Güncelleme Tarihi:
TGRT'de 6 Ekim günü saat 20.00'de yayınlanan, Kenan Doğulu'nun sunduğu ‘‘Söylemesi Kolay’’ adlı yarışma programında bir yarışmacı 1998 model BMW kazandı. Ancak programı ilginç kılan, daha yedinci günde 12 milyarlık bir otomobil verilmesi değildi... İlginç olan, yarışmacıların çekim öncesi, kazanacakları parayı Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği'ne vereceklerine dair birbirlerine söz vermesi ve bu sözü çekim sırasında da tekrar etmeleriydi. Yanlızca para bölümünde yarışılacaktı. Otomobil bölümüne girilmeyecekti. Ancak 1 milyar 815 milyon lira ile finale kalan yarışmacı Özlem Çakar, sunucu ‘‘Para mı, BMW mi?’’ deyince şeytana uydu. Arkadaşlarından özür diledi ve ‘‘Anahtarlar lütfen’’ dedi. Çektiği, en sağdaki anahtar, BMW'nin kapısını açan doğru anahtardı. İşte olanlar ondan sonra oldu.
19 Eylül 1998, akşam üstü... Birleşik Heyecanlar Anonim Şirketi'nden Beril Hanım 6 Ekim'in Dünya Hayvanlar Günü olduğunu düşünerek o gün sunulacak ‘‘Söylemesi Kolay’’ programında hayvanseverlerin yarışmasının hoş olacağını düşünür ve bir tanıdığı vasıtasıyla veteriner Ahmet Tahiroğlu'nu arar. Ahmet Bey'e yarışmaya katılıp katılmayacağını ve iki kişi daha bulup bulamayacağını sorar. Bu iki kişinin hayvansever olmasının yeterli olduğunu belirtir. Stüdyoya getirebilirse hayvan getirmesini de rica eder bu arada. Ahmet de arkadaşı Hakan'a gidip TGRT'de hayvanları koruma için bir yarışmanın düzenlendiğini katılıp katılamayacağını sorar. Hakan o gün işi olduğunu ama eşi Neylan'ın katılabileceğini söyler. Neylan da yarışmaya katılmaya razı olmaz. Ama bir iki arkadaşını ayarlayabileceğini ve evdeki köpek ve faresini yarışma günü getirebileceğini belirtir. Ancak çekim pazar gününe ertelenince buldukları iki arkadaş da işleri nedeni ile gelemezler.
Neylan'ın aklına daha önceden tanıdığı Özlem gelir. Ona bu yarışmaya katılıp katılmayacağını sorar. Özlem ‘‘Tamam’’ der. Ahmet Tahiroğlu, kızı ve Özlem Çakar. Sayı tamamdır.
27 Eylül pazar günü... Ahmet Tahiroğlu, Neylan Sezer, Özlem Çakar, bir köpek, bir kedi ve bir de fare stüdyonun yolunu tutarlar.
Ahmet Tahiroğlu'nun kızı ile soyadları aynı olunca Neylan istemediği halde yarışmaya katılır. Çekimden önce tüm para hayvanlara verilecek, kesinlikle final, yani arabanın verildiği bölüme girilmeyecek, ne kadar nakit bölüm varsa o bölümlere girilecek, diye birbirlerine söz verirler. Ancak Özlem ‘‘Çok sıkışık durumdayım’’ deyince diğer iki yarışmacı ‘‘Kazanılan paranın üçte birini sana veririz’’ derler.
TGRT, yarışmacılara programda kazanacakları ödül ve paraları ancak programın yayınlanması halinde alabileceklerine dair bir ibraname imzalatır. İbranameyi imzalatan kişi, ‘‘Sözleşmenin altına kazanılan para Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği'ne gidecektir, diye not alalım’’ teklifinde bulunur ama yarışmacılar ‘‘Nasıl olsa yarışmanın hayvanlar için yapıldığını hepimiz biliyoruz’’ diyerek gerek görmezler.
Ahmet Tahiroğlu'nun önünde fare, Özlem Çakar'ın önünde kedi, Neylan Sezer'in önünde köpek, yarışma başlar. Hatta yarışmayı sunan Kenan Doğulu o gün kahverengi-beyaz Husky cinsi köpeğini de yarışmanın amacını desteklemek için getirmiştir. Programın başında amacı da belirtir.
Yarışmada orkestra bir şarkı çalıyor. Yarışmacı da şarkının ismini bilince para kazanıyor. Programın akışı içerisinde yarışmacılar hem kazanılacak parayı riske etmemek hem de sokak hayvanları için daha fazla para kazanmak için aralarında bir kişinin yarışıp diğer ikisinin yarışmada pasif kalmasına karar verirler. Örneğin Özlem bir şarkıyı ben dokuz saniyede bilirim dediğinde, Ahmet sekiz saniyede bilebileceği bir şarkı olduğu halde 10 diyerek onun finale kalmasına yardımcı olur. Bu iş için Özlem seçilir: ‘‘Özlem tiyatrocu, bizden daha bilgilidir, diye düşündük. Bildiğimiz sorulara biz cevap vermeyelim ki Özlem'in şansı daha açık olsun dedik’’ diyor Neylan Sezer.
Yarışmada Sezer 20 milyon, Tahiroğlu 540 milyon kazanır. Kenan Doğulu Neylan'a kazandığı parayı ne yapacağını sorduğunda Neylan hayvanlara bağışlayacağını söyler.
Yarışmanın finalinde ise Özlem Çakar, bugüne dek yarışmada elde edilen en yüksek rakam olan 1 milyar 815 milyon lirayı kazanır. Kenan Doğulu Özlem'e ‘‘Tamam mı devam mı?’’ diye sorar. Kazanılan para yarışmanın amacına uygundur, düşüncesiyle diğer iki yarışmacı yarışmayı keselim, derler. Ancak Özlem onlara dönüp ‘‘Özür dilerim’’ diyerek finali oynamak istediğini söyler. Bunun üzerine sunucu Doğulu, mega finalde Özlem'e üzerinde üç anahtarın olduğu siyah kadife bir kutu uzatır. Anahtarlardan biri BMW'nin kapısını açacaktır. Özlem yanlış anahtarı seçerse, hem BMW'den, hem de hayvanlar için kazandığı 1 milyar 815 liradan olacağını, teselli ödülü olarak bir Avrupa turu kazancağını hatırlatır.
Özlem kararını vermiştir. Kazanamazsa hayvanların parasını riske ettiğini düşünmeden eli en sağdaki anahtarın üzerinde bir an tereddütle durur. Yine de o anahtarı seçer. Doğulu ile birlikte BMW'nin yanına kadar yürürler. Heyecan doruktadır. Özlem anahtarı otomobilin kapısına sokar ve kapı açılır! 12 milyar değerinde, 1998 model BMW artık Özlem'indir ya da bir başka değişle sokak hayvanlarınındır!
Oysa kazın ayı böyle değildir. Yarışma öncesi kazanılacak paranın sokak hayvanlarına verilmesini kabul eden Özlem, yarışmadan sonra hiçbir şeyi hayvanlara bırakmayacağını, otomobil ve paranın kendi şansı olduğunu iddia edip diğer iki yarışanla irtibatı keser. Ahmet ve Neylan ise şimdi ‘‘Orada bulunmamızın amacı sokak hayvanlarını korumak içindi. Yoksa ne işimiz var orada?’’ diyerek Özlem'e bu yaptığına anlam veremiyorlar: ‘‘Vermek istemiyorum diyor. Kendi adına girmedi ki. En azından hayvanların parasını versin. Verirmiş ama sadece 1 milyar 200 milyonu. İlk başta tamam deyip vermeyeceğim deyince insanda güvensizlik oluyor. O zaman biz de kağıt imzala dedik. Tamam getiriyorum bugün yarın iki saat içinde getiriyorum diye diye dün akşama kadar oyaladı. Hala da kağıt gelmiş değil...’’
NE DEDİLER
Gül Ozan ABC Televizyon Program Yapım Asistanı: ‘‘BMW'nin kendi ederi 12 milyarın üstünde. Son bölümde yarışmacı kazandığı parayı riske ediyor. 1 milyar 815 lirayı kazandı. Ondan sonrasına devam etmek ya da etmemek onun kendi seçimi. Kaybedebilirdi almayabilirdi. Bunu yerine Avrupa seyahati de kazanabilirdi. Herşey tam manası ile konuşulmuş değil. Herhangi bir şekilde ben bağış yapacağım demiyor, içlerinden birine söyleniyor. Kendi aralarında bir konuşma varsa onu bilemem ama imzaladığı birşey yok. Hukukçuların bileceği iş.’’
TGRT Genel Müdür Yardımcılığı: ‘‘Ekranda hiçbir şekilde kendileri tarafından bu parayı sokak hayvanlarına bağışlayacağım, diye birşey söylemedi. TGRT bunu yayınladı dolayısı ile kazanılan para ve ödüller yarışmacılara verilecektir.’’
Fatoş Balkanlı, Çevre ve Sokak Hayvanları Koruma Derneği Başkanı: ‘‘Dünya Hayvanları Koruma günü için yapılan bir program. Veteriner arkadaşımız ona güvenerek onu oraya çağırmış. Verecekse versin. TGRT bizim yapacağımız birşey yok, hayvanlar adına dava açın diyor. Yapımcı firma da aynı şeyi söylüyor. Kaseti izledim. Ben bunu bağışlayacağım diye bir söz etmiş.
Bu bir vicdan meselesi
Özlem Çakar, yarışmadan önce verdiği sözü hatırlıyor.
‘‘Zaten program yayınlanmadan ödülü vermiyor. Teslimatı ne olacak bilemiyorum. İşlemleri vardır. Vergisi şusu busu. Ben bu arabayı zaten kullanmayacağım, satacağım. Satıştan elime geçen paradan vereceğim. 1 milyar 815 milyon lira para kazanmıştım, bu paranın 3/2'sini, yani 1 milyar 200 milyonunu vermek konusunda sözümün söz olduğunu söyledim’’ diyor. O derneğe makbuz karşılığında vereceğini söylemiş. Kendisine biraz tacizkar davrandıklarından şikayet ediyor. ‘‘Ben arabayı teslim almadım ki. Ortada nakit para yok. Ne zaman vereceksin, imzalı kağıtlar ver gibi şeyler söylediler. Hatta tehdit ettiler. Bu bir vicdan meselesi. Satsam da kullansam da biri ah eder saçma sapan gereksiz şeylerin olmasını istemem. Sırf bu sözü tutmak için vereceğim.’’