Güncelleme Tarihi:
Yunanistan Dışişleri Bakanı Pangalos'un, ‘‘Türkiye'nin davranış kurallarını öğrenmesi gerekir'' sözüne Dışişleri Bakanı İsmail Cem sert tepki gösterdi. Pangalos'u gayriciddi bulduğunu belirten Cem, bu sözleri yanıt vermeye layık bulmadığını söyledi.
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Yunanlı meslektaşı Teodoros Pangalos'un Türkiye'ye dönük sözlerine sert tepki gösterdi ve beyanlarını ‘gayri ciddi' bulduğunu, yanıt vermeye layık görmediğini bildirdi. Cem, Yunanistan'ın Türkiye'ye AB'de uyguladığı vetoyu kaldırmak için ileri sürdüğü şartlar için de, ‘‘Türkiye'nin böyle bir pazarlığa girmesini beklemek boştur'' dedi. Cem dün Ankara'da yaptığı basın açıklamasında Yunanistan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos'un, ‘‘Türkiye'nin davranış kurallarını öğrenmesi gerekir. Bunlara saygı göstermediği takdirde, başta ABD olmak üzere, uluslararası toplumun, ekonomik yaptırım ve silah ambargosu uygulaması gerekir'' şeklindeki beyanını eleştirdi. Cem, Türkiye'nin Ege'deki haklarını AB'ye gereğince anlattığını söyledi. AB Dönem Başkanı Lüksemburg Dışişleri Bakanı Poos, İtalya Dışişleri Bakanı Dini, Fransa Dışişleri Bakanı Vedrine ve Fransa Devlet Bakanı Moscovici ile temaslarda bulunduğunu belirten Cem, şöyle dedi: ‘‘Hükümetimiz kurulduğunda, önünde bulduğu AB Komisyonu önerisini ve bu önerinin AB'nin genişleme sürecinde Türkiye için öngördüğü yeri kabul etmemizin mümkün olmadığını gerekçeleriyle anlattım. Umarım bu düşüncelerimiz gerekli hassasiyetleri harekete geçirir.'' Görüştüğü AB'li bakanların, Türk-Yunan ilişkilerine, Ege sorunlarına, ‘Madrid sürecine' ve Kardak sorununa atıfta bulunduklarını belirten Dışişleri Bakanı Cem, şöyle devam etti: ‘‘Bazı dış çevrelerden, Türkiye'nin Kardak sorununu, Yunan talebi doğrultusunda Uluslararası Adalet Divanı'na götürebileceğini açıklaması karşısında Yunan vetosunun kalkacağı ve AB'nin Türkiye'ye sözünü verdiği mali desteği gerçekleştireceği ima edilmektedir. Türkiye'nin böyle bir pazarlığa girmesini beklemek boştur.'' Sözedilen mali desteğin, AB'nin somut bir taahhüdü olduğunu hatırlatan Cem, ‘‘AB'nin zaten yerine getirmediği bir sözüne, şimdi bir de şart eklemesi anlamsızdır. Ayrıca AB'nin, Türk-Yunan ilişkilerindeki bütün sorunları gözardı edip sadece tek sorunla ilgileneceğini sanmıyoruz'' diye konuştu. Yunanistan'ın Kardak anlaşmazlığını Uluslararası Adalet Divanı'na getirme ısrarının ‘çifte standart' olduğuna dikkat çeken Cem, şöyle devam etti: ‘‘Yunanistan 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşması'nı çiğneyerek, silahlandırdığı adalar konusunun, tarafımızdan Uluslararası Adalet Divanı'na götürülmesini engellemiştir. Doğru olan, masum bir kaya parçasını değil, anlaşmalar çiğnenip silahlandırılmış Doğu Ege adalarını AB'nin öncelikle dikkate almasıdır. Yunanistan'ın, kendi özel iddiasını AB'yi kullanarak gündeme taşıma çabasını yakışıksız sayıyoruz.''