Güncelleme Tarihi:
1942'de İstanbul Üniversitesi’nde asistanlık yapan Güzin Dino, 1943 yılında Abidin Dino ile Adana’da sürgün yıllarında evlendi. Ancak Türkiye Komünist Partisi üyesi Abidin Dino, baskılar ve kovuşturmalar nedeniyle Türkiye’yi terk ederek 1952’de Paris’e yerleşmek zorunda kalınca, Güzin Dino da 1954’te Paris'e giderek eşinin sürgün yaşamını paylaşmaya başladı. Dino’nun hastalığı nedeniyle Fransa’da sanatoryumu olan bölgelerle güney sahillerinde yaşamaya çalışan Dino’lar daha sonra Paris’teki Saint Michel semtine, ardından da Rue de l’Eure sokağındaki ressam atölyesine taşındılar.
Ben onları Hürriyet’in Paris temsilcisi olarak atandığım Eylül 1992’den sonra tanıdım. Abidin Dino ölmeden önce açtığı son sergisine beni de davet etmişti. Sergiye ilgi çok büyüktü, Dino duayen sanatçı olduğu için o yıllarda siyasi mülteci olarak Fransa’da yaşayan ressam, yazar, gazeteci, tiyatrocu birçok sanatçı serginin açılışına gelmişti. Abidin Dino öldükten sonra yaşamını eşiyle paylaştığı evde sürdüren Güzin Hanım’la sergi, kitap tanıtımı, Büyükelçilik davetleri gibi çeşitli yerlerde görüştük.
Paris'te, Ulusal Bilimler Araştırma Merkezi’nde (CNRS) çalışan ve Doğu Dilleri ve Medeniyetleri Ulusal Enstitüsü’nde (INALCO) öğretim üyeliği yapan Güzin Dino’nun, Nazım Hikmet ve Yaşar Kemal’in eserlerini Fransızca’ya çevirerek, Fransızlara Türk edebiyatını tanıtmakta büyük katkıları oldu. Türkiye Pen Kadın Yazarlar Derneği üyesi olan Dino ‘Türk Romanının Doğuşu, Gel Zaman Git Zaman, Abidin Dino'lu Yıllar, Sensiz Her şey Renksiz’ gibi eserlere imza attı ve uzun yıllar ‘Radio France Internationale (RFI) Fransa Uluslararası Radyosu Türkçe bölümünü yönetti.
Galerie Vielle du Temple’de 19 Mayıs 2005 günü açtığı ‘Abidin’ sergisi kataloğunun önsözünü Yaşar Kemal’e yazdırmış ve sergiye davet etmişti. Yaşar Kemal o sırada ‘Fırat suyu kan akıyor-Baksana, Karınca’nın Su İçtiği, Tanyeri Horozları ve Bir Ada Hikayesi” dörtlemesinin sonuncusu ‘Çıplak Ada -Çıplak Deniz’i yazıyordu. Serginin açılışında yaptığı konuşmada Yaşar Kemal, “Ben roman yazarken pek dışarı çıkmam ama Abidin’i 21 yaşında tanıdım ve dostluğumuz ölümüne kadar devam etti. Güzin Hanım onun emaneti olduğu için romanı bitirmediğim halde çıkıp Paris’e geldim” diyordu.
Abidin Dino’nun ölümünden sonra Paris’te yalnız yaşamaya devam eden 1910 doğumlu Güzin Dino, Türkiye’den gelen aydın ve sanatçıların buluşma mekanı evinde Abidin Dino’nun hastalığında, yokluk günlerinde ve sürgünlerde onu bir dakika yalnız bırakmadı. Eşinin ölümünden sonra da gelenek haline gelen ziyaretçileri ağırlamaya devam etti. Aynı evde 102 yaşına kadar tek başına bakıma ihtiyacı olmadan yaşayan Güzin Dino son bir yılda vücudu yorgun düşünce son günlerini hastanede geçirdi ve ‘Türkiye’nin en yaşlı sürgünü’ 103 yaşında vefat etti.
Muammer Elveren