Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’nın Köln kentinde 9 Haziran 2004’te meydana gelen, 22 kişinin yaralandığı saldırının 1 numaralı şüphelisi olarak günlerce sorgulanan emekli Yarbay Talat Türkoğlu, 1 Temmuz 2013’te Almanya Başbakanı Angela Merkel’in verdiği özür ve dostluk yemeğine katıldı.
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) adlı terör hücresi Almanya’da 8 Türk’ün ölümünün yanı sıra, Köln kentinde meydana gelen 2 patlamadan da sorumlu tutuldu. Bunlardan biri Köln’ün Keup Caddesi’nde bir kuaförün önünde, çivi doldurulmuş gaz tüpünün saatli
‘Bomba koyup bekler misiniz’ dedim, Merkel kahkahalarla güldü |
EMEKLİ Yarbay Talat Türkoğlu Berlin’de Başbakanlık Sarayı’nda verilen özür yemeğinde, Almanya Başbakanı Angela Merkel’le yaşadıkları ilginç diyaloğu da şöyle anlattı: Sayın Merkel’e söyledim. ‘Siz hiç bomba yapıp, bir yere koyup, karşısına geçip patlamasını bekler misiniz?’ dedim. Hem de ayakta bekleyip, yaralanıyoruz. Merkel, kahkahalarla güldü. Dedi ki ‘Dünyanın her yerinde polis böyledir. En saçma fikri bile değerlendirmek zorunda.’ |
bombayla patlatılmasıyla gerçekleşmişti. Emekli Yarbay Talat Türkoğlu da saldırı anında tesadüfen oradaydı. Türkoğlu, Almanya’ya Berlin’de yaşayan ağabeyini ziyarete gitmişti. Kardeşler, 5 gün boyunca Almanya’nın çeşitli kentlerinde gezdiler. Köln’de otomobillerini park edip, yemek yiyecekleri restorana yöneldiklerinde patlama oldu. Bomba, Türkoğlu’nun ifadesiyle 6 metre ötesinde patlamıştı. Askeri eğitim aldığı için kendini hemen yere attı ve üstü başı yırtıldı. Ancak ağabeyi yaralanarak, hastaneye kaldırıldı. Talat Türkoğlu’nu da gözaltına aldılar. İstanbul Üniversitesi Kimya Bölümü mezunu Türkoğlu hem asker hem de kimyager olarak 1 numaralı şüpheli haline geldi. Yerel polisle, siyasi-terör olaylarına bakan uzman polis tarafından, 4 saat çapraz sorguya alındı. Türkoğlu, yaşadıklarını şöyle anlattı:
PATLAMADAKİ GAZ
“Ben ne gördüysem İngilizce anlattım. İkna oldular, çağırdıklarında geri gelmem şartıyla bıraktılar. Berlin’e abimin evine döndük. Döndüğümüz sırada polis evi bastı ve beni yeniden gözaltına aldı. Saatlerce sorgulandım, yeniden her şeyi anlattım. Almanya’dan çıkışıma yasak koyuldu. 4 gün evde gözlem altında tutulduk. Ardından suçsuz olduğum anlaşıldı. Beni çağırdıklarında gelmem şartıyla Türkiye’ye gönderdiler. Sinir sistemim tamamen harap oldu. Uzun süre patlamanın etkisinde kaldım. 2009’da rahatsızlandım. Akciğer Sarkoidozu teşhisi kondu. Doktor bana herhangi bir kimyasal zehirli gaza maruz kalmış olduğumu söyledi. Kimyager olduğum için daha önce bazı gazlardan zarar görmüş olabileceğim ihtimalini düşündük. Sonra Köln’deki patlama aklıma geldi. Bomba patladıktan sonra bir gaz salgıladı. Ben o gazı soludum. Hastane ekipleri bombadan etkilenenlere nefes açıcı bir ilaç verdi. Ancak bana vermediler. Tedaviye ihtiyaç duyduğum en değerli zamanlarım sorguda geçti.”
TÜRKİYE’DEN GELEN TEK AİLE
Olayın üzerinde 9 yıl geçti. Talat Türkoğlu ve eşi İstanbul’da yaşıyorlar. Evlenmek üzere olan 2 erkek çocukları var. Haziran sonunda Alman Başkonsolosluğu aracılığıyla Almanya Başbakanı Angela Merkel tarafından, 1 Temmuz’da, Berlin’deki Başbakanlık Sarayı’na davet edildiler. Yemek, neo-Nazi teröründen zarar gören Türk aileler için ‘özür ve dostluk’ yemeği olarak verilmişti. Türkoğlu ve eşi Türkiye’den davet edilen tek aileydi. Türkoğlu, basına kapalı yemeğinin ayrıntılarını şöyle anlattı: “Şu anda devam eden neo-Nazi davasında, Solingen faciası ve Köln’deki bombalama olayı gibi yakılarak öldürülen, eziyete uğrayan Türkler konusunda, Alman hükümetinin bakışı farklılaştı. Daha evvel 19 Şubat 2013’te verilen bir yemek için de Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’ndan davet almıştım ama gitmedim. Sayın Merkel’in davetine katıldık, çok da memnun olduk. Merkel’le çektirdiğimiz fotoğrafları da basına vermememizi özellikle rica ettiler. Çünkü içlerinde Almanya’da yaşayan Türk aileler vardı. Ve hedef olabilirlerdi. Sayın Merkel davanın yavaş yürüyeceğini çünkü sağlam netice almak istediklerini söyledi. Bütün olayları neo-Nazi davasına bağladılar. Zaten olayların bunlar tarafından yapıldığı ortaya çıktı. Çetenin başlarındaki kadın da kabul etti. Alman hükümeti bunu kabul etti. Dava Münih’te devam ediyor. 16 Ekim 2013’te yeniden Almanya’da tanık olarak ifade vereceğim. Çünkü bizim davada dosyaların birçoğu kayıp. Oraya gelen özel polis ekibinin
bu dosyaları yok ettiği söyleniyor.”