Güncelleme Tarihi:
KARA VEBA
Çin ve Orta Asya’dan başlayan veba, 1347’de Kırım’da bir Ceneviz ticaret merkezini kuşatan Moğol ordusunun vebalı cesetleri mancınıkla kentin içine atmasıyla Avrupa’ya taşındığı söylenir. 1347-1351 yılları arasında Fransız vakanüvis Jean Froissart’ın gerçeğe yakın olduğu kabul edilen saptamasına göre, Avrupa nüfusunun yaklaşık üçte biri öldü. Salgından önce 450 milyon olan dünya nüfusu, 350 milyona düştü. Hastalığın, farelerin taşıdığı pirelerin insanları ısırmasıyla veya insandan insana bulaştığı biliniyor. Aragon Kralı 4. Pedro ve eşi Leanor, İngiltere Kralı 3. Edward’ın kızı Jon, tarihten tanıdığımız vebaya yenik düşen kişiler arasında.
HIV/AIDS
AIDS, HIV (insan bağışıklık yetmezliği virüsü) etkeni nedeniyle insanlarda bağışıklık sisteminin çökmesine neden olan bulaşıcı bir hastalık. HIV bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve bireyi çeşitli rahatsızlıklara karşı korunmasız hale getirerek sonunda ölümüne sebebiyet verir. Birçok ünlü isim bu hastalığa yakalanmış olmasına rağmen cinsel yolla bulaştığından gizli tutulmuştur. Birleşmiş Milletler’in 2016 yılında yayınladığı bir rapora göre, HIV ile yaşayan ve tam tedavi uyumu/başarısıyla HIV ilaç tedavisi kullanan bireyler için yaşam beklentisi, HIV negatif yani HIV taşıyıcısı olmayan bireylerle tamamen aynı seviyededir.
İSPANYOL GRİBİ
İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918-1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. Birinci Dünya Savaşı’nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur. Yıllar sonra açılan bazı toplu mezarlardan alınan örnekler sonucunda domuz gribine sebep olan H1N1 virüsünden (birkaç ufak farklılık haricinde aynı) kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu hastalığa ‘İspanyol’ gribi denmesinin sebebi salgınının saklanmasına rağmen ilk olarak İspanya kamuoyunda tartışılmaya başlamasıdır.
ASYA GRİBİ
Asya gribini ‘A’ sınıfı virüs meydana getirir. 1957 yılında Çin’den başlayarak, Uzakdoğu’ya daha sonra da Avustralya, Amerika ve Avrupa’ya yayılmış olmasından ötürü bu adla anılmaktadır. Bu büyük salgında, ABD’de 40 milyon insanın Asya gribine yakalandığı ve 8 bin kişinin öldüğü bilinmektedir. Asya gribi bulaşıcı bir hastalık olup, genelde dört yılda bir salgın olarak ortaya çıkmaktadır. Zamanla virüsün yüzeyindeki protein yapısı değişerek yeni suşlar (soylar) oluşmakta ve bunlar yeni salgınlara neden olmaktadır. Yani Asya gribinin virüsleri özelliklerini değiştirebilmektedir. Virüsün özelliklerini değiştirmesi bu hastalığa karşı geliştirilen aşının etkisini kısıtlamaktadır.
KOLERA
Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. 1817’de Japonya’da, 1826’da Moskova’da, 1831’de Berlin’de, Paris’te ve Londra’da salgınlar başlamıştır. Sonrasında Londra’dan göçmenlerle Kanada’ya ulaşan salgınlar birçok insanın ölümüne neden olmuş, ve ardından 1892 yılında Hamburg’da salgın yapmıştır. Tarihte ülkemizdeki en büyük kolera salgını 1912-1913 Balkan Savaşları sırasında yaşanmış ve çok sayıda askerin ölümüne neden olmuştur.
TİFÜS
Halk arasında lekeli humma adı da verilen, bit ve pire gibi haşerelerin sebep olduğu bulaşıcı bir enfeksiyon hastalığıdır. Neden olan etken bakteriler hücre içinde yaşama özelliği gösterir, hücre dışında uzun süre canlı kalamaz. Afrika’nın ortası ve doğusunda, Amerika’nın ortası ve güneyi, Asya’nın soğuk bölgelerinde (dağlık) görülür. Tifüse, aşırı kalabalığın ve kötü hijyen koşullarının hâkim olduğu cezaevleri ve mülteci kampları gibi yerlerde de rastlanır. İkinci Dünya Savaşı yıllarında İstanbul’da ciddi bir tifüs salgını yaşanmıştır.
EBOLA
Ebola virüsü insanlarda ve insan dışı primatlarda viral hemorajik ateş şeklinde ciddi hastalık formlarına yol açan virüstür. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 4. Risk Grubu Patojen olarak kabul edilmektedir. Adını ilk salgının yaşandığı bölgedeki bir nehirden alan Ebola virüsü, 2014 yılında Gine’deki küçük bir köyde başladı ve Batı Afrika’daki birkaç komşu ülkeye yayıldı. Virüs 28 bin 600 enfekte insanın 11 bin 325’ini öldürdü, çoğu vaka Gine, Liberya ve Sierra Leone’de meydana geldi.
ÇİÇEK
Çiçeğin etkeni Poxvirus grubundan bir virüstür (Çiçek virüsü), hastalık yaralarının içinde bulunur ve hastanın eşyalarıyla, hastaya yaklaşmayla, sineklerle ve virüslü havanın solunmasıyla bulaşır. Kuluçka dönemi 10-14 gündür. Çiçek hastalığı, her yaşta ve her cinste kişilerde görülen, irinli kabarcıklar dökerek özellikle yüzde izler bırakan, ateşli, ağır ve bulaşıcı bir hastalıktır. 20 milyondan fazla insanının bu hastalıktan hayatını kaybettiği belirtiliyor. Doktor Edward Jenner, 1796 yılında inek çiçeği virüsünden elde ettiği aşıyla birlikte, sağlıklı bir insanı hafif şekilde hasta ederek çiçek virüsüne karşı bağışıklık kazanmasını sağladı. Tarihteki ilk aşı, çiçek aşısıdır.