Parker'dan geciken özür

Dünyaya Türkiye’nin imajını zedelediği iddia edilen 1978 yapımı Midnight Express (Geceyarısı Ekspresi) filminin yönetmeni Alan Parker, ABD'nin Hartford Courant gazetesine Türkiye ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.

65 yaşındaki Parker, "Buenos Aires, Şangay, Venedik, Dublin, Marakeş, Berlin, Leningrad gibi yerleri çok seviyorum ama Türkiye’nin ayrı bir yeri var. Modern dünya ile tarihin bir araya geldiği nadir güzellikteki yerlerden biri” ifadesini kullandı. “İstenmeyen adam ilan edilmiştim ama şimdi çocuklarım tatillerini Türkiye'de geçiriyor” diyen Parker, ayrıca geleneksel Türk yemeklerinin ve rakının mutlaka denemesi gerektiğini de belirtti.

DÜNYANIN EN EGZOTİK ŞEHRİ

Kendisine ilk Türkiye ziyaretinin nasıl olduğunu soran gazeteciye, “Dürüst olmak gerekirse ilk ziyaretim sırasında Midnight Express, Türkiye’de pek popüler değildi. Bu yüzden ben şapkasını indirmiş elinde kamerasıyla gezen sıradan bir turist gibiydim. Ancak bu yerden çok etkilendim." diyen Parker, "İstanbul yüzyıllardır doğunun batıyla buluşma noktası olmuş ve siz şehrin içinde gezerken bu kültürel birleşimi her şekilde hissedebiliyorsunuz. Filmi yapmadan önce İstanbul’u keşfe çıktığım zaman şehrin tedirgin, biraz korkunç ama başka hiçbir Avrupa şehrinde görmediğim egzotik bir havası olduğunu fark ettim.” şeklinde cevap verdi.

İKİ OSCARLI FİLM

Ülkemizin uluslararası arenada tanıtımı konusunda ciddi anlamda negatif etkisi ile bilinen "Midnight Express" (Geceyarısı Ekspresi) filmi, Türk polisi tarafından İstanbul'da uyuşturucu kullanmak ve kaçakçılığından tutuklanan Amerikalı öğrenci Billy Hayes’in İmralı Cezaevi'nden firar ettikten sonra yazdığı aynı kitabından uyarlandı. 1978 yılında çekimleri biten ve gösterime giren film 1979 Akademi Ödülleri'nde aday olduğu 6 adaylıktan en iyi özgün müzik ve en iyi uyarlama senaryo dalında iki Oscar kazandı.