Güncelleme Tarihi:
Giresun Adası, Kefken Adası ve Ukrayna’da bulanan Yılan Adası’ndan sonra Karadeniz’deki üçüncü ada olarak göze çarpıyor. Gedikkaya mevkii karşısında, kentin 1.6 kilometre açığında yer alan Giresun Adası, 40 bin metrekare yüzölçümüne ve denizden 30 metre yüksekliğe sahip. Eski adı ile Aretias, Khalkeritis olarak bilinen ada, Doğu Karedeniz’de Antik Çağ’da ve Ortaçağ’da yerleşime sahne olmuş tek ada olma özelliği ile de dikkat çekiyor. Ada üzerinde Ortaçağ’dan kalma surlar, 1 adet kilise, 1 adet şapel, 1 adet sarnıç, çok sayıda pithos ve mezar yapıları bulunuyor. Üzerinde kazı çalışmalarına devam edilen adanın tarihi, arkeolojik buluntulara göre milattan önce 300’lü yıllara kadar iniyor.
‘DOĞAL DOKU BOZULMAYACAK’
İşte bu nedenlerle Kültür ve Turizm Bakanlığı da adanın turizmde hakettiği yere ulaşması için kolları sıvadı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ikinci derece arkeolojik ve doğal sit alanı olan Giresun Adası’nı ziyaret edenlerin daha konforlu gezebilmeleri için ‘Çevre Düzenlemesi Uygulama Projesi’ başlattı. Hizmet üniteleri ve yürüyüş yollarının yapılmasının planlandığı projeyle ilgili bilgi veren Giresun İl Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Gürgenci, yeni projeyle adayı bölge turizminin kilit noktalarından biri haline getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Gürgenci, “Giresun Adası, bir ada kale olarak içinde Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait kalıntılara ev sahipliği yapıyor. Buna rağmen turizmde hak ettiği bir noktada değil. Adanın doğal dokusunu bozmayacak şekilde ahşap yürüyüş yolları, küçük seyir terasları ve iskele yapılacak. Proje tamamlandığında, ziyaretçiler hem kazı alanlarını görüp hem de rahatça gezip dolaşabilecek. Bir sonraki sezon hazır hale gelmesi planlanıyor” dedi.
Giresun’da yapımı devam eden önemli projelerden biri de Göksu Travertenleri Projesi. Giresun’un marka değerini artırmayı hedefleyen travertenler projesiyle Mavigöl, Kuzalan Tabiat Parkı, Göksu Travertenleri ve yaylalar bir bütün olarak yeni bir cazibe merkezi haline dönüştürülecek. Bu kapsamda 55 adet irili ufaklı göl oluşturulurken Kemal Gürgenci, projeyi, Pamukkale’ye rakip değil, ‘Karadeniz’de Pamukkale’ olarak düşündüklerini ifade etti. Gürgenci, “Projenin birinci bölümü bitti. Daha da büyütebilmek için çevredeki sodalı suyu getirilip ikinci bölümü tamamlanmış olacak. Üçüncü bölümde de karşı taraftaki evler restore edilip iki yaka kemer köprüyle birbirine bağlanacak. Projenin son basamağında da Mavi Göl’le bağlanarak bir yürüyüş rotası oluşturulacak” dedi.
‘CAZİBE MERKEZİ OLACAK’
Travertenlerin geçen yıl kapalı ve kapısı kilitli olmasına rağmen iki bayramda içeri 20 bin kişinin girdiğini aktaran Gürgenci, yılda toplam 200 bin civarında turist aldıklarını belirterek,“Giresun Adası ve Göksü Travertenleri projeleri bittiğinde, Giresun bölgenin turizminin cazibe merkezi olacak” dedi. Gürgenci, her iki proje tamamlandığında yılda 600 bin turist hedefine ulaşacaklarını söyledi.
ÇOCUĞU OLMAYAN ADAYA KOŞUYOR
Giresun Adası birçok mistik hikâyeyi de bünyesinde barındırıyor. Adada, Latince’de ‘Humuza’ kelimesinden gelen ve doğum anlamında kullanılan ‘Hamza Taşı’ adı verilen bir kaya parçası yer alıyor. Çocuğu olmayan çiftler bu taşın etrafında dualar edip bir geceyi adada geçiriyor. Doğurganlığın ve bereketin sembolü olarak görülen Hamza Taşı etrafında şekillenen gelenek her yıl düzenlenen ‘Mayıs Yedisi’ törenleri ve ‘Aksu Şenlikleri’ kapsamında devam ediyor.