Partiler 'sine-i millet'te topu birbirine atıyor

Güncelleme Tarihi:

Partiler sine-i millette topu birbirine atıyor
Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2006 13:00

Siyasette “sine-i millet” tartışmaları alevlenirken, TBMM’de temsil edilen partilerden ANAVATAN ve DYP gelişmeleri dikkatle izliyor.

Haberin Devamı

TBMM’deki 3’ncü parti grubu olan ANAVATAN sine-i millet konusunda topu CHP’ye atarken, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini her fırsatta dile getiren Genel Başkan Erkan Mumcu, anayasa değişikliği kartını ortaya sürdü.

Mumcu, tartışmalara “Çare şudur; CHP, bizimle beraber Cumhurbaşkanını halkın seçmesi yönünde Anayasa değişikliği teklifi versin. Eğer AKP halkın seçmesi konusunda Anayasa değişikliğine gitmiyorsa, bir dakika durmayalım sine-i millete gidelim” diye katıldı.

ANAVATAN Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler de buna vurgu yaparken, “arızayı gidermenin en sağlıklı yolu cumhurbaşkanını halka seçtirmek” dedi.

Keçeciler, Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçilmesi sırasında yaşanan sine-i millet tartışmalarını anımsatarak, “SHP ve DYP ‘Özal seçilirse sine-i millete döneceğiz’ dediler. Ama sadece DYP Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu döndü” dedi.

“Sine-i milletin gerçekleşme ihtimali var mı” sorusuna ise Keçeciler, “Çok zordur ama olabilir. Siyaset zorluğu başarma işidir. Asıl görev CHP’ye düşüyor” diyerek ANAVATAN’ın tek başına anayasa değişikliği verme şansı bulunmadığına dikkat çekti.

TBMM’de 4 milletvekili ile temsil edilen DYP’den ise sine-i millet konusunda “demokrasiyi zorlamaya yönelik taleplerin fayda sağlamayacağı” görüşü dile getirilirken top “İktidar seçimi öne alma görevini yerine getirmelidir” denilerek iktidara atılıyor.

DYP Genel Başkan Yardımcısı Saffet Arıkan Bedük sine-i millet tartışmaları konusunda şu açıklamalarda bulundu:

“Demokrasiyi zorlamaya yönelik bir kısım taleplerin bir fayda sağlamayacağı kanaatini taşıyoruz. Biz bu durumları yaşayabileceğimizi düşünerek 1.5 yıldan beri hep erken seçim dedik. Ne yazık ki iktidar da anamuhalefet de erken seçimden hep kaçmıştır. Şimdi de demokrasiyi zorlamak suretiyle bir kısım yeni gayretlerin bir fayda sağlayacağı kanaatini taşımıyoruz. Ancak iktidarın demokrasiyi zaafa uğratmayacağı, demokrasi dışı talepleri dikkate alarak seçimi öne alma konusunda üzerine düşen görevi yapmalıdır. Esasen nisan ayında yapılacak olan bir seçim erken seçim değil öne alınmış olan ve zamanında yapılmış bir seçim olarak değerlendirilebilir. İktidar partisinin demokrasi dışı bir kısım baskılara lüzum kalmaksızın seçimin öne alınması konusunda iradesini ortaya koymalıdır.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!