Parti mi, ÅŸirket mi

Güncelleme Tarihi:

Parti mi, ÅŸirket mi
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 04, 2005 00:00

(CHP’nin ibretlik delege seçimlerindeki geliÅŸmeleri, siyaset yaÅŸamında bütün partilere ibret olsun diye ayrıntılarıyla gözler önüne seriyoruz. Bütün bu olanlar tasfiyeye dönük delege oyunlarının küçük bir parçasıdır henüz. AB’ye bu anlayışla girebilir miyiz?)CHP’de genel merkez muhalifleri, delege seçimlerinin baÅŸtan sona usulsüz yapıldığını öne sürerek Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Åžinasi Öktem’e ve dolayısıyla genel merkeze büyük tepki gösteriyorlar. Bu konudaki yazılarımız üzerine Ãœmraniye Ä°lçe BaÅŸkanı ErdoÄŸan Mert, muhaliflerin iddialarının doÄŸru olmadığını öne sürerek şöyle diyor:‘Listeler 9-13 Mayıs arasında askıya çıkarıldı, partiye uÄŸramayan arkadaÅŸlarımız listelere baksalardı, bu listelerin nerede ilan edildiÄŸini görürlerdi. ArkadaÅŸlarımız, eski Ä°l BaÅŸkanımız Mehmet Bölük’e yanlış bilgi vermiÅŸler. Ihlamurdere mahallesinde Forsa Kağıtçılık firmasına sandık koymadık; orası Dudullu’da...’İBRETLÄ°K KONUÅžMAPeki, sandığı nereye koydunuz? - Ãœmraniye Ihlamurdere Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, Sütçe Sokak, No: 10’a...Orası o kağıt firması deÄŸil mi?- Hayır bir partilimizin evi...Peki evde delege seçimi olur mu?- Bahçe orası, niye olmasın açık hava. Y.Dudullu seçimi nerede oldu?- Acısu Caddesi No: 23’deki dükkanda. Yer bulamazsanız ne yapacaksınız?Mert, muhalif gruptan eski Ä°l Yönetim Kurulu Ãœyesi Ä°brahim Ovacık’ın kardeÅŸinin yerel ‘Kulvar’ gazetesinde, ‘listeleri incelerken’ resminin çıktığını öne sürerek ‘FotoÄŸraf, listeleri gördüklerini doÄŸruluyor. Ä°tirazları neden anlamıyorum.’(Bu arada Forsa Kağıtçılık Müdürü Eyüp Emir, firmanın Yahya Han-Süheyla Han’a ait olduÄŸunu belirterek, ‘Biz burasını iki yıl önce Öktem kardeÅŸlerden kiraladık, geldiÄŸimizde CHP bayrağı vardı, indirdik. Åžirketimizin hiçbir siyasi parti ile baÄŸlantısı yok, burada seçim de yapılmadı. Ä°ÅŸimiz büyüdüğü için ÅŸimdi bu binadan ayrılıyoruz’ diyor.)Bu arada Ä°brahim Ovacık bazı belgeleri göstermek üzere gazetede bize geliyor; yanında 6 partili arkadaşı da var. CHP’li, ‘kökten’ CHP’li. Çarpıcı ÅŸeyler anlatıyorlar. Kendilerine ilçe baÅŸkanı ErdoÄŸan Mert’in faksla gönderdiÄŸi bazı tutanakları gösteriyoruz.Ovacık, ‘Bunlar cidiye alınacak metinler deÄŸil, çünkü istendiÄŸinde bunları hazırlayabilirler’ iddiasında bulunuyor.EVDEKÄ° SANDIKÄ°brahim Ovacık konuÅŸmaya devam ediyor:‘600 dolayında ismi üye diye yazdılar; bunlar arasında siyasetten haberi olmayan kiÅŸiler dahi var. Delegeleri kafalarına göre belirlediler, sonra da bu isimler için sandıktan çıkmış gibi tutanak tuttular. Delege listelerinin nerede asıldığı çoÄŸu yerde belli deÄŸildi, çünkü muhaliflerden gizlemek istiyorlardı. Notere gidip tespitler yaptırdık. Hatta bazı arkadaÅŸlarımız sandıkların yerlerini ararken, ilçeden bizimle dalga geçtiler; ‘Siz gelmeyin, biz seçimi yaparız, ne iÅŸiniz var’ yanıtı verdiler. Forsa’nın bulunduÄŸu binanın mülkiyeti Åžinasi Öktem’in kardeÅŸlerine aittir. Öktem daha önce bu binada çok seçim yaptı, biz de muhalif olarak oy kullandık. Åžinasi Bey ‘Ümraniye benim namusumdur, seçim için öyle hoplayıp zıplamayın’ derken neyi amaçlıyor?’Bu arada Ovacık’ın kardeÅŸi Göksel Ovacık söze karışıyor:‘O gazetede çıkan resmimin baÅŸka bir öyküsü vardır. Ben spor kulübü baÅŸkanıyım. Ä°lçe BaÅŸkanına gecemiz için, delege seçimlerinden 10 gün önce davetiye götürmüştüm. O sırada bir gazeteci geldi; baÅŸkan da bana parti üyelerinin isminin olduÄŸu bir liste gösterdi. Resim de o sırada çekildi. Askıya çıkarılan delege listesi deÄŸildi yani...’Ümraniye, Çekmeköy Hamidiye Mahallesi Muhtarı ErdoÄŸan Bozkurt araya giriyor:‘Bizim beldede seçim olmadı. Üç kiÅŸi oturup seçim olmuÅŸ gibi tutanak tutup gitmiÅŸler.’Daha neler, neler!CHP Karşıyaka’da yargıya düştüCHP Karşıyaka örgütünden görevden alınan Ä°lçe Sekreteri Barış Erel ve arkadaÅŸları da benzer tepkiyi gösteriyorlar. Erel, yaÅŸanan sorunu şöyle anlatıyor:‘İlçe kongreleri delegeleri için CHP’nin geleneÄŸine yakışmayan davranışlarla karşılaşıyoruz. Önce bizi görevden aldılar, bir ay içinde 3 bini Karşıyaka’da olmak üzere 15 bin üye kaydettiler. Tek nedeni var; Deniz Baykal’ın partiyi yönetemediÄŸini söylememiz... Onlarda bize ‘susun, partiyi küçük düşürüyorsunuz’ diye cevap veriyorlar. Muhalif ses istemiyorlar. Delege seçimlerini ilçe yöneticilerinin evlerinde ve bürolarında yapan bir parti demokrat ve de iktidar olabilir mi?Örnek..- Üçkuyu Mahallesi’nde kayıtlı olmayan kiÅŸileri oturmuÅŸ gibi gösterdiler. Bunların naylon üye olduÄŸunu tespit ettik, bir çuval evrakla ilçeye itiraz için, ÅŸu 300 naylon delegeyi listelerden çıkarın dedik; baÅŸkan ‘reddediyorum’ dedi. Yeni atanan il baÅŸkanı Ekrem Bulgun’a gösterdik sonra, o da ‘reddediyorum’ dedi. Genel Sekreter Yardımcımız Algan HacaloÄŸlu’na gönderdik, ‘Hiç inanmak istemiyorum’ demiÅŸ arkadaşımıza. Gerekçe ise yok. Delege seçimlerinden sonra il yöneticileri medyaya çıkıp ‘zafer kazandık’ dediler; bir Pirus zaferi olacağını düşünmeden...Bizim de bir tek dayanağımız kalmıştı.CHP’NÄ°N YOLUNU BÄ°LMEMNeydi o?- Siyasi Partiler Kanunu ve parti tüzüğüne aykırı davranışlara karşı hukuki yola baÅŸvurduk.Elimizdeki belgelerle savcıya gittik ve bu kiÅŸiler hakkında soruÅŸturma baÅŸlattı. Emin olun Savcı bey, polise görev vermiÅŸ, tek tek mahalleyi dolaÅŸtırmış, ifadeleri aldırmış. Öyle üzücü tablolalar var ki ifadelerde; ismi yazılan bir kiÅŸi ‘Ben partinin yolunu bile bilmem’; bir baÅŸkası da ‘kahvede oturuyorduk, nüfus cüzdanımın fotokopisini istediler’ demiÅŸler, biri de askermiÅŸ, onu da üye yapmışlar. Aynı adreste 30’a yakın kiÅŸinin oturmadıkları tespit edildi.Amaç!- Genel Merkez’in talimatı üzerine yapıyorlar tabii, onlara sizi bir dahaki seçimde bilmem ne yapacağız diye... Eskiden bu tür ÅŸeyler tespit edildiÄŸinde karşı çıkmak vardı, istifa diye bir müessese vardı, cezalandırmak vardı. Ama Genel Merkez’in görevden aldıkları sus pus, tabiler.CHP’YÄ° ZEDELÄ°YORSiz nerelisiniz?- Yaşım 30, enerjimiz var, mücadele ediyoruz, partimizi bırakacak deÄŸiliz. Partiyi aÅŸağıdan yukarıya yeniden yapılandıracağız.Karşıyaka Cumhuriyet Savcısı Hüsnü Çetin, CHP Karşıyaka ilçe yöneticilerini hakkında ‘sahte üye’ yazımı nedeniyle Asliye Ceza Mahkemesi’ne (31.5.2005, 2005/1800) dava açıyor. Siyasi Partiler Kanunu’nda ‘mükerrer üye kaydı ile baÅŸvurusu bulunmayan veya mevcut olmayanları üye gibi gösterip kaydedenler’ hakkında 1-3 yıl arasında hapis cezası isteniyor.Bu kadar ağır iddialar kongre sürecine gölge düşürmüyor mu? Genel Merkez tartışmalı hale gelmiyor mu?CHP hiçbir zaman böyle bir dönem geçirmedi.‘Çevre Günü’ kutlama deÄŸil uyarı günüdürYARIN 5 Haziran Dünya Çevre Günü... Çevre Günü 1972’de Stockholm’de BM tarafından çevre sorunlarına dikkat çekilmek üzere ilan edilmiÅŸ ve ‘saÄŸlıklı ve temiz bir çevrede yaÅŸamanın temel bir insan hakkı olduÄŸu’ kabul edilmiÅŸti. TMMOB Çevre Mühendisleri Odası, gün dolayısıyla ‘2. Binyılı 5 geçe: Tükenen Dünya ve Türkiye’ baÅŸlıklı bir deÄŸerlendirme raporu açıkladı.‘5 Haziran kutlama deÄŸil, uyarı günüdür!’ denilen raporda, insan yaÅŸamının ve dünya eko-sisteminin sürdürülebilirliÄŸin saÄŸlanabilmesi için, halen çılgınca pompalanan tüketim ve kár hırsı yerine, çevresel planlamanın önemi ve gereÄŸi vurgulanıyor:‘2000 yılında dünya üzerindeki 402 kentin nüfusu 1-5 milyon, 22 kentin nüfusu 5-10 milyon arasındaydı. 1950 yılında 10 milyondan fazla insanın yaÅŸadığı tek kent New York’tu. 2013 itibarıyla 23 kentin nüfusu 10 milyonu geçecek ve bu kentlerin 19’u geliÅŸmekte olan ülkelerde yer alacak. 2030 yılı itibarıyla kent nüfusu oranının %60’lara çıkması bekleniyor.GeliÅŸmiÅŸ ülkelerdeki kentler geliÅŸmemiÅŸ ülkelerden 6 kat daha fazla atık üretmektedir. 1950’den bu yana fosil yakıt kullanımı %500 artmıştır. 1960’tan bu yana, tatlısu tüketimi yaklaşık 2 katına, okyanuslardaki balık avı ise 4 katına çıkmıştır. TÃœRKÄ°YE’DE DURUM VAHÄ°MTürkiye’nin çevre yönetimi alanındaki temel sorunu, sadece bakanlığın zaafları deÄŸil, tüm ekonomik/sosyal sektörlerle içselleÅŸmiÅŸ bir çevre politikası anlayışının olmamasıdır. Çevre Kanunu Tasarısı önemli bir adım olacaktır ancak bu yasayı uygulayacak yeterli insan kaynağı ve altyapı Bakanlıkta bulunmamaktadır. Sonuç olarak, yasada tanımlanan izinlerin verilmesi, izlenmesi, denetlenmesi ve çevre projelerinin onaylanması iÅŸlerinin Bakanlığın bugünkü yapısıyla uygulanması mümkün deÄŸildir. ATIKTA SINIFTA KALDIKÃœlkemiz nüfusunun ancak %75’ine su ÅŸebekesi, %62’sine ise kanalizasyon ÅŸebekesi ile hizmet verilebilmektedir. Yaklaşık olarak her 4 insanımızdan 1’i yeterli su ve atıksu hizmetlerinden yoksundur. Ãœlkemiz insanının ancak %27’sine arıtılmış su hizmeti sunulabilirken, ancak %39’unun atıksuları uygun ÅŸekilde arıtılabilmektedir. DiÄŸer bir deyiÅŸle, her 10 insanımızdan 7’si saÄŸlıklı içme suyundan yoksun bulunmakta, 6’sının ise atıksuları arıtılamamaktadır. Bu sorunların çözümü için 30 ile 50 milyar Euro arasında bir finansmana ihtiyaç vardır. Çevre yatırımlarındaki ekipman ve hizmetlerin ülkemizde üretiminin teÅŸvikine yönelik yasal düzenlemeler bir an önce yapılmalıdır.’ÇMO ayrıca üç konuya tepkili:Bergama’da (altın madeni) hukuksuzluÄŸu sürüyor... Maden lobisi için çevre ‘aşılması gereken bir engel’ olarak sayılıyor. Nükleer sermayenin baskısıyla ülkemiz ‘nükleer bela’ ile yine karşı karşıya kalıyor.Bio-dizelciler at koÅŸturuyorMERSÄ°N’den bir gümrükçü okurumuz, ‘Enerji, Tarım ve Devlet (Gümrük) Bakanlıkları ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nu uyarıyorum’ diyor.Yazla birlikte Malezya’dan palm yağının geliÅŸi yoÄŸunlaÅŸmış. Ä°thali resmi ÅŸekilde yapılıyormuÅŸ.Ama ondan sonrası önemli; kimin ne ürettiÄŸi, ne yaptığı belli deÄŸilmiÅŸ.Mersin limanından giren binlerce ton palm yağının özellikle GüneydoÄŸu’ya sevkıyatı dikkat çekiyormuÅŸ. Anlatıyor:‘Palm yağı, margarin, sıvı yaÄŸ ve sabun üretimi dışında bio-dizel üretiminde de kullanılmaya baÅŸlandı. GüneydoÄŸu’da bazı firmalar, bu yaÄŸdan bio-dizel yapıyor. Ancak TSE, bio-dizelin AB’ye uygun standardı henüz yayınlamadı. Ãœretimin yasa gereÄŸi petrol dağıtım ÅŸirketlerine verilmesi gerekiyor. Onlar ise standardı olmadığı için almayınca, üreticiler de bunu bazı otobüs, taşıma ve inÅŸaat firmalarına ve ‘merdiven altı’ çalışan akaryakıt istasyonlarına veriyorlar. Kanunda boÅŸluk olduÄŸu için yeni bir vurgun yolu açıldı. Acaba bio-dizellerin faturaları kime ve nasıl kesiliyor? Dağıtım ÅŸirketi dışında bio-dizeli bir yere satmanın 750 milyar lira para ve kapatma cezası var. Ne yazık ki kontrol olmadığı için başıboÅŸluk gittikçe artıyor. Bio-dizelin 26 analizinin yapılması gerek; ancak Türkiye’de bu analizi yapacak laboratuvar henüz yok.Kaçakçılık da oluyor mu?- Palm yağına ayrıca pamuk ve soya da katıp üretilen bio-dizel iç piyasaya satılırken; Mersin ve Yumurtalık’tan Irak’a tankerlerle götürülen transit mazotun bir kısmının yerine palm yağı basıldığını da buradan haber veriyorum. Bunu genellikle bazı ÅŸebekeler yapıyor. Yani Irak’a giden malın içinde bitkisel yaÄŸ da bulunuyor. Irak ‘devlet’ düzeyine girerken yarın Amerikalılar bu kaçakçılığı önümüze koyabilirler. Rusların, domateste yaptıkları gibi... Nerede bu firmalar?- Beyefendi, Türkiye’de 30’a yakın firma bio-dizel üretmek üzere lisans almış durumda... Ankara, Ä°stanbul, Bursa, Adana, Tarsus, Kayseri, Ä°zmir, Antalya, Gebze, Bursa, Gaziantep, Nizip, Urfa ve Diyarbakır’daki valiliklerin bu üretimlerden haberdar olmaları gerekir. Bunların hiçbirinin üretimleri Avrupa standardında deÄŸil. Palm yağını bio-dizele çeviren petrol türevi metanol ile yaÄŸdaki gliserin iyi iÅŸleme yapılmadığı için ayrıştırılamıyor. Bu motorini bilerek veya bilmeyerek kullanan araçların pompa ve pistonlarına zarar veriyor. Bunlar milli servete zarar deÄŸil mi? Yasada ve yönetmeliklerde boÅŸluklar varken, gerçek kaliteli bio-dizel yapılmadığını kamuoyunun bilmesi gerekiyor.Dileriz, Meclis’te kaçak akaryakıt yolsuzluÄŸunu araÅŸtıran komisyon, merakla beklenen raporuna bu konuyu da alır.Diyanet’te ‘çürük elma’ANKARA’da kendime ait bilgisayar malzemeleri satan küçük bir firmam var. Geçen sene 22.1.2004’de Diyanet Ä°ÅŸleri BaÅŸkanlığı Döner Sermaye Müdürlüğü’ne 2 adet yazıcı almak üzere beni aradılar. Ben de yazıcıları götürdüm bıraktım. Fakat o anda saymanlık yazıcıların tutarını ödeyemeyeceklerini söyledi. Ben de fatura kesmeden yazıcıları bıraktım. Ancak paramı alamadım; yazıcıları geri istedim, bulamadılar. Olay uzun, kimsede ses yok. Vicdan nerede; ‘çürük elma’yı kim ortaya çıkaracak.Orada korunan ‘çürük elma’lara o yazıcıları kullandırmayı Allah nasip etmesin inÅŸallah!..Bülent GÃœNER-ANKARAÂ
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!