Parayı yedirmeyiz

Adının gizli kalmasını isteyen bir tanık, kayıp paralar için Çeçenistan Cumhurbaşkanı Yandarbiyev'in Erbakan'ı ziyaret ettiğini, bunun üzerine örtülü ödenekten 2 milyon dolar ödendiğini belirtti. Aynı kişi, Çeçenler'in Medet Ünlü aracılığıyla Erbakan'la görüştüklerini ve ‘‘Bu parayı sana yedirmeyiz Hoca'' diye tehdit ettiklerini anlattı.

Çeçenistan'a destek amacıyla toplanan paraların sır olması üzerine soruşturma konusu olan skandal için, DGM Savcılığı ve emniyete ihbar yağıyor. Kafkasya-Çeçen Dernekleri'nin düzenlediği yardım toplama kampanyasında yer alan Çeçen kökenliler, yardım paraları ortadan kaybolunca dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan'ı ziyaret edip, ‘‘Bu parayı sana yedirmeyiz Hoca'' dediklerini açıkladılar. Dönemin Çeçenistan Cumhurbaşkanı Selimhan Yandarbiyev'in de Erbakan'ı ziyaret edip, yardım paralarını talep ettiği ve bunun üzerine örtülü ödenekten 2 milyon dolar ödendiğini öne sürdüler.

ERBAKAN'A TEHDİT

Emniyete ihbarlardan birini gerçekleştiren ve İstanbul Komitesi'nde görev aldığını belirten bir kişi, güvenlik dolayısıyla adının yazılmasını istemeyerek, şunları söyledi:

‘‘Toplanan ve sır olan bu para, Türkiye'de yaşayan Medet Ünlü, Fazıl Özen (İstanbul Komitesi'nden), Çeçenistan ayağı ise Bakü'de yaşayan Ali Aseyev'den kurulu bir ekip tarafından gasp edildi. Paranın kaybolması üzerine Çeçenistan'dan birkaç defa arkadaşlarımız heyet halinde geldiler. Ünlü aracılığı ile dönemin Başbakanı Erbakan ile görüştüler. Hatta, ‘Bu parayı size yedirmeyiz' diye Erbakan'ı tehdit bile ettiler. Dönemin Cumhurbaşkanı Yandarbiyev de Erbakan'a paranın ödenmesi kosunuda talepte bulundu. Kaybolan paranın bir bölümü, bu üçlü arasında pay edildi. Bir bölümü de RP'nin kucağına itildi.''

İstanbul Komitesi'nin işin içinde olduğunu ve hesaplarının sıkı bir incelemeye alınması gerektiğini belirten bu kişi, şöyle devam etti:

‘‘Makbuzlu veya makbuzsuz alınan yardımlar İstanbul Komitesi'nde toplandı. Bu paralardan, makbuzlu olanlar komite hesabına bankaya yatırıldı, makbuzsuz olanlar ise bu kişiler arasında pay edildi. RP döneminde Maliye Bakanı Abdüllatif Şener, gönderdiği müfettişlerle İstanbul Komitesi'nin hesaplarını aklattı.''

Ankara otobüs terminali AŞTİ'de kurulan stanttan gelen paraların Komite'nin hesaplarına dahi girmediğini ileri süren ihbarcı, ‘‘Bir rozet bize 30 bin liraya mal oluyordu. Bu rozeti alan yardım olsun diye 2-3 milyon veriyordu. Ankara'daki bu paralar Komitenin hesaplarına dahi girmedi'' iddiasında bulundu.

ÜNLÜ'YÜ ARIYORUZ

İhbarcı, DGM' nin aradığı kilit isim Medet Ünlü için şunları söyledi:

‘‘Medet akrabam. Yurtlarda büyüdü, şimdi mali durumunda korkunç bir artış var. Bu işlerin kilit adıdır. Konuşturulursa her şey ortaya çıkar. Bizler de Medet'i arıyoruz, paraların hesabını soracağız. Kendisi fanatik İBDA-C yanlısıdır.''

İhbarcı bir süre önce Çeçenistan'a giden ve bir daha kendilerinden haber alınmayan Fazıl Özen ve Haluk Kutlu için de şu bilgiyi verdi:

‘‘Çeçenistan'ın Şali bölgesine girerken ikisi yakalandılar ve rehin tutuluyorlar. Bunu Çeçenistan hükümeti biliyor. Paranın ödenmesi için bırakmıyorlar. Fazıl Özen de bu paraları yedi. Haluk Kutlu'nun olaylarla bir ilgisi yok. Yakalayan kişiler Kutlu'ya ‘sen gidebilirsin' dediler. Ancak Kutlu, Özen'i bırakmadı. Çeçen yetkililer istese bir gün içinde iki kişiyi bıraktırırlar.''

İHH, ÇEÇENİSTAN'DA

RP ile yakın ilişkili ‘İslam İnsani Yardım' kuruluşu İHH'nin de işin içinde olduğunu ileri süren aynı kişi, şöyle devam etti:

‘‘Savaş döneminde İHH'den Çeçenistan'a geldiler. Savaşmaya geldiklerini sandık, ama açacakları okullar ve kurslar ile tarikatları nasıl örgütleyeceklerinin hesaplarını yapıyorlardı. Çok kızdık, hepsini vuracaktık. Toplayıp Türkiye'ye geri gönderdik.''