OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 13, 2004 00:00
Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya, Alaattin Çakıcı ile doğrudan ve dolaylı hiçbir bağlantısı olmadığını ve olamayacağını belirtti.Özkaya, bugün bazı basın organlarında yer alan
haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, bir kısım basın mensuplarıyla telefon görüşmelerindeki beyanlarının, kısmen tahrif edilip yorum yapılarak çarpıtılmış bir ÅŸekilde aktarıldığını belirtti.  Eraslan Özkaya, dört sayfalık açıklamasında, Alaattin Çakıcı ile ilgili iddialar üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Özkaya, açıklamasında hakkında çıkan haberlerde yer alan telefon görüşmesindeki beyanlarının "kısmen tahrif edilerek ve yorum katılarak çarpıtılmış ÅŸekilde" aktarıldığını bildirdi.  Bu durumun, Yargıtay’ı da hedef aldığını belirten Özkaya, "Bu durumu esefle karşılıyorum" dedi.    Yayınların kendisini derinden yaraladığını ifade eden Özkaya, şöyle dedi:   "Alaattin Çakıcı isimli ÅŸahsı basını izleyen her vatandaşımız kadar bilmekteyim. Bu kiÅŸi ile direkt ya da dolaylı hiçbir baÄŸlantım olmamıştır, olması da mümkün deÄŸildir. Habere konu villa olrak aktarılan bina 90 metrekare alanlı iki kattan müteÅŸekkil mütavazi bir kooparatif evidir. MeslektaÅŸlarımın da aynı kooparatifte evleri bulunması nedeniyle ve emeklilik yaÅŸamımda onlarla birlikte olabileceÄŸim düşüncesiyle Milas ilçesine 40 kilometre, Bodrum ilçesine 90 kilometre mesafede bulunan Kıyıkışlacık köyündeki BaÅŸtur Yapı Kooperatifi’ndeki hisseyi oranın yöneticileri ve üye olan meslektaÅŸlarım vasıtasıyla harap vaziyette, Gaziantep’te ikamet eden kendisini tanımadığım ve görmediÄŸim Ahmet Åžinasi BüyükhatipoÄŸlu adlı kiÅŸiden vekili Ä°. Hilmi Kutman imzasıyla 18 Kasım 2003 tarihinde devraldık.  Hisse eÅŸim ve kendim adınadır. Hisse bedeli olan 25 milyar lirayı aynı tarihte Gaziantep Garanti Bankası’na hissesini aldığımız kiÅŸi adına havale ettik. BaÅŸtur Kooperatifi’nden gelen yazıyla bu hissenin adımıza kaydedildiÄŸi tarafımıza bildirilmiÅŸtir." TADÄ°LAT PEŞİNATI  Kooperatif hissesi olarak devraldığı binanın tamamlanmamış ve oturulmayacak durumda olması nedeniyle alınacak evin araÅŸtırılması sırasında da kendisine yardım eden yargıyla iÅŸi olmayan ve yörede görev yapan kamu görevlileri aracılığıyla tanıdığı Hakkı Suha Åžen adlı yükleniciye evin onarım ve tadilat iÅŸini verdiÄŸini belirten Özkaya, tadilatın peÅŸinatı olarak Vakıflar Bankası’ndan çektiÄŸi 10 milyar liralık krediyi gönderdiÄŸini söyledi. Yükleniciye yapılan bir diÄŸer ödemenin de aynı bankadan alınan 20 milyar kredinin bir bölümüyle yapıldığını kaydeden Özkaya, sonraki ödemelerin de kendi imkanları ölçüsünde parçalar halinde yapıldığını bildirdi. ÖDEMELERÄ°N FATURALARI Özkaya yaptığı ödemelere ait dekontları da gazetecilere gösterdi.  Özkaya, bu kiÅŸiye 28 Nisan 2004 tarihinde 10 milyar, 18 Mayıs 2004 tarihinde 3 milyar, 10 Haziran 2004 tarihinde 5 milyar, 1 Temmuz 2004 tarihinde 7 milyar lira Vakıflar Bankası Yargıtay Bürosu’ndan EFT yoluyla ilgininin Finansbank Bodrum Åžubesi’ndeki hesabına toplam 25 milyar lira gönderildiÄŸini vurguladı.  Özkaya, bu miktarın dışındaki bir kısım inÅŸaat malzemesinin kendisi tarafından mahallinde alınarak teslim edildiÄŸini, bu nedenle ödemenin 30 milyar lirayı aÅŸtığını, ayrıca inÅŸaatın eksik kalan bölümlerinin kendisi tarafından yeni masraflarla tamamlandığını söyledi.  MÄ°T MENSUBU KOZÄ°NOÄžLU’NU ANLATTI Bu kiÅŸinin binanın durumu hakkında bilgi vermek üzere zaman zaman Ankara’ya geldiÄŸini ancak genelde telefonla görüştüğünü kaydeden Özkaya, ÅŸunları söyledi:   "Bir iki telefon görüşmesinde de ’Ankara’ya gelip döndüğünü, ancak bana uÄŸrayamadığını’ söylemiÅŸti. Neden uÄŸrayamadığını sorduÄŸumda da ’MÄ°T’te üst düzey görevlisi olan arkadaşı KaÅŸif KozinoÄŸlu’na uÄŸradığını’ anlatmıştı. Bu kiÅŸiden sitayiÅŸle söz eder, MÄ°T’in ikinci yetkili kiÅŸisi olduÄŸunu söylerdi. Bir gün adı geçen kiÅŸinin yargıyı ilgilendiren çok önemli bir konuyu görüşmek istediÄŸini bana açıkladı.  Yargıyı ilgilendiren bu önemli konunun ne olduÄŸunu öğrenmek için ’Görüşelim’ dedim. Kendisiyle buluÅŸtuk, bana kendisini tanıttı MÄ°T’teki konumunu anlattı. Konuyu ana hatlarıyla bildirdi. SorduÄŸumda Hakkı Suha Åžen’i bu konuda kendisini yardımcı olduÄŸunu açıkladı. Makamımda detaylı görüşmek üzere benden randevu istedi. Ben de uygun zamanda görüşelim dedim.  ÇAKICI'NIN SAHÄ°P OLDUÄžU BÄ°LGÄ°LER  Ekibi ile birlikte ziyaretime geldi. KonuÅŸma sırasında bana MüsteÅŸar’ının izni ile geldiÄŸini söyleyerek, istiÅŸari mahiyette, ’Alaattin Çakıcı’nın elindeki bilgileri almak istediÄŸini, bu kiÅŸi yurtdışına çıktığı veya hapse girdiÄŸi takdirde alamayacağını, bu nedenle hakkındaki davanın bitip bitmeyeceÄŸini uzatılıp uzatılmayacağını’ sordu.  Ben de kendisine yargı prosedür ve gereÄŸini anlatarak, ’Bu konuya müdahale edemeyeceÄŸimi, devletin yüksek menfaatleri için bile olsa her kurumun kendi kuralları içerisinde çalışacağını bildirdim. Ayrılıp gittim. Ayrılıp gitti bir daha da bu konu üzerinde durmadım. Hatta Yargıtay’da Alaattin Çakıcı ile ilgili dosyanın karara baÄŸlandığını da basından öğrendim." MÃœTEAHHÄ°T ÅžEN'Ä°N ÇAKICI HAKKINDAKÄ° SORULARI  Özkaya, dosya sonuçlandıktan sonra telefon görüşmesi sırasında müteahhit Åžen’in kendisine Çakıcı hakkındaki dosyaya iliÅŸkin, sorular sorduÄŸunu ancak ona genel hukuki izahlarda bulunduÄŸunu belirtti. Özkaya, "Ancak, bu konunun fazla içine girdiÄŸini anlayınca kendisini bu konunun devlet birimlerini ilgilendirdiÄŸini, bu iÅŸlere fazla girmemesi gerektiÄŸini, konuyu bir daha açmamasını ve sadece kendi iÅŸi ile ilgilenmesinin icap ettiÄŸini hatırlatarak onu rencide etmeyecek ÅŸekilde baÅŸlamış olduÄŸu iÅŸleri bitirmesini bekledim. Sonra iliÅŸkimi keserek, inÅŸaatın kalan iÅŸlerini yakınlarım vasıtasıyla tamamlattım" diye konuÅŸtu. "MÄ°T HAKKINDA AKSÄ° DÜŞÜNÃœLEMEZ" Özkaya, "Temaslarımızda kamu görevi yapan MÄ°T yetkililerinin bu olayda Çakıcı’ya yardım veya onu korumak amacıyla deÄŸil, kendi görevlerinin gereÄŸi o kiÅŸiyle iletiÅŸim saÄŸlayarak bilgi edinme çabası içerisinde oldukları anlaşılıyordu. Esasen, devlet güvenilÄŸi ile ilgili çok ciddi bir kamu görevi olan MÄ°T hakkında aksi de düşünülemezdi" dedi.   "KARALAMA KİŞİSEL SINIRLARI AÅžARSA, YARGI SÄ°STEMÄ° YARALANIR" Hakkı Süha Åžen’in Çakıcı ile ilgisinden hiçbir bilgisi olmadığını ve bu yönde şüphe uyandıracak bir davranış içinde bulunduÄŸunu görmediÄŸini kaydeden Özkaya, bu nedenle çıkan haberlerin amaçlı olarak yapıldığı kuÅŸkularına kapıldığını kaydetti.    Özkaya, "Bu insafsız bir karalama ve iftiradır. Elbette kimler tarafından ne amaçla yapıldığı araÅŸtırılacaktır" dedi. Bir hukukçu olarak hakkını yasal çerçevede arama zorunluluÄŸu doÄŸduÄŸunu ifade eden Özkaya, "Ben adaletin birgün herkese gerekeceÄŸi düşüncesinde olan ve daima bu çerçevede yaÅŸayan bir insanım. SaÄŸduyulu Türk halkının gerçekleri görüp, doÄŸrudan yana düşüneceÄŸine eminim. Bilinmesini istedim ki bu konu kiÅŸisel karalama sınırlarını aÅŸar ve belli bir camiyayı hedef alırsa ülkemiz de sistemimiz de yaralanacaktır. Umarım bu iÅŸe tetikçilik yapanlar dahil herkes gerçeÄŸi görür ve özür dilemesi gerekenler de gerekeni yapar" diye konuÅŸtu. (ANKA) Özkaya, bugün bazı basın organlarında yer alan haberler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, bir kısım basın mensuplarıyla telefon görüşmelerindeki beyanlarının, kısmen tahrif edilip yorum yapılarak çarpıtılmış bir ÅŸekilde aktarıldığını belirtti.  Eraslan Özkaya, dört sayfalık açıklamasında, Alaattin Çakıcı ile ilgili iddialar üzerine yazılı bir açıklama yaptı. Özkaya, açıklamasında hakkında çıkan haberlerde yer alan telefon görüşmesindeki beyanlarının "kısmen tahrif edilerek ve yorum katılarak çarpıtılmış ÅŸekilde" aktarıldığını bildirdi.  Bu durumun, Yargıtay’ı da hedef aldığını belirten Özkaya, "Bu durumu esefle karşılıyorum" dedi.    Yayınların kendisini derinden yaraladığını ifade eden Özkaya, şöyle dedi:   "Alaattin Çakıcı isimli ÅŸahsı basını izleyen her vatandaşımız kadar bilmekteyim. Bu kiÅŸi ile direkt ya da dolaylı hiçbir baÄŸlantım olmamıştır, olması da mümkün deÄŸildir. Habere konu villa olrak aktarılan bina 90 metrekare alanlı iki kattan müteÅŸekkil mütavazi bir kooparatif evidir. MeslektaÅŸlarımın da aynı kooparatifte evleri bulunması nedeniyle ve emeklilik yaÅŸamımda onlarla birlikte olabileceÄŸim düşüncesiyle Milas ilçesine 40 kilometre, Bodrum ilçesine 90 kilometre mesafede bulunan Kıyıkışlacık köyündeki BaÅŸtur Yapı Kooperatifi’ndeki hisseyi oranın yöneticileri ve üye olan meslektaÅŸlarım vasıtasıyla harap vaziyette, Gaziantep’te ikamet eden kendisini tanımadığım ve görmediÄŸim Ahmet Åžinasi BüyükhatipoÄŸlu adlı kiÅŸiden vekili Ä°. Hilmi Kutman imzasıyla 18 Kasım 2003 tarihinde devraldık.  Hisse eÅŸim ve kendim adınadır. Hisse bedeli olan 25 milyar lirayı aynı tarihte Gaziantep Garanti Bankası’na hissesini aldığımız kiÅŸi adına havale ettik. BaÅŸtur Kooperatifi’nden gelen yazıyla bu hissenin adımıza kaydedildiÄŸi tarafımıza bildirilmiÅŸtir." TADÄ°LAT PEŞİNATI  Kooperatif hissesi olarak devraldığı binanın tamamlanmamış ve oturulmayacak durumda olması nedeniyle alınacak evin araÅŸtırılması sırasında da kendisine yardım eden yargıyla iÅŸi olmayan ve yörede görev yapan kamu görevlileri aracılığıyla tanıdığı Hakkı Suha Åžen adlı yükleniciye evin onarım ve tadilat iÅŸini verdiÄŸini belirten Özkaya, tadilatın peÅŸinatı olarak Vakıflar Bankası’ndan çektiÄŸi 10 milyar liralık krediyi gönderdiÄŸini söyledi. Yükleniciye yapılan bir diÄŸer ödemenin de aynı bankadan alınan 20 milyar kredinin bir bölümüyle yapıldığını kaydeden Özkaya, sonraki ödemelerin de kendi imkanları ölçüsünde parçalar halinde yapıldığını bildirdi. ÖDEMELERÄ°N FATURALARI Özkaya yaptığı ödemelere ait dekontları da gazetecilere gösterdi.  Özkaya, bu kiÅŸiye 28 Nisan 2004 tarihinde 10 milyar, 18 Mayıs 2004 tarihinde 3 milyar, 10 Haziran 2004 tarihinde 5 milyar, 1 Temmuz 2004 tarihinde 7 milyar lira Vakıflar Bankası Yargıtay Bürosu’ndan EFT yoluyla ilgininin Finansbank Bodrum Åžubesi’ndeki hesabına toplam 25 milyar lira gönderildiÄŸini vurguladı.  Özkaya, bu miktarın dışındaki bir kısım inÅŸaat malzemesinin kendisi tarafından mahallinde alınarak teslim edildiÄŸini, bu nedenle ödemenin 30 milyar lirayı aÅŸtığını, ayrıca inÅŸaatın eksik kalan bölümlerinin kendisi tarafından yeni masraflarla tamamlandığını söyledi.  MÄ°T MENSUBU KOZÄ°NOÄžLU’NU ANLATTI Bu kiÅŸinin binanın durumu hakkında bilgi vermek üzere zaman zaman Ankara’ya geldiÄŸini ancak genelde telefonla görüştüğünü kaydeden Özkaya, ÅŸunları söyledi:   "Bir iki telefon görüşmesinde de ’Ankara’ya gelip döndüğünü, ancak bana uÄŸrayamadığını’ söylemiÅŸti. Neden uÄŸrayamadığını sorduÄŸumda da ’MÄ°T’te üst düzey görevlisi olan arkadaşı KaÅŸif KozinoÄŸlu’na uÄŸradığını’ anlatmıştı. Bu kiÅŸiden sitayiÅŸle söz eder, MÄ°T’in ikinci yetkili kiÅŸisi olduÄŸunu söylerdi. Bir gün adı geçen kiÅŸinin yargıyı ilgilendiren çok önemli bir konuyu görüşmek istediÄŸini bana açıkladı.  Yargıyı ilgilendiren bu önemli konunun ne olduÄŸunu öğrenmek için ’Görüşelim’ dedim. Kendisiyle buluÅŸtuk, bana kendisini tanıttı MÄ°T’teki konumunu anlattı. Konuyu ana hatlarıyla bildirdi. SorduÄŸumda Hakkı Suha Åžen’i bu konuda kendisini yardımcı olduÄŸunu açıkladı. Makamımda detaylı görüşmek üzere benden randevu istedi. Ben de uygun zamanda görüşelim dedim.  ÇAKICI'NIN SAHÄ°P OLDUÄžU BÄ°LGÄ°LER  Ekibi ile birlikte ziyaretime geldi. KonuÅŸma sırasında bana MüsteÅŸar’ının izni ile geldiÄŸini söyleyerek, istiÅŸari mahiyette, ’Alaattin Çakıcı’nın elindeki bilgileri almak istediÄŸini, bu kiÅŸi yurtdışına çıktığı veya hapse girdiÄŸi takdirde alamayacağını, bu nedenle hakkındaki davanın bitip bitmeyeceÄŸini uzatılıp uzatılmayacağını’ sordu.  Ben de kendisine yargı prosedür ve gereÄŸini anlatarak, ’Bu konuya müdahale edemeyeceÄŸimi, devletin yüksek menfaatleri için bile olsa her kurumun kendi kuralları içerisinde çalışacağını bildirdim. Ayrılıp gittim. Ayrılıp gitti bir daha da bu konu üzerinde durmadım. Hatta Yargıtay’da Alaattin Çakıcı ile ilgili dosyanın karara baÄŸlandığını da basından öğrendim." MÃœTEAHHÄ°T ÅžEN'Ä°N ÇAKICI HAKKINDAKÄ° SORULARI  Özkaya, dosya sonuçlandıktan sonra telefon görüşmesi sırasında müteahhit Åžen’in kendisine Çakıcı hakkındaki dosyaya iliÅŸkin, sorular sorduÄŸunu ancak ona genel hukuki izahlarda bulunduÄŸunu belirtti. Özkaya, "Ancak, bu konunun fazla içine girdiÄŸini anlayınca kendisini bu konunun devlet birimlerini ilgilendirdiÄŸini, bu iÅŸlere fazla girmemesi gerektiÄŸini, konuyu bir daha açmamasını ve sadece kendi iÅŸi ile ilgilenmesinin icap ettiÄŸini hatırlatarak onu rencide etmeyecek ÅŸekilde baÅŸlamış olduÄŸu iÅŸleri bitirmesini bekledim. Sonra iliÅŸkimi keserek, inÅŸaatın kalan iÅŸlerini yakınlarım vasıtasıyla tamamlattım" diye konuÅŸtu. "MÄ°T HAKKINDA AKSÄ° DÜŞÜNÃœLEMEZ" Özkaya, "Temaslarımızda kamu görevi yapan MÄ°T yetkililerinin bu olayda Çakıcı’ya yardım veya onu korumak amacıyla deÄŸil, kendi görevlerinin gereÄŸi o kiÅŸiyle iletiÅŸim saÄŸlayarak bilgi edinme çabası içerisinde oldukları anlaşılıyordu. Esasen, devlet güvenilÄŸi ile ilgili çok ciddi bir kamu görevi olan MÄ°T hakkında aksi de düşünülemezdi" dedi.   "KARALAMA KİŞİSEL SINIRLARI AÅžARSA, YARGI SÄ°STEMÄ° YARALANIR" Hakkı Süha Åžen’in Çakıcı ile ilgisinden hiçbir bilgisi olmadığını ve bu yönde şüphe uyandıracak bir davranış içinde bulunduÄŸunu görmediÄŸini kaydeden Özkaya, bu nedenle çıkan haberlerin amaçlı olarak yapıldığı kuÅŸkularına kapıldığını kaydetti.    Özkaya, "Bu insafsız bir karalama ve iftiradır. Elbette kimler tarafından ne amaçla yapıldığı araÅŸtırılacaktır" dedi. Bir hukukçu olarak hakkını yasal çerçevede arama zorunluluÄŸu doÄŸduÄŸunu ifade eden Özkaya, "Ben adaletin birgün herkese gerekeceÄŸi düşüncesinde olan ve daima bu çerçevede yaÅŸayan bir insanım. SaÄŸduyulu Türk halkının gerçekleri görüp, doÄŸrudan yana düşüneceÄŸine eminim. Bilinmesini istedim ki bu konu kiÅŸisel karalama sınırlarını aÅŸar ve belli bir camiyayı hedef alırsa ülkemiz de sistemimiz de yaralanacaktır. Umarım bu iÅŸe tetikçilik yapanlar dahil herkes gerçeÄŸi görür ve özür dilemesi gerekenler de gerekeni yapar" diye konuÅŸtu.Â
button