Oluşturulma Tarihi: Ocak 24, 2008 00:00
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, uluslararası dalgalanma nedeniyle Türkiye’de paniğe gerek olmadığını söylerken, bunu ’herkes rahat olsun, yatsın’ anlamında söylemediğini vurguladı. Unakıtan, özel sektöre ’YTL kazanırken dövizle borçlanma’ uyarısı yaparken, zamanından önce faiz indiren FED’in davranışından da övgüyle söz etti.
EKONOMİNİN yapısının dış konjonktürden kaynaklanacak sorunları kaldıracak güçte olduğunu belirten Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, ekonominin son dönemde yaşanan küresel dalgalanmada cari açıktan dolayı bir sıkıntıya girmeyeceğini söyledi. Makroekonomik gelişmeler ve 2007 yılı bütçe uygulama sonuçlarıyla ilgili düzenlediği basın toplantısında, son dönemdeki çalkantı nedeniyle alınması gereken tedbirlerin alınacağını ve paniğe gerek olmadığını dile getiren Unakıtan, buna karşın özel sektörü "maceracı davranmaması konusunda uyardı. Unakıtan, şu değerlendirmeleri yaptı:
KİMSENİN DEĞNEĞİ DEĞİLİZ: "Ekonomide geride bıraktığımız beş yıl, küresel dalgalanmalardan en az etki ile çıkarak, bize ne kadar korunaklı olduğunu göstermiştir. Türkiye kamu maliyesi ile bankaları ile güçlü durumda. Bunlara devam edeceğiz. Aynı politikalara devam edeceğiz.
Seçim oldu, şu oldu, bu oldu ama bütçe açığı, hedefin altında gerçekleştirdi. Bu şoktan etkilenmememiz mümkün değil. Çok dikkatli olacağız. Herhangi bir paniğe kapılmamızın hiç gereği yoktur. Bu ’herkes rahat olsun, yatsın’ manasında değil. Özel sektörün de dikkat etmesi lazım. Dolar veya Euro gelirin yoksa, o şekilde borçlanma. Hiç kimse hesap etmeden adımını atmasın. TL gelirin var, dövizle borçlan olmaz. Herkes hesabına, kitabına dikkat etsin. Biz, kimsenin ayak değneği değiliz."
ABD İLE DERDİMİZ YOK: "Bu tür dalgalanmalar her zaman yaşanabilir. Önemli olan, paniğe kapılmadan gelişmeleri yakından izlemek. Türkiye’de konut kredisi krizi olmadı. Bu kriz gelişmiş ülkelerde yaşanıyor. Başı da ABD. Bizde herhangi bir kriz yok ama oradaki krizin etkileri geliyor. Dışarıdan gelen rüzgar bizi etkiliyor. Bizim ABD ile ticari ilişkimiz küçük. Toplam ihracat içindeki payı yüzde 4. O yüzden ABD’nin resesyona girmesiyle büyük bir derdimiz yok. Avrupa’da ise büyük bir resesyon filan olmaz. Türkiye’de borcunu ödeyemeyen de yok çok şükür. Bankacılık da hiç olmadığı kadar kuvvetli günlerini yaşıyor. Ayağı sağlam basıyor. Dışarıda dalgalanma olsa da, olmasa da Türkiye’nin yapması gereken şeyler var."
FED’İN PROAKTİFLİĞİNE BAKIN: Amerikan Merkez Bankası FED’in 75 baz puanlık indirimle faiz oranlarını yüzde 3.5’e çekmesini değerlendiren Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, bankanın bunu normal karar sürecinden daha önce toplanarak yaptığına dikkat çekti. "Burada Merkez Bankası’nın proaktif davrandığını hepinizin dikkatine sunmak isterim" diyerek FED’in tutumundan övgüyle söz eden Unakıtan, "Bizim Merkez Bankası da böyle yapsa iyi olur mesajı mı vermek istiyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Bizim Merkez Bankası’nın da gerektiği zaman böyle şeyler yapacağına inanıyorum. İndirim, kayıpları bir miktar telafi etse de finansal piyasalardaki olumsuz girişi durduramayacağı görüşleri ağırlık kazanmaktadır. Dünya ekonomisinin bu süreci bir yavaşlama ile atlatacağı fikrine karşı, tüm ülkelerin zararlı bir dönemden geçeceği aşikardır."
Lamı cimi yok Merkez Bankası ta-şı-na-cakKEMAL Unakıtan, Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması konusunda kelimeyi heceleyerek, "ta-şı-na-cak" dedi. Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınması konusundaki soruya Unakıtan, "Bitti o iş, taşıyacağız. Lami cimi yok bu işin. BDDK da SPK da taşınacak, finansal merkez orası" yanıtını verdi. Bu konuda "serinkanlı düşünülmesini" isteyen Unakıtan, "Konuyu ekonomik görmek gerekiyor. Böyle düşünülürse, finansal merkez orası. Ama tartışmaların sistem boyutuna kadar varması çok ayıp. Sadece Merkez Bankası değil, BDDK ve SPK da İstanbul’a taşınacak" dedi.
Cari açık konusunda güvence DanıştayCARİ açık konusunda sıkıntı olmayacağını savunan Kemal Unakıtan, Gerekçe olarak, toplam geliri 3 milyar dolar aşan, ancak yargı süreci nedeniyle tahsil edilemeyen İzmir Limanı ve Petkim satışlarının Danıştay’da "olumlu sonuçlanma ihtimali"ni gösterdi. 2008’de ayrıca Halkbank’ı, Telekom’un kalan hisselerini, otoyol ve köprüler ile
Milli Piyango’yu özelleştirileceğini belirten Unakıtan, Danıştay’ın olumsuz karar vermesi halinde ise ne yapacakları sorusuna şu yanıtı verdi: "Emir demiri keser. Ama yargıçlar da karar alırken Türkiye’nin ekonomik durumunu, özellikle son dönemde yalnız Türkiye ekonomisini değil, dünya ekonomisini de gözetmeleri gerekiyor. Kamu menfaati, bu özelleştirmelerin yapılmasında yatıyor. Bizim düşüncemiz böyle. Kendilerine de anlatıyoruz." Maliye Bakanı, "Olumsuz karar çıkması durumunda B planı olup olmadığı" sorusuna ise "İdare olarak A, B ve C planlarımız var, ama açıklamak istemiyoruz. Özelleştirmeler Türkiye için ’olmazsa olmaz’ bir şart. Özelleştirmenin önünü açacak kararlar bekliyoruz" yanıtını verdi.
Yasağı önce koyduk Tekel’de dürüst davrandıkKEMAL Unakıtan, sigara yasağının tüketimi azaltarak, buradan alınan vergi gelirinde eksilmeye yol açıp açmayacağı sorusuna, "Evet bir vergi kaybı olacak. Ama sağlık harcamalarından kazancağız. İçmeyin şu sigarayı" yanıtını verdi. Unakıtan, "Diyorlar ki ’Tekel özelleştirmesini etkiler.’ Bilmem, belki de etkiler. Göreceğiz değil mi Metin (Kilci)? Ama TEKEL’i önce özelleştirip sonra sigara yasağı konsa daha mı iyi olurdu. Bence olmazdı" dedi.
Gözümüze sürme çekiyorlardıLEASING sektöründeki vergi düzenlemesiyle ayrıcalığın kaldırılması konusunda Kemal Unakıtan, "İş, vergi kaçağına kadar gidiyordu. Yanlış olan bir şeyi sektöre mi danışacaktık? Göz göre göre gözümüze sürme çekiyorlardı. Ben de leasing sektöründen geliyorum. İş yanlıştı" dedi. Bu konuda önceliği tarım makinelerine verdiklerini söyledi.
Hilton’da kahvaltı espri konusu oldu MALİYE Bakanı Kemal Unakıtan’ın basın toplantısını, geleneksel "Maliyeci" çizgisi dışına çıkarak ilk kez beş yıldızlı bir otelde ve kahvaltılı düzenlemesi, toplantıyı izleyen ekonomi gazetecilerinin soru ve esprilerine konu oldu. Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Naci Ağbal, "Bu fatura sizin önünüze gelmeyecek mi?" sorumuza gülerek, "Ben ödemem vallahi. Bize üste para ödenmesi gerekiyor burada yaptığımız için" derken, Maliye Müsteşarı Hasan Basri Aktan, "Temsil ve ağırlama giderlerimiz vardır. Oradan ödenir" dedi. Benzer espri Maliye Bakanı Unakıtan gelince tekrarlandı. Unakıtan gülerek, "Herkes toplantı bitince çıkarken kendi parasını ödeyecek" dedi. Toplantı bitiminde bir gazeteci, Unakıtan’a bu konuyu, "Çıkarken paramızı ödeyecek miyiz?" diye hatırlatınca Maliye Bakanı, "Yok yok onu espri olarak yapmıştım" dedi. Bir diğer gazeteci "O zaman maaşlarımızdan kesilen verginin karşılığı olarak değerlendirebilir miyiz?" diye sorunca Bakan "Yok artık. O kadar da değil. O zaman benim herkese kahvaltı vermem gerekirdi" yanıt verdi.