Güncelleme Tarihi:
Bu konudaki görüşler şöyle
AB DÖNEM BAŞKANLIĞI: DAVANIN DÜŞMESİNİ ÜMİT EDİYORUZ
AB Dönem Başkanlığı, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davanın düşmesini ümit ettiğini bildirdi.
İngiltere tarafından yürütülen AB Dönem Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, “AB Dönem Başkanlığı'nın, Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin bugün aldığı, Orhan Pamuk aleyhine açılan davanın 7 Şubat'a ertelenmesi kararını not ettiği” kaydedildi.
Açıklamada, “Dönem Başkanlığı, davanın düşmesini ümit eder ve Pamuk ile diğerleri aleyhine ileri sürülen suçlamalar konusunda AB'nin taşıdığı ciddi endişeyi bir kez daha ifade eder. Ayrıca, ifade özgürlüğü konusunda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde yer alan standartlara sıkı bağlılığın önemini bir kez daha tekrarlar” ifadesi kullanıldı.
DİNK: ÜLKEM ADINA ÇOK ÜZÜLÜYORUM
Dolayısıyla biz dışarının dayatmasıyla kendi kanunlarımızı düzelteceksek vay bize, ayıp bize...Orhan Pamuk popüler bir insan ya da ben veya başkaları. Bizler belki kurtulabiliriz, ama Türkiye'de diğer sessiz kalan Orhan'lar, yarın öbür gün bu maddelerden yargılanabilir. Dolayısıyla aslolan 301'in yeniden iktidar ve meclis tarafından gözden geçirilmesi, bu maddenin düzeltilmesidir.”
CEM ÖZDEMİR: ŞİDDET DIŞINDA GÖRÜŞLERE SAYGILI OLMALIYIZ
EURLINGS: BU TÜR DAVALAR OLMASIN
BENDIT: BÖYLE DAVALAR OLURSA MÜZAKERELER FARKLI OLUR
Avrupa Parlamentosu Yeşiller Grubu'ndan Daniel Cohn-Bendit, yazar Orhan Pamuk hakkında açılan davayı hata olarak gördüğünü ifade ederek, “Bu dava anlamsız” dedi.
Bendit, davanın görüldüğü Şişli Adliyesi'ne gelişinde basın mensuplarının soruları üzerine, bu dava ile Türkiye'deki demokrasi evrimini göreceklerini söyledi.
“İfade özgürlüğü sadece sizin gibi düşünenler için değil, herkes için geçerli. Bu davayı hata olarak görüyorum. Bu dava anlamsız” diyen Bendit, ifade özgürlüğünün demokrasinin temeli olduğunu vurguladı.
Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesinin yanlış olduğunu ileri süren Bendit, “Bu tür davalara devam edilirse müzakereler farklı olacaktır. Bu, demokrasiye uymaz” diye konuştu.
“AB'nin sabırlı olduğunu, Türkiye'nin üyeliği konusunda da sabırlı olabileceğini” ifade eden Bendit, bir gazetecinin “Bu davayı izlemeniz yargı sürecine baskı değil mi?” sorusu üzerine, “Hayır, yargıya müdahale etmiyoruz. Ama demokrasilerde bazı haklar baskılarla elde edilir. İfade özgürlüğü gibi konularda baskı oluşturacaksınız ki, hakkınızı elde edin” dedi.
LAGENDIJK: PAMUK İSTEĞİNİ SÖYLEYEBİLİR
Yeşiller Grubu'ndan Joost Lagendijk de, Orhan Pamuk'a destek vermek için geldiklerini söyledi. İfade özgürlüğünün önemli olduğunu vurgulayan Lagendijk, Avrupa standartlarına uymayan bir Türkiye'nin AB'ye girmesinin zor olduğunu bildirdi.
“Umuyorumki yargıç cumhuriyet savcısına 'sen yanlışsın' der” diyen Lagendijk, “Yazar Orhan Pamuk istediğini söyleyebilir” diye konuştu.
ORHAN PAMUK'A TEPKİ
Adliye binasına saat 10.45'te gelen Pamuk'a, adliyeye girişi sırasında pankart açan bir grup ile bazı vatandaşlar, “Vatan haini” ve “Satılmış aydınlar” diye bağırarak tepki gösterdi. Yoldan geçen bazı araçlardaki vatandaşlar da klakson çalarak, yazara tepkide bulundu.
Bu arada Şişli Adliyesi'nin karşısında bulunan 2 kişi, “Misyoner Çocukları O. Pamuk, H. Dink, H. Cemal, M. Belge, H. Şahin, E. Katırcıoğlu, İ. Berkan” yazılı bir pankart açtı.
Pankart açanlardan adının “Ali” olduğunu söyleyen bir kişi, ”Azeri Türkü olduklarını, burada bulunma nedenlerinin ise bireysel olduğunu” söyledi. Pankartın yanında toplanan bazı vatandaşlar da ellerindeki Türk Bayrağı ile bekleyişlerini sürdürdü.
BEDRİ BAYKAM: PAMUK'UN ÜSLUBU TÜRKİYE İÇİN ŞANSIZLIK
“Yurtsever Hareket” de Şişli Adliyesi önünde “Lütfen Pamuk yargılanmasın. Onun yanıtını vermek bizim görevimiz. Yapay demokrasi kahramanları istemiyoruz” yazılı pankart açtı.
Hareket adına konuşan Bedri Baykam, “Pamuk'un tamamen belirli batılı odakların üslubuyla kanıtsız, tek yanlı ve Türkiye'yi haksız duruma düşürecek sözler sarf etmesi, gerek kendisi, gerek ülkemiz adına bir şanssızlıktır” dedi.
“Yazar Pamuk'a destek vermek için Avrupa Parlamentosu'ndan gelen kişilerin neden Van'a gitmediklerini, neden Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Yücel Aşkın'a destek vermediklerini” soran Baykam, “AB'den destek almak için Sevr'ci mi olmak lazım?” diye konuştu.
KERİNÇSİZ: İSTENMEYEN OLAYLAR OLDU
Hukukçular Birliği'nden avukat Kemal Kerinçsiz ise duruşma salonunun dışında istenmeyen olaylar olduğunu söyledi.
Kerinçsiz, mahkemenin verdiği durdurma kararını “makul bir karar” olarak değerlendirdi.
ŞİKAYETÇİ ÖZET: TÜRK MİLLETİNİN DAVASI
Şikayetçi Mehmet Özet de, “Yüce Türk adaletine güveniyorum. Bu dava bizim davamız değil, Türk milletinin davasıdır. Adalet Bakanlığı da karar verecek ve dosyayı mahkemeye gönderecektir. Pamuk'un yargılanması kanaatini taşımaktayım” diye konuştu.
ALTEMUR KILIÇ: PAMUK HAK ETTİĞİ CEZAYI GÖRMELİDİR
Gazeteci-yazar Altemur Kılıç, ”Orhan Pamuk'un, büyük bir yazar ve romancı olarak Türkiye'ye hakaret etmeye hakkı olduğuna inanmıyorum. Hak ettiği cezayı görmelidir” dedi. Kılıç, Pamuk'un davasının görüldüğü Şişli Adliyesi'nden ayrılırken, gazetecilerin soruları üzerine mahkemenin en iyi kararı vereceğine inandığını söyledi.
“Pamuk'un büyük bir yazar ve romancı olarak Türkiye'ye hakaret etmeye hakkı olduğuna inanmıyorum. Hak ettiği cezayı görmelidir” diyen Kılıç, Orhan Pamuk'un ayrıca “terörü teşvik ve tahrik” suçundan da yargılanması gerektiğini savundu.
Türk mahkemelerine itimadının tam olduğunu vurgulayan Kılıç, “Ama Avrupalıların, Olli Rehn'in 'Bu dava ile Türkiye yargılanıyor' demesini kabul etmiyorum. Burası Avrupa'nın müstemlekesi değildir ve asla olmayacak” dedi.
Davaya müdahil olmak için dilekçe verdiğini anımsatan Kılıç, ”Pamuk, koruma altında olamaz” diye konuştu.
MHP'Lİ ŞANDIR: AKP HÜKÜMETİNİN YÜZKARASIDIR
MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Şandır, yazar Orhan Pamuk'un yargılandığı davada “Türk yargısının AB saldırganlığı” karşısında savunmasız bırakıldığını öne sürerek, bunun ”AKP hükümetinin yüzkarası” olduğunu ifade etti. Şandır, yaptığı yazılı açıklamada, Pamuk'un Türk milletine ve Türkiye Cumhuriyeti devletine hakaret ettiğini iddia ederek, devleti Türk milleti adına yöneten hükümet ve Başbakan'ın “bu hakarete cevap vermek sorumluluğunda” olduğunu kaydetti. Pamuk'un “Türkiye'de bir milyon Ermeni ve 30 bin Kürt öldürülmüştür” hüküm cümlesiyle konuştuğunu ifade eden Şandır, şöyle devam etti:
“Soru şudur: Orhan Pamuk, hangi gerçekler ve delillerle böyle bir sonuca ulaşmıştır? Orhan Pamuk romancı mı, tarihçi mi? Orhan Pamuk kimin adına konuşmaktadır? Sayılar net, bir milyon Ermeni, 30 bin Kürt. Bu sayılara nasıl ulaşılmış? Hüküm net, Türkler önce Ermenileri sonra da Kürtleri öldürmüştür. Orhan Pamuk, ne söylemek istemektedir? Atalarının katil olduğunu mu, atalarının katledildiğini mi? Orhan Pamuk'un meselesi düşünce özgürlüğü ise öldürülen Türkleri neden ifade etmiyor?”
Hükümet, Başbakan ve Adalet Bakanı'nın Pamuk'un bu iddiaları karşısında suskun kaldıklarını kaydeden Şandır, şimdi de “AB'nin Türkiye'ye hakaret ettiğini” öne sürdü.