Parmak, şeriat ve gramofon

Güncelleme Tarihi:

Parmak, şeriat ve gramofon
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 02, 2001 00:00

‘ŞERİATIN kestiği parmak acımaz’ ! Kapatılması ‘Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ tarafından da onaylanan RP'lilerin yerinde olsaydım, böyle derdim.Malum, burada ‘şeriat’ kelimesiyle esas olarak hukuk kastedilir.Deyim de adalet mekanizmasına saygı duyulması gerektiğini çağrıştırır.Oysa, söz konusu RP'nin eski yöneticilerinden Strasbourg kararına gelen tepkiler yukarıdaki tabirle bağdaşmıyor. Belli ki, kesilen parmak ‘acıtmış’!Ve, tabii nakarat yine aynı.Batı'nın ‘çifte standart’ından (!) İsevi dünyanın ‘önyargı’sına (!), köhne gramofonda, o yetmiş sekiz devirli ve o parazit cızırtılı eski plak dönüyor.Yemezler ve de inandırıcılığı yok!* * *YEMEZLER, çünkü madem ‘Batı’nın çifte standartlı' olduğunu biliyordunuz, o halde neden aynı Batı'nın en yüksek yargı kurumuna başvurdunuz ?Kimse sizin yakanızdan tutup, hadi yallah Strasbourg'a demedi. İnandırıcılığı da yok, zira kapatmayı benimseyen dört hakimden ikisi, biri Türk, diğeri Arnavut olmak üzere İslam ülkelerinin temsilcileri ki, yargıcımız Rıza Türmen bugüne dek sergilediği Ankara'dan bağımsız tutumla yüzakımız oldu.O'nu ‘partizanlıkla’ suçlamaya kalkışacak olanın alnını karışlarım.Artık şu bozuk plağı değiştirin, benim asabımı bozuyor !* * *ANCAK, ‘AİHM’ kararı ertesinde bugün şıkıdım şıkıdım oynasalar bile, zıt kutbu oluşturan ‘nasyonal cumhuriyetçi’lerimiz de aynı türden plak çalıyor.Benzetme yaparsam, ‘siyasal İslam’ın köhne gramofonunda Hafız Burhan Bey'den cızırtılı bir Mevlid dönüyorsa, ‘siyasal otoritarizm’in aynı köhnelikteki gramofonunda da, Seyyan Hanım'dan ve yine aynı cızırtıda bir rumba dönüyor.Strasbourg sonrası, o cihette sevinçle karışık bir şaşkalozluk var.Hadi sevinci anladık, peki şaşkalozluk niye?Şundan: ‘Nasyonal cumhuriyetçi’lerimiz de tıpkı ‘siyasal İslamcı’larımız gibi, fakat tamamen ters yönden, Avrupa'nın Türkiye'ye karşı çifte standartlı ve önyargılı davrandığı fikrine kendi kendilerini inandırmış olduklarından, kulakları, Doğu Fransa kentinden yankılanan sese bir türlü inanamıyor.Çünkü onlara göre Batı bizi parçalamak, bölmek, çiğ çiğ doğramak, acılı kebap yapmak istiyor. Dolayısıyla, şimdi ağızları hayretten bir karış açık...Zaten bu paranoyak ‘fikri sabit’ onların bilinçaltında öylesine yerleşmiş durumdaki, liberal aydın Heinrich Heine'ye atfettiği totaliter sözü nereden bulduğunu hala açıklayamayan eski ‘devletlu’ (!) Başsavcı Vural Savaş bundan sonraki ‘AİHM’ gelişmelerine karşı hemen gardını almak ihtiyacını hissediyor.‘RP’yi kapatırlar ama HADEP'i kapatmazlar' diye kelam buyuruyor.Yeter bre, durdurun şu iki eski gramafonu ve kaldırın şu iki bozuk plağı!* * *BİZ bu mavalları kaç yıldır, kaç asırdır, kal milyennumdur dinliyoruz ?Avrupa Konseyi Türkiye demokrasisini mi eleştirdi, ‘kaka’ ve yerin dibine batırın. Ama Bulgarya'daki soydaşlarımızı mı savundu, ‘cici’ ve göğe çıkarın.Avrupa Parlemantosu Kürt sorununa mı değindi, ‘alçak’ ve ‘bölücü’. Fakat Yunanistan'daki Türklerin azınlık hakkını mı savundu, ‘adil’ ve ‘dost’.Tekrar yeter! Lütfen yeter!‘Siyasal İslamcı’lar ve ‘nasyonal cumhuriyetçi’ler, her ikiniz de şu köhne gramofonlarınızdaki bozuk plakları durdurun ve kendinize birer CD aparatı alınStrasbourg'dan gelen evrensel musikinin tınılarını layıkıyla dinleyin. Ve artık anlayın ki, ‘önyargı’ ve ‘çifte standart’ orada çalan senfoniden değil, sizin cızırtı ve parazite alışmış kulak pasınızdan kaynaklanıyor!
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!