Panelde alkol polemiği

nceki gece kongre için gelen Amerikalı bir konuğun akşam yemeğinde bir kadeh şarap istediğini söyleyen Bilici, "Garsonun yasaktan haberi yok sanırım bir kadeh şarap geldi. Ondan sonra ikinci kadehi istedi. Sonra garson ikinci kadehi getiremeyeceğini söyledi ve bana yasak olduğunu arkadaşa anlatmamı istedi. Sonra ben 'yapmayın' dedim. Bu olay daha önce Hacettepe’de de başıma geldi. Orada içki içmişliğimiz var. Gittik içki istedik ama önümüze ayranlar geldi" dedi.

NURETTİN BİLİCİ: MEMLEKETİM ADINA ÜZÜLDÜM

Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurettin Bilici, konuyla ilgili hurriyet.com.tr'ye konuştu.
'PARASINI VEREYİM DEDİ', 'SORUN O DEĞİL YASAK' DEDİLER

“Bence dün söylediklerim objektif şeylerdi. 'Vur deyince öldür' anlayışı var alkol yasağında. Benim Sayın Bakana söylediğim şey içkinin perakende satışıyla alakalı değildi. Kamu kuruluşlarında daha önce sorun olmayan bir şey sorun oluyor. Kamu kuruluşları yasağın kapsamında alınıyor. Öğrendiğim kadarıyla bu önce öğretmen evlerinde başlamış. Bizim Üniversiteler herhalde en sona kaldı. Biz bu yasağı yeni yeni görüyoruz. Uluslararası toplantıda da yaşanınca ben memleketim adına üzüldüm. Yurtdışından insanlar için sorun olmamalı. Bu insanlar yemeğin yanında şarap içiyor. Biz yabancı sermaye gelsin diye uğraşıyoruz ülke olarak. Bu arada konuştuğumuz görüştüğümüz insanların yediğine içtiğine saygı duymamak yanlış. Yanımdaki adam "parasını vereyim" dedi. "Sorun o değil, bu yasak" dediler. Bu insana saygısızlık ve memleketimiz çıkarları için de yanlış. İnsanın giyim kuşamına karışmaktan belki de daha kötü bir yanlış. Can boğazdan gelir. Toplumsal olayların gerçekleşmesinin sebebi olarak bu tip baskıcı uygulamalar var.
'MEMLEKETİM ADINA ÜZÜLDÜM'
Konferansta olumlu icraatları da dile getirdim. Bu yanlışı da bir bilim adamı olarak ortaya koydum. Dengesiz aşırı yemek içmek de yüce Allah tarafından yasaklanmıştır. Dengeli, kimseye zarar vermeden yapıldığı takdirde Hükümet'in kamunun bu alanı daraltmaması gerekir. Kamusal alanlarda alkolün tüketimiyle alakalı birşey benim dikkatimi çektiğim şey şu; Görülüyor ki bu alanlar giderek daraltılıyor. Ankara'da yaşıyorum. Ankara'da örneğin Gölbaşı'ndaki Mogan Park. Ankara'nın en güzel alanıdır. Orada çok güzel gezinti alanları ve lokanta ve kafeler vardır. Ancak oralarda alkol yasağı vardır. Bu Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin uygulaması. Bunun daha fazla daraltmaya çalışması problem olmayan, sorun olmayan birşeyi büyütmek bence. Üniversite hocaları memleketin geleceği. 5. İktisat Kongresi'ne katılanların çoğu üniversite hocaları. "Memleketin geleceği için fikir üretin" diyoruz. Sonra dönüp bu insanlara "içmeyeceksin" diyoruz. O insanın yediğine içtiğine karışarak nasıl özgür olmalarını bekleriz.”

DİĞER ÜLKELERDE DAHA KATI
Bilici’nin konuşmasında araya giren Bakan Şimşek, "Hocamız neyden bahsediyor bilmiyorum. Ama bütün dünyada belli bir saatten sonra içkinin perakende olarak satışı sınırlanıyor. İçki içmeye yönelik bir sınırlama yok. Bu yüzden siz evinizde olsun otelinizde olsun istediğiniz gibi içebilirsiniz. Sadece perakende satışı üzerinde belli saatlerde sınırlama var. Saat 10.00’dan saat 06.00’ya kadar sınırlama var. Bu durum pek çok ülkede daha katıdır. Ülkemizde satılmasına yönelik sınırlama var içilmesine yönelik bir sınırlama yok. Yanlış bir uygulama var. Perakende satışı ilişkin sınırlama var" diye konuştu.

KENETLENMEMİZ GEREKİYOR
Bunun üzerine tekrar söz alan Prof. Dr. Bilici, "Yasakların hepsi sırayla geliyor. Bu kadar ileriye götürmeye gerek yok. Biz başörtüsü yasağına karşı bir mücadele başlattık. Üniversitelerde ismimiz 'yobaz hocalar' diye geçti. O yanlıştı, bu da yanlış. Birbirimizi olduğumuz gibi kabullenmemiz ve kenetlenmemiz ve herkesi kucaklanmamız gerekiyor. Birinin yediğine içtiğine karışmak toplumun ileriye gitmesini engelleyecek bir olaydır" dedi.