Murat KAZANCI / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2010 00:00
Poyrazköy’deki kazıda ortaya çıkarılan silah ve mühimmat üzerindeki parmak izleri, SAT Grup Komutanlığı’nda görevli tüm personelin parmak izleriyle karşılaştırıldı.
Ancak Jandarma Kriminal’in 203 personel üzerinde yaptığı incelemede, benzer tek parmak izi bile tespit edilemedi. Belirlenen tek parmak izi, 1987’de MKE’den emekli olan, el bombası tıpası lehimleyen bir işçiye ait çıktı.
POYRAZKÖY’ün Keçilik Mevkisi’nde yapılan kazıda ortaya çıkarılan silah ve mühimmat üzerindeki parmak izleri, SAT Grup Komutanlığı’nda görevli tüm personelin parmak izleriyle karşılaştırıldı. Ancak Jandarma Kriminal’in 203 personel üzerinde yaptığı incelemede, benzer parmak izleri tespit edilemedi.
203 askerden alındı
Deniz Kuvvetleri Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Savcılığı, Poyrazköy’de ele geçen silah ve mühimmatı kimin toprağa gömdüğünü tespit edebilmek için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden mühimmat üzerinde bulunan parmak izlerini istedi.
Emniyetten gelen parmak izleri, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı SAT Grup Komutanlığı’nda çalışan tüm askeri personelin parmak izleri ile birlikte Ankara’ya Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı’na gönderildi.Bu 203 personelin arasında Poyrazköy Davası sanıkları Deniz Kurmay Albay Ali Türkşen, Deniz Yarbay M.Turhan Ecevit, Deniz Binbaşı Eren Günay’nda yanı sıra tüm subay, astsubay ve sivil memurlar yer aldı.
Bir iz MKE işçisinin
Jandarma Kriminal Dairesi’nin verdiği raporda, incelenen beş parmak izinin, 203 personelin CD içinde gönderilen parmak ve avuçiçi izleri ile karşılaştırıldığı belirtildi. Bir Parmak ve Avuçiçi İnceleme Uzmanı ve iki Uzman Yardımcısı’nın yaptığı incelemede parmak izlerinden yalnızca birinin mukayeseye elverişli olduğunun tespit edildiği belirtilerek, bu parmak izinin 203 personelin parmak izine ait olmadığı anlatıldı.
Delil numarası ‘3C’ olan el bombası kutusu üzerinde yapılan incelemedeki parmak izinin ise Makine Kimya Endüstrisi Kurumu’ndan emekli işçi Nazmi Ceylan’ın sol el başparmak izi ile aynı olduğu belirlendi. Bunun üzerine Kırıkkale Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde bilgisine başvurulan Ceylan, şunları söyledi: “1965’te MKE Kurumu’na işçi olarak girdim. 1987’de emekli oldum. Bu zaman zarfı içerisinde imha ikmal şubesi boya yazı kısmında çalıştım. El bombası tıpaları bize metal kutu içerisinde gelirdi. Biz de gelen tıpaların metal kutusunu lehimler kapatırdık. Hava alıp almadığını kontrol eder askeriyeye teslim ederdik. Üç kişi çalışırdık. İçeri başka kimse girmezdi. Parmak izinin aynı olması bu nedenle olabilir. Bunun haricinde el bombaları ve mühimmat ile ilgili bir bilgim yoktur.”