Güncelleme Tarihi:
ANKARA Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı eğitiminin son döneminde ayak ağrısı nedeniyle hastaneye başvuran ve kemik kanseri teşhisi konulan İzmirli Gözde Nur Kodaz (22) mücadele öyküsünü, internette açtığı ‘gözdenurundünyası’ adlı bloğunda (günlük) anlatıyor. İlk kemoterapi seansını, toplumda ‘hastalıklı kız’ olarak tanınmaktan ne kadar korktuğunu, upuzun saçlarına veda edip ‘Pamuk Prenses’ olarak anılmasına neden olan peruğa nasıl alıştığını ve uyguladığı tedavi yöntemlerini paylaşan Kodaz, kanser hastalarına nasıl davranılması gerektiğini gösteren bir de kullanım kılavuzu oluşturdu.
AĞLAMA, SAMİMİ OL’
Kılavuzda, kanser hastalarına ziyaretin kısa tutulması gerektiğine dikkat çeken Kodaz, kemoterapi gören hastanın çabuk yorulduğunu hatırlattı. Morali yüksek hastaların kemoterapi sürecinin çok daha kısa olduğunu vurgulayan genç kız, hasta yakınlarına şu tavsiyelerde bulunuyor:
- “Hastaya, sürekli moralini yüksek tutmasını tembihlemeyin, zaten bunu defalarca duymuştur ve bir süre sonra irite etmeye başlar.
- Ziyaretine giderken hazır gıda götürmemeye dikkat edin.
- Hastanın yanında güler yüzlü olun ve sakın ağlamayın.
- Samimi olmaya özen gösterin. Çünkü içten gelerek söylenen ‘seni anlıyorum’ cümlesi bazen birçok laf kalabalığından çok daha rahatlatıcı olabiliyor.”
Hasta olduğunu öğrendikten sonra çello çalmaya ve örgü örmeye başladığını da dile getiren Kodaz, şöyle konuştu: “Kanser hastaları kendi durumlarına acıyıp üzülmesin. İsyan etmek ancak hastaları üzer, çözüme ulaşmayı geciktirir. ” diyor.