OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 02, 2003 00:00
Orgeneral Özkök, AB'nin, PKK/KADEK'i terör örgütleri listesine almamasının teröre destek anlamına geldiÄŸini söyledi. Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri EÄŸitim ve Doktrin Komutanlığı BaÅŸyurt Salonu'nda düzenlenen ''Ä°pek Yolu-2003 General/Amiral Semineri''nin açılışında konuÅŸtu.    GeniÅŸ katılımlı olarak icra edilen bu seminerin dünya barış ve istikrarının geliÅŸtirilmesi ile ilgili tartışmalara uygun bir fırsat saÄŸlayacağını deÄŸerlendirdiÄŸini ifade eden Orgeneral Özkök, salondakilerin halen milli ve çok uluslu organizasyonlarda aktif görev yaptıklarını, uluslararası mevcut güvenlik ortamı hakkında derin bilgi, tecrübe ve anlayışa sahip olduklarını vurguladı.    Orgeneral Özkök, güvenlik algılamalarını başında gelen terörizmin bugün uluslararası alanda en önemli sorunlardan biri olarak ortaya çıktığını belirterek, şöyle konuÅŸtu:    ''Günümüzde güvenliÄŸin askeri güç dengelerine dayandırılması anlayışından ziyade ÅŸiddet boyutu artan ve global bir tehdit haline gelen terörizme karşı caydırıcılığın saÄŸlanması ön plana çıkmakta, diÄŸer alanlarda da yeterli tedbirlerin alınması gerekmektedir.Bu hususun saÄŸlanması için öncelikle terörizm konusunda ortak bir anlayışa ulaşılmasına ve bunun için de ülkelerin politik kararlılıklarını ortaya koyacakları uluslararası iÅŸbirliÄŸinin gerekli olduÄŸuna inanıyoruz.''     TERÖRÄ°ZMÄ°N TANIMININ YAPILMASI    Bugün terörizmle mücadelede global bir yaklaşımla çözümlenme yönünde çabaların yoÄŸunlaÅŸtığı bir sürece girildiÄŸine dikkati çeken Orgeneral Özkök, ''Tüm bu çalışmalar esnasında 11 Eylül saldırılarının dünya kamuoyunda derhal tedbir alınması ihtiyacı, ABD önderliÄŸinde yürütülen harekat esnasında, terörizmin tanımının yapılmasını ikinci plana itmiÅŸ, bu durumda El Kaide ve uzantısı terör örgütlerine karşı derhal tedbir alınması, terörle mücadelenin ağırlık noktası olarak ortaya çıkmıştır'' diye konuÅŸtu.    Orgeneral Özkök, bu durumun NATO dokümanlarında, dünyadaki devlet destekli terörün azaldığı ancak Ä°slamiyet adına hareket ettiÄŸini iddiaeden dini aşırıcılardan kaynaklanan terörizmin arttığı ÅŸeklinde ifade edildiÄŸini belirterek, şöyle devam etti:    ''Bu geliÅŸmeler bazı ülkeler tarafından teröristlerin sadece dini aşırıcılar olarak algılanmasının ve bunun dışındaki terörizme karşı geçmiÅŸte olduÄŸu ÅŸekilde yaklaşılmasını beraberinde getirmiÅŸtir. Bu nedenle terörizmin bir tanıma kavuÅŸturulmasının ve BM nezdinde bir terör örgütleri listesi hazırlanmasının gerekli olduÄŸu düşünülmektedir.     TERÖR EYLEMLERÄ°NE DESTEK     11 Eylül saldırılarından sonra 30 bin civarında vatandaşımızın ölümüne veya sakat kalmasına neden olan PKK, yeni ismiyle KADEK terörüne karşı uluslararası platformda ortak bir yaklaşımın oluÅŸacağını düşündük. Ancak, terörizmle mücadelede alınan tüm kararlara raÄŸmen KADEK terörü konusunda uygulamaya geçirilen gerçekçi bir desteÄŸi göremediÄŸimizi üzülerek ifade etmek istiyorum.    Türkiye'nin çabaları ile AB'nin PKK'yı terör örgütü listesine alırken kullandığı amblem, yöneticileri dahil tüm kadroları, silahlı militanları ve bunların üslendikleri bölge legal platformlardaki uzantıları ve kullandığı medya, PKK ile aynı olan KADEK'i terör örgütleri listesine almaması uluslararası platformda terörizme karşı ortak anlayışın geldiÄŸi noktanın önemli bir göstergesidir. Bu durum, terör eylemlerine devam eden ve halen 5 bin kadar silahlı militanın bir tehdit unsuru olarak elinde bulunduran KADEK terör örgütünün bugüne kadar yaptığı terör eylemlerine destek anlamına gelmekte ve terör örgütünü cesaretlendirmektedir. Uluslararası platformda terörle mücadelede çözümsüzlüğü de beraberinde getiren bu tür yaklaşımlara son verilmesinin Türkiye açısından hayati önemi haiz olduÄŸunu bir kez daha vurgulamak istiyorum.''    Orgeneral Özkök, bugüne kadar terörle mücadele konusunda alınan kararların ülkelerin iç hukukuna yansıtılmamasının, terörle mücadele yöntemlerinin geliÅŸtirilmesine ve bir organizasyon teÅŸkil edilmesine imkan tanımadığını ifade ederek, ''Bu nedenle öncelikle terörle mücadelede alınan kararlara uymayan devletlere ve uluslararası kuruluÅŸlara uygulanacak yaptırımlar açıkça belirlenmelidir. Bunun içinde öncelikle uluslararası hukukta terörizme yönelik boÅŸlukların giderilmesi gerekmektedir. Türkiye, baÅŸta BM olmak üzere bütün platformlarda terörle mücadelenin güçlenmesi yönünde yürütülen çalışmaları desteklemektedir.''SOÄžUK SAVAÅž SONRASI DURUMGenelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Özkök, soÄŸuk savaşın sona ermesinin bir taraftan dünya barışı ile ilgili bir iyimserlik rüzgarı estirirken diÄŸer taraftan güvenlik mücadeleleri ve riskleri ihtiva eden tamamıyla farklı bir ortam yarattığını kaydetti.    Şimdi herkesin soÄŸuk savaÅŸ sonrasında ortaya çıkan risk ve güvenlik mücadelelerinin, bölgesel istikrarsızlık, kitlesel göç, terörizm, silah ve uyuÅŸturucu kaçakçılığı, köktendincilik, kitle imha silahlarının yaygınlaÅŸması, organize suçlar ve çevre kirliliÄŸini kapsadığı konusunda aynı görüşü paylaÅŸtığını ifade eden Orgeneral Özkök, bu yeni risk ve güvenlik mücadelelerinin üstesinden gelebilmek için insani yardım, barışı koruma, terörizmle mücadele, doÄŸal afetlerde yardım, illegal silah ve uyuÅŸturucu trafiÄŸi ile mücadele gibi yeni görevlerin ortaya çıktığını anlattı.    Orgeneral Özkök, 28 Mayıs 2002 tarihinde Roma Deklarasyonu ile tesis edilen ''NATO Rusya Konseyi''nin bu risk ve tehditlerin üstesinden gelinmesi ve dünya barışına önemli katkılar saÄŸlayacağına inandığını, Türkiye olarak bu inisiyatifi desteklediklerini söyledi.     ''ORTAKLIK ÇALIÅžMALARI ETKÄ°NLEÅžTÄ°RÄ°LMELÄ°''     KonuÅŸmasında, güvenlik ve istikrarla ilgili konulara da deÄŸinen Orgeneral Özkök, NATO'nun, Barış İçin Ortaklık (BÄ°O), BirleÅŸik Müşterek Görev Kuvveti Konsepti, Akdeniz Diyalogu, Rusya ile kuruluÅŸ akdi gibi yeni fikirler ortaya atarken, kapılarını da yeni ortak üyelere açtığını anımsattı. Orgeneral Özkök, bunlar arasında NATO'nun en önemli ve baÅŸarılı giriÅŸiminin güvenliÄŸi iliÅŸkin konularda ortaklık üyesi ülkelere iÅŸbirliÄŸi sunduÄŸu ''Barış İçin Ortaklık Programı'' olduÄŸunu söyledi.    Prag Zirvesi'nde devlet ve hükümet baÅŸkanları tarafından onaylanan ''Partnership Action Plan Aganist Terrorism, PAP-T'' ve ''Comprehensive Review of the EAPC and PfP'' dokümanlarının, NATO'nun ortaklarla yürüttüğü iÅŸbirliÄŸinin geliÅŸtirilmesine yapacağı etki bakımından büyük önem arz ettiÄŸini belirten Orgeneral Özkök, şöyle devam etti:    ''Bu baÄŸlamda halen NATO'da politik ve askeri tarafta çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmaların ortaklarla birlikte yürütülüyor olması önemlidir ve Türkiye ortakların çalışmalara daha etkin katılmasını desteklemektedir.    SAVUNMA REFORMU Prag Zirvesi'nde verilen NATO'nun geniÅŸleme kararı dikkate alınarak BÄ°O faaliyetlerinin, bu kararın yaratacağı sonuçlardan olumsuz etkilenmeden sürdürülmesine gayret gösterilmelidir. BÄ°O programının Avrupa-Atlantik bölgesinde güvenliÄŸin ve istikrarın sürdürülmesinde, ortakların Batı ile entegrasyonuna ve devam etmekte olan savunma reformu gayretlerine yapmış olduÄŸu katkı herkes tarafından kabul edilmektedir. Bu baÄŸlamda, özellikle Kafkaslar ve Orta Asyalı ortakların BÄ°O faaliyetlerine katılımlarının yükseltilmesinin ve NATO'nun bu ülkelerine desteÄŸinin önemli olduÄŸunu deÄŸerlendirmekteyiz.    Yeni NATO komuta yapısının bu ay yapılacak NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nda kabul edilmesiyle birlikte NATO yeni bir döneme girmiÅŸ olacaktır. Transformasyonun asıl unsuru olarak belirlendiÄŸi bu dönemde NATO dinamik bir ÅŸekilde güvenlik ortamında oluÅŸacak deÄŸiÅŸikliklere ayak uydurabilecek ve yeni risk ve ihtiyaçlara cevap verme kabiliyetini artırmış olacaktır.''     DAHA FAZLA NATO KARARGAHI, DAHA FAZLA FAYDAStratejik konuma sahip olan Türkiye'de bir ACC Karargahı'nın tesisedilmesinin beklendiÄŸini kaydeden Orgeneral Özkök, ÅŸunları söyledi:    ''Esasen, coÄŸrafyası itibariyle Türkiye'de daha fazla NATO karargahı bulunması, ülkemizle birlikte, NATO'nun da menfaatlerine hizmet edecektir. Balkan, Kafkas ve OrtadoÄŸu üçgeninin merkezindeki Türkiye topraklarında bulunacak karargahlar ile NATO, krizleri daha iyi takip edebilme, daha etkin ve esnek müdahalede bulunma imkanı kazanacaktır.    Son Irak Savaşı nedeniyle NATO'nun Türkiye'nin savunmasına destek harekatı da göstermiÅŸtir ki, teknolojik seviye ne kadar ileri olursa olsun, kriz bölgelerine yakın karargahlar birtakım ilave avantajlar saÄŸlamaktadır. Bu harekat nedeniyle çapı çok büyük olmasa da bir NATO karargahı Diyarbakır'da kurulmuÅŸ, AIRSOUHT Komutanı da dahil olmak üzere ACC ileri elemanı Türkiye'ye gelme ihtiyacı hissetmiÅŸtir.''    Orgeneral Özkök, kurulmakta olan NATO Mukabele Kuvveti sayesinde NATO'nun krizlere daha kısa zamanda ve daha etkin müdahale etme imkanı bulacağına iÅŸaret ederek, ''Bu kuvvetin çoÄŸunlukla Türkiye'ye yakın bölgelerde kullanılabileceÄŸini deÄŸerlendirmekteyiz. Bu nedenle, Türkiye, NATO Mukabele Kuvveti'ni anlamlı bir katkı saÄŸlamayı planlamaktadır'' dedi.TÃœRKÄ°YE'NÄ°N DÃœNYADAKÄ° KONUMUJeostratejik konumu itibarıyla Türkiye'nin bir tarafta dünyanın en istikrarsız bölgelerinden Kafkasya, OrtadoÄŸu ve Balkanlar'da, diÄŸer tarafta Avrupa ile Asya arasında ulaşım, telekomünikasyon ve enerji koridorları üzerinde merkezi bir yerde bulunduÄŸuna iÅŸaret eden Orgeneral Özkök, Türkiye'nin bu konumunun kendisine belirtilen koridorların güvenliÄŸi için bazı sorumluluklar üstlenmeyi zorunlu kıldığını, DoÄŸu-Batı ve Kuzey-Güney arasında bir dostluk, iÅŸbirliÄŸi köprüsü olarak imkan saÄŸladığını ifade etti. Orgeneral Özkök, Afganistan'da icra edilen hareket esnasında da Türkiye'nin öneminin bir kez daha ortaya çıktığını vurguladı.    Türkiye'nin 20 Haziran-20 Aralık 2002 tarihleri arasındaki ikinci dönemde, Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti'nin (UGYK) liderliÄŸini 20 Haziran 2002 tarihinde üstlendiÄŸini kaydeden Orgeneral Özkök, görevin 10 Åžubat 2003 tarihinde Almanya-Hollanda liderliÄŸine devredildiÄŸini anlattı. Afganistan halkının huzuru ve refahının saÄŸlanması için icra edilen bu harekatta tüm gruplara eÅŸit hizmet saÄŸlanması ve toplumun geneline ve altyapıya yönelik kısa süreli projelere yer verilmesinin esas alındığını belirten Orgeneral Özkök, Türkiye'nin liderliÄŸinde UGYK'nın 176 adet Sivil-Asker Ä°ÅŸbirliÄŸi Projesi tamamlandığını ifade etti.    Orgeneral Özkök, TSK'nın bugün için 229'u Afganistan, 498'i Bosna-Hersek, 684'ü Kosova ve 11'i Makedonya'da olmak üzere toplam 1422 kiÅŸiden oluÅŸan birlik ve unsurlarıyla deÄŸiÅŸik kriz bölgelerinde barışı destekleme harekatına iÅŸtirak ettiÄŸini ve dünya barışına katkıda bulunduÄŸunu dile getirdi.     IRAK'IN YENÄ°DEN YAPILANDIRILMASI    Irak'taki savaÅŸa da deÄŸinen Orgeneral Özkök, Irak'ta icra edilen harekat sonrasında yeniden yapılanma çalışmalarının devam ettiÄŸini anımsattı. Orgeneral Özkök, Irak'ın geleceÄŸi konusundaki düşüncelerini şöyle açıkladı:    ''Harekat sonrası Irak'ta öncelikli olarak yapılması gereken hususlar, istikrarın saÄŸlanması, insani yardımların yapılması ve yeniden yapılandırmanın tamamlanmasıdır. Bu kapsamda Irak'ın bağımsızlığı, egemenliÄŸi, toprak bütünlüğü ve ulusal birliÄŸi korunmuÅŸ, doÄŸal kaynakları Irak ulusunun bütününe ait olan ve tüm nüfusunun refahı için kullanılan etnik/dini çatışmaların yaÅŸanmadığı, kendisi ve komÅŸuları ile barış içinde yaÅŸayan ve mümkün olduÄŸu kadar demokratik bir Irak görme arzusunda olduÄŸumuzu bir kez daha yinelemek isterim. Ayrıca, Türkiye Irak'ın yeniden yapılandırılmasına aktif olarak katılmak ve azami oranda katkıda bulunmak istemektedir.    DiÄŸer taraftan Türkiye, bölgesinde politik, sosyal, ekonomik ve askeri alanlarda strateji üreten eksen bir ülke konumundadır. DiÄŸer bir deyiÅŸle Türkiye güvenlik tüketen deÄŸil, güvenlik üreten bir ülkedir. Dış politikalarımızın esası olarak bütün barışçıl giriÅŸimleri güçlü bir ÅŸekilde desteklemekteyiz.''    Türkiye'nin bölgesel krizlerin önlenmesi için barışı destekleme harekatlarına katkılarının yanı sıra aynı zamanda NATO ile müşterek çalışabilirliÄŸi baÅŸarmak için ortaklık üyesi ülkelere eÄŸitim desteÄŸi saÄŸladığını da belirten Orgeneral Özkök, bu kapsamda 1998 yılında Ankara'da kurulan Barış İçin Ortak EÄŸitim Merkezi'nde bugüne kadar toplam 47 NATO, BÄ°O ve Akdeniz Diyalogu ülkelerinden 3 binden fazla personele eÄŸitim verildiÄŸini anlattı.     ''BÃœYÃœK PROJELER BAÅžLATILDI''     Ortaklık üyesi ülkelerle iyi iliÅŸkiler bulunduÄŸunu kaydeden Orgeneral Özkök, Türkiye'nin jeostratejik konumu da dikkate alınarak bölge ülkeleriyle birlikte bazı büyük projelerin baÅŸlatıldığını bildirdi. Bu projelerin GüneydoÄŸu Avrupa Tugayı (SEEBRIG) ve Karadeniz Deniz Ä°ÅŸbirliÄŸi Görev Kuvveti'nin (BLACKSEAFOR) olduÄŸunu kaydeden Orgeneral Özkök, GüneydoÄŸu Avrupa Savunma Bakanları (SEDM) giriÅŸiminin bölgede barış ve güvenliÄŸe katkı saÄŸlayacak önemli bir faktör olduÄŸunu düşündüklerini ve bu giriÅŸime büyük önem verdiklerini vurguladı.    Orgeneral Özkök, ayrıca, BÄ°O Mobil EÄŸitim Timleri ile Balkanlar, Kafkasya ve Orta Asya ülkelerinde yerinde eÄŸitim icra etmenin mutluluÄŸunu yaÅŸadıklarını söyledi.    ''Biz ülkelerimiz insanları arasında güven inÅŸa edici tek yolun barış olduÄŸuna inanıyoruz'' diyen Orgeneral Özkök, BÄ°O'nun ruhunun temelinde güven yattığını ifade etti. Orgeneral Özkök, BÄ°O prensipleri ile yönlendirilen bu giriÅŸimlerine, yapıcı olarak katkıda bulunmayı arzu eden her ülkenin katılımından memnuniyet duyacaklarını kaydetti.    DÃœNYA BARIÅžI İÇİN HÄ°ZMETSeminerin, NATO karargahları ile BÄ°O üyesi ülkelerin üst düzey katılımcıları için bilgi ve deneyimlerinin aktarılmasında uygun bir platform olacağına inandığını dile getiren Orgeneral Özkök, seminerin aynı zamanda dünya barış ve istikrarına katkı saÄŸlamak için karşılıklı anlayış ve müşterek çabaları da artıracağını söyledi.    Orgeneral Özkök, katılımcılara teÅŸekkür ederek, ''Hangi görev, rütbe ve mevkide olursak olalım, hepimiz dünya barışına hizmet etmek durumundayız. Kendilerini barışa adayan ve adayacak olan herkesi selamlar, en içten iyilik dileklerimi sunarım'' dedi.    Seminere, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aytaç Yalman, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Åžener Eruygur, MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç, Genelkurmay Ä°kinci BaÅŸkanı Orgeneral YaÅŸar Büyükanıt, NATO Güney Avrupa Müşterek Kuvvetler Komutanı Orgeneral Oktar Ataman'ın aralarında bulunduÄŸu 69 Türk generalin yanı sıra 15 NATO ülkesinden 33, 17 BÄ°O ülkesinden de 19 general ve amiral ile büyükelçiler katılıyor.    Genelkurmay Ä°kinci BaÅŸkanı Orgeneral Büyükanıt'ın kapanış konuÅŸmasıyla sona erecek olan seminer 3 gün sürecek. Seminer kapsamında Kapadokya gezisinin de yer aldığı bir dizi etkinlik de gerçekleÅŸtirilecek.Â
button