Güncelleme Tarihi:
-Ercan İpekçi (Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı) Başbakan’ın 10 yıllık iktidarı boyunca açtığı her paketten sonra hapisteki gazeteci sayısı arttı.Başbakan’ın demokratikleşme paketlerinden bu zamana kadar propaganda özgürlüğü, RTÜK vasıtasıyla verilen ağır para cezaları, TMSF aracılığıyla yayın politikalarının değiştirilmesi, medya kuruluşlarına vergi cezaları, işten atılacak gazeteciler listesi, sansür ve otosansür yöntemleri çıktı. Sözde demokrasi paketinde, düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki kısıtlamaları ortadan kaldıracak en ufak bir işaret yok. Terörle Mücadele Kanunu kaldırılmadan, özel yetkili mahkemeler lağvedilmeden Türkiye en büyük gazeteci hapishanesi olmaktan kurtulamaz.
-Ahmet Abakay (Çağdaş Gazeteciler Derneği Başkanı) Cezaevlerinde 63 gazeteci bulunuyor. Bunlardan biri de milletvekili Mustafa Balbay. Paket, bir ‘hokuspokus’, ‘bul karayı al parayı’ paketidir. Ama yanaşma gazeteciler paketi övüyorlar. Gazeteciler cezaevlerinde, Gezi’de cinayet işleyen polisler dışarıda. TMK, en masum yazıları bile ağır suç işlenmiş gibi sayıyor. TMK kaldırılmalıydı. Tutuklu yargılamayı önleyecek düzenleme getirilmeliydi. Gazete ve dergilerin toplatılmasının önlenmesi gerekirdi. İyi niyet belirtisi olarak basın özgürlüğüne saygılı olunacağı vaat edilmeliydi.
-Pınar Türenç (Basın Konseyi Başkanı) Dünyanın en büyük hapishanesi olan Türkiye’de, tutuklu gazeteciler için özgürlükler gelir diye bekledik. Çağ atlatacağı söylenen ‘büyük demokratikleşme paketi’ ancak 3 harfe klavye üzerinde özgürlük getirebildi. Bir haber 34 yıl hapis cezasına mâl olabiliyor. Bunun için nerede iyileştiren yeni yasa önerileri?