Parayı ben alsam böyle mi yaşarım
Güncelleme Tarihi:
Orhan SAAT / İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Nisan 16, 2008 07:00
Hamit-Halil Altıntop kardeşlerin hesaplarından 1 milyon YTL boşaltıldığı iddiasıyla adı gündeme gelen Futbol Federasyonu çalışanı C.A.A., "Tek suçum bir çocuğa yardıma aracı olmak" dedi ve ekledi: "Masrafı yüzünden lüks arabamı satıp ucuz arabaya biniyorum. İki yıldır kirayı geciktiriyorum. Parayı alsam böyle mi yaşarım sanki" dedi.
ALMANYA’da top koşturan milli futbolcular Hamit ve Halil Altıntop kardeşlerin, primlerinin yatırıldığı banka hesapları boşaltılması ile ilgili Şubat ayında yaptıkları suç duyurusunun ardından adı gündeme gelen Futbol Federasyonu eski çalışanı C.A.A., tek suçunun hesaptan havale yapılan kişileri tanıması olduğunu söyledi. Banka ise, "Banka ve çalışanlarının olayda hiç bir kusurunun bulunmadığı tespit edildi" çaklaması yaparken, C.A.A., şu iddialarda bulundu:
MİKTAR 13 BİN YTL
"Üç yıl önce yardıma muhtaç hasta bir çocuğun hastane masrafları için yardım topluyorduk. Kendilerine (Altıntop kardeşler) 13 bin YTL kadar yardım etmelerini teklif ettiğimde, ’Tamam abla hemen’ dediler. Ve hiç zaman kaybetmeden parayı çocuğun hesabına yatırdılar. Hamit ve Halil gibi birkaç futbolu arkadaşımızın da bu çocuğa yardımları oldu. Daha sonra da yardımlarda bulundular ancak 1 milyon YTL gibi astronomik miktara ulaştığını zannetmiyorum. Aradan geçen zamanda hesaplarının boşaltıldığını söyleyerek banka hakkında suç duyurusunda bulundular. Banka bu paralarının havale yapıldığı kişileri arayıp ’Halil ve Hamit Altıntop’u tanıyor musunuz’ diye sorduğunda, adımı ve telefonumu vermişler.
ONAYSIZ OLMAZ
Bankanın Etiler şubesine bilgi verdim. Para, telefon talimatı ile hesaplara aktarılmış. Havale miktarı ne olursa olsun, müşteri aranıp teyit alınır. Bankada da bildiğim kadarı ile Hamit’in telefonu var. Onayı olmadan tek kuruş aktaramazlar." C.A.A. olayın bu şekle nasıl geldiğini anlamadığını da söyleyerek, şöyle devam etti: "Altıntop kardeşler şimdi bankayı suçluyorlar ancak sonunda banka onlara dava açacak. İsmimim geçtiğini duyunca Sarıyer Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundum. Bana attıkları SMS’lerin dökümlerini de kayıt altına aldırdım. Önceki gün de Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Doğan Gedik’e ifade vermek istedim ancak savcı bey ’Soruşturmamızda isminiz geçmiyor’ diyerek almadı. Dosyayı bile taraf olmadığım gerekçesi ile göstermedi" dedi.
800 MESAJ VAR
Elinde 800 kadar daha SMS bulunduğunu ve savcılığa ulaştırmak için hazırlık yaptığını anlatan C.A.A, sözlerini şöyle bitirdi: "Takip edildiğimi biliyorum. Ancak benim birkaç yıl önceki yaşam standartlarımla şimdiki durumum arasında bir fark yok, bir şey bulamadılar. Eskiden kullandığım BMW otomobili bile masraflarını karşılayamadığım için satıp daha ucuz bir otomobile biniyorum. 2002 yılından bu yana aynı evde kirada oturuyorum. Onun da ödemelerini takip etseler her ay gecikmeyle kirayı yatırdığımı görürler. Bu parayı alsam böyle mi yaşarım sanki"dedi.
TFF ile davalık
C.A.A. hakkında, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) şikáyetiyle, dava açıldığı ortaya çıktı. İddianamede, 15 Aralık 2006’da TFF’deki işine son verilen C.A.A.’nın, federasyona ait diz üstü bilgisayarı iade etmediği belirtilerek, hakkında 7 yıla kadar hapis istendi. C.A.A. ise, 25 Mart 2008’deki ilk duruşmada, olay günü raporlu olduğunu, 3 Ocak 2007’de gittiği ofisinde dizüstü bilgisayarın yerinde olmadığını fark ettiğini öne sürdü. C.A.A.da ’iftira’ iddiasıyla TFF’den şikayetçi oldu.
’Arkadaş kazığı’
C.A.A. başka bir davada da, 2006’da tanışıp bir yıl aynı evi paylaştığı Naci N.’den şikáyetçi oldu. İddiaya göre, Naci N., şifrelerini öğrenerek, internet üzerinden cep telefonu faturalarını C.A.A.’nın banka hesabından ödedi, 2 bin 300 YTL havale göndererek bir motosiklet aldı. ’Bilişim sistemine girme suçundan’ açılan dava , yetkisizlik kararıyla Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.
Düzeltme Metni15 Nisan 2008 tarihinde internet sitenizde yayınlanan ve 16 Nisan 2008 Çarşamba tarihli gazetenizin 23. sayfasında bahsi geçen; aynı zamanda internet sitenizde yayınlanmakta olan futbolcuların dolandırılması iddiası ile hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Bu konuyla ilgili gazetenizin aynı sayfasında ve internet sitenizde tekzibinin yapılmasını rica ederim.Ayrıca asliye ceza mahkemesinde yargı surecinde olan diğer davayla ilgili yayın yapmanız hukuken uygun değildir. Bununla ilgili olarak gerekli hassasiyeti göstermenizi ve bundan böyle ismimin bu haberlerde yer almamasını önemle rica ederim.Saygılarımızla.Av. Mehmet Vedat CEM
MİKTAR 13 BİN YTL
"Üç yıl önce yardıma muhtaç hasta bir çocuğun hastane masrafları için yardım topluyorduk. Kendilerine (Altıntop kardeşler) 13 bin YTL kadar yardım etmelerini teklif ettiğimde, ’Tamam abla hemen’ dediler. Ve hiç zaman kaybetmeden parayı çocuğun hesabına yatırdılar. Hamit ve Halil gibi birkaç futbolu arkadaşımızın da bu çocuğa yardımları oldu. Daha sonra da yardımlarda bulundular ancak 1 milyon YTL gibi astronomik miktara ulaştığını zannetmiyorum. Aradan geçen zamanda hesaplarının boşaltıldığını söyleyerek banka hakkında suç duyurusunda bulundular. Banka bu paralarının havale yapıldığı kişileri arayıp ’Halil ve Hamit Altıntop’u tanıyor musunuz’ diye sorduğunda, adımı ve telefonumu vermişler.
ONAYSIZ OLMAZ
Bankanın Etiler şubesine bilgi verdim. Para, telefon talimatı ile hesaplara aktarılmış. Havale miktarı ne olursa olsun, müşteri aranıp teyit alınır. Bankada da bildiğim kadarı ile Hamit’in telefonu var. Onayı olmadan tek kuruş aktaramazlar." C.A.A. olayın bu şekle nasıl geldiğini anlamadığını da söyleyerek, şöyle devam etti: "Altıntop kardeşler şimdi bankayı suçluyorlar ancak sonunda banka onlara dava açacak. İsmimim geçtiğini duyunca Sarıyer Adliyesi’ne giderek suç duyurusunda bulundum. Bana attıkları SMS’lerin dökümlerini de kayıt altına aldırdım. Önceki gün de Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Doğan Gedik’e ifade vermek istedim ancak savcı bey ’Soruşturmamızda isminiz geçmiyor’ diyerek almadı. Dosyayı bile taraf olmadığım gerekçesi ile göstermedi" dedi.
800 MESAJ VAR
Elinde 800 kadar daha SMS bulunduğunu ve savcılığa ulaştırmak için hazırlık yaptığını anlatan C.A.A, sözlerini şöyle bitirdi: "Takip edildiğimi biliyorum. Ancak benim birkaç yıl önceki yaşam standartlarımla şimdiki durumum arasında bir fark yok, bir şey bulamadılar. Eskiden kullandığım BMW otomobili bile masraflarını karşılayamadığım için satıp daha ucuz bir otomobile biniyorum. 2002 yılından bu yana aynı evde kirada oturuyorum. Onun da ödemelerini takip etseler her ay gecikmeyle kirayı yatırdığımı görürler. Bu parayı alsam böyle mi yaşarım sanki"dedi.
TFF ile davalık
C.A.A. hakkında, Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) şikáyetiyle, dava açıldığı ortaya çıktı. İddianamede, 15 Aralık 2006’da TFF’deki işine son verilen C.A.A.’nın, federasyona ait diz üstü bilgisayarı iade etmediği belirtilerek, hakkında 7 yıla kadar hapis istendi. C.A.A. ise, 25 Mart 2008’deki ilk duruşmada, olay günü raporlu olduğunu, 3 Ocak 2007’de gittiği ofisinde dizüstü bilgisayarın yerinde olmadığını fark ettiğini öne sürdü. C.A.A.da ’iftira’ iddiasıyla TFF’den şikayetçi oldu.
’Arkadaş kazığı’
C.A.A. başka bir davada da, 2006’da tanışıp bir yıl aynı evi paylaştığı Naci N.’den şikáyetçi oldu. İddiaya göre, Naci N., şifrelerini öğrenerek, internet üzerinden cep telefonu faturalarını C.A.A.’nın banka hesabından ödedi, 2 bin 300 YTL havale göndererek bir motosiklet aldı. ’Bilişim sistemine girme suçundan’ açılan dava , yetkisizlik kararıyla Sarıyer Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.
Düzeltme Metni15 Nisan 2008 tarihinde internet sitenizde yayınlanan ve 16 Nisan 2008 Çarşamba tarihli gazetenizin 23. sayfasında bahsi geçen; aynı zamanda internet sitenizde yayınlanmakta olan futbolcuların dolandırılması iddiası ile hiçbir ilgim ve alakam yoktur. Bu konuyla ilgili gazetenizin aynı sayfasında ve internet sitenizde tekzibinin yapılmasını rica ederim.Ayrıca asliye ceza mahkemesinde yargı surecinde olan diğer davayla ilgili yayın yapmanız hukuken uygun değildir. Bununla ilgili olarak gerekli hassasiyeti göstermenizi ve bundan böyle ismimin bu haberlerde yer almamasını önemle rica ederim.Saygılarımızla.Av. Mehmet Vedat CEM