya da bizi gözden çıkardılar. İlki değil, ikincisini de düşünmek istemiyorum. Tekstil "Cumhuriyet sektörü". Tekstile son 5 yıldır teşvikli yörelerin dışında hiçbir şey verilmedi. Tekstil sektöründeki artış, yıl sonunda bir önceki seneye göre 1.5 milyar dolar artacak. Devlet, bu oranda bir parayı almak için IMF'den 40 ayrı kişiye program veriyor. Bu para karşılığında pekçok limanlar özelleştiriliyor. Halbuki biz bu parayı kimseye hiçbir şey sormadan bu ülkeye getiriyoruz. Yaptığımız işler hiç de küçük işler değil. Bizler büyüyüp, uluslararası piyasalara karşı iyi birer pozisyon alıyorken, herkesin kıskandığı sektörü programlara almamak, kısmı görüş kaybı demek.
Â
BÄ°LDÄ°RGELERDE LOJÄ°STÄ°ÄžE YER VERÄ°LMEMESÄ°NÄ° YADIRGADIK
UND Başkanı Tamer Dinçşahin
Siyasi partilerin seçim bildirgelerinde lojistik sektörü ile ilgili büyük bir eksiklik söz konusu. Dış ticaret ve para politikaları için hedefler belirliyorlar ancak itici güç konumundaki lojistiği programlarına koymuyorlar. Bütün dünya lojistiğe çok önem veriyor, ülkemizde ise seçim arifesinde siyasi partiler sektörü ihmal ediyor. Partilerin seçim bildirgelerinde lojistiğe yer verilmemesini yadırgadık. Partilere beklentilerimizi bir rapor halinde sunacağız. Hepsini teker teker bize brifing vermeye çağıracağız. Partilerin milletvekili adayları arasında da lojistik sektörü içinden seçilmiş kişilere yer verilmedi. Parti programlarında da sektörün sorunlarına ilişkin herhangi çözüm önerisine rastlamadık. Sektörün uluslararası arenadaki rekabette eksikliklerinin giderilmesi için kota ve vize sorununun aşılması gerekiyor. Sektörün altyapısal teşviklere ihtiyacı var.
 SEKTÖRLERİN EKONOMİK TABLOSU
TEKSTÄ°L VE HAZIRGÄ°YÄ°M
Ä°hracat:Â 21 milyar dolar
İç satış: 10 milyar dolar
Ä°stihdam: 3 milyon kiÅŸi
İşletme sayısı: 150 bin
Sorunlar: Düşük döviz kuru, enerji ve işgücü maliyetleri
 TURİZM
Ä°stihdam: 1.2 milyon kiÅŸi
Turizm gelirleri: 16.8 milyar dolar
Türkiye'nin turizm harcamaları: 2.7 milyar dolar
Sorunlar: Yüksek KDV ve ÖTV
 İNŞAAT
Yarattığı iş hacmi: 85 milyar dolar
Ä°stihdam: 1 milyon kiÅŸi
Yurtdışında gerçekleştirilen proje sayısı: 3 bin
Sorunlar: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun kalkması ve devletin inşaat sektöründen elini çekmesi.
 PERAKENDE
Toplam büyüklüğü: 136.9 milyar dolar (2006)
Ä°stihdam: 2.5 milyon kiÅŸi
Türkiye üretimindeki payı: Yüzde 3.5
Sorunlar: Kayıt dışı nedeniyle haksız rekabet ve yüksek KDV oranları
 LOJİSTİK
Şirket sayısı: 1400
Ä°stihdam: 250 bin
Toplam yatırım miktarı: 5 milyar dolar
Ekonomiye sağladığı katkı: 3.5 milyar dolar
Sorunlar: Kota ve vize, altyapısal teşvikler ve lojistik köy.
 DENİZCİLİK
Tersane sayısı/gemi sayısı: 61 adet/10 bin adet
Ä°stihdam: 28.580 kiÅŸi
Ekonomiye katkısı: 20 milyar dolar
Sorunlar: Denizyolu ulaştırması master planının bulunmaması, finansman ihtiyacı, ticaret filosunun uluslararası standartta olmaması.
 ELEKTRONİK
Sektör büyüklüğü: 2.8 milyar dolar
Ä°stihdam: 20 bin kiÅŸi (Yan sanayi ile birlikte 75 bin kiÅŸi)
Ãœretim adedi: 15.7 milyon adet
Sorunlar: Ar-Ge desteÄŸi ve teÅŸvik
Â