Pamuk'un gözünden eski ve yeni İstanbul

Güncelleme Tarihi:

Pamukun gözünden eski ve yeni İstanbul
Oluşturulma Tarihi: Ekim 01, 2010 00:00

Reuters, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un Türkiye ile birlikte değişen İstanbul'un, Osmanlı geleneğiyle Batı modernizmi arasında kalan eski ve yeni yüzünü nasıl karşılaştırdığını yazdı.

Haberin Devamı

Dünya gündeminin nabzı Planet'te atıyor 

 

İstanbul’daki odasının penceresinden baktığında, Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk akıp giden bir şehir görüyor. Yükselen ekonomik gücün sembolü olan gökdelenler, eski Osmanlı hükümdarlığından kalan eski cami ve saraylara birer rakip gibi yükseliyor.

 

Pamuk, ülkesinin geleneksellik ve modernlikle yaşadığı mücadeleyi ve Batı ile Doğu arasında kalan kimliğini romanlarındaki “hüzünle” keşfetti. Pamuk, İstanbul’un Asya ve Avrupa yakalarını gören odasında, “Ele aldığı konu her zaman gözlerinin önünde olan bir yazar olduğum için şanslıyım” dedi.

 

Büyüyen ekonomisiyle canlı ve genç bir ülke olan Türkiye, uzmanlar tarafından geleceğinin tam merkezinde bulunan güçlü ve yüksek sesli bir tartışmanın konusu. Yeni Müslüman sınıfın öncülüğünü yaptığı güç değişimi, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923’te Cumhuriyeti ilan etmesinden bu yana var olan fikirleri yeniden şekillendiriyor.

 

TÜRKİYE DEĞİŞİYOR MU?

Acaba Türkiye’deki laiklik azalıyor mu? İslam’ın nüfuzu ve gücü artıyor mu? Türkiye Batı’dan uzaklaşıyor mu? Pamuk, bu aybaşında yapılan referandumun ardından açıkça gözler önüne serilen Türkiye’nin içinde olduğu ikilemi ve bugün yaşanan fikir ayrılığını, modern Türkiye’nin doğumundaki çelişkilere kadar takip ediyor.

 

“200 yıldan beri Türkler medeniyetleri daha Batılı yaparak değiştirmeye çalıştı. Bu çatışma bugünde devam ediyor ve modern Türkiye’nin ruhunu oluşturmuş durumda.”

 

Türkiye’nin politik ve ekonomik alandaki değişimi, kırsal bölgedeki halkın ihracatın üretimi artırdığı dönemde şehirlere hücum etmesiyle başladı. Ortaya çıkan dindar orta sınıf, Batılı, laik elitleri karşısına almaya başladı.

 

Bir zamanlar toplumun mazlumu olan dindar Türkler kendilerini öne çıkarırken, statükoyu korumak için ordunun gerekli olduğunu savunan laikler, yaşanan “sessiz devrimin” yaşam tarzlarını bozacağından korkuyor.

 

MASUMİYET MÜZESİ

Pamuk’un 2008’de yayımlanan kitabı “Masumiyet Müzesi”, İstanbul’un zengin varislerinden Kemal’in fakir, uzaktan akrabası olan Füsun’la içine düştüğü çaresiz aşkı konu alıyor.

 

Kitap, azalan Osmanlı heybetinin yanında, Batılılaşmış ve zengin sınıfların hayatından ve çok “Türk gözüken” Türkleri nasıl hor gördüklerini anlatıyor. Ancak Kemal’in aşkı büyüdükçe, etrafındaki şehir de değişiyor.

 

Batılı, zengin bir İstanbul ailesinden gelen ve ABD’de eğitim gören Pamuk, İstanbul’da geçen gençliğine hiç nostalji beslemediğini söylüyor: “Bugünün İstanbul’u daha mutlu, zengin ve karmaşık bir yer.”

 

Pamuk, “Avrupa’nın ucunda yaşıyor olmanın ancak onun ekonomik zenginliği ve özgürlüğünü tadamamanın verdiği kızgınlık artık yok” dedi. 2006’da Nobel Edebiyat ödülünü aldığında İstanbul’u bir edebiyat mekânına çevirdiği için övülen Pamuk’un, o günden bu yana kurgusal İstanbul ile gerçek İstanbul arasında çektiği çizgi daha bulanık hale geldi.

 

Pamuk’un son projesi, hem İstanbul’un günlük hayatına, hem de “Masumiyet Müzesi’ndeki” kurgusal karakterlere ait eşyaların bulunacağı bir müze kurmak. Füsun’a ait eşyaları koyduğu bir müze açan Kemal gibi, Pamuk 2011’de hayata geçirmek istediği projenin, “modası geçmiş İstanbul’un belgelenmesi ve bir aşığında gözlerinden şehrin geçmişine şiirsel bir bakış” gibi eşyalar içereceğini belirtti.

 

"Room with a view: Pamuk explores Istanbul's double" başlıklı makaleden derlenmiştir.

 

Planet'i Facebook'ta takip etmek için:
http://www.facebook.com/#!/HurriyetPlanet


Planet'i Twitter'da takip etmek için:
http://twitter.com/HurriyetPlanet

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!