Özgür Özel: Allah kimseyi İhsan Hoca'nın düştüğü duruma getirmesin

"ALLAH KİMSEYİ O DURUMA GETİRMESİN"

TBMM'de basın mensuplarının sorularını yanıtlayan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bağımsız İstanbul Milletvekili İhsan Özkes'in açıklamalarına ilişkin soru üzerine; geçmişte AKP, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusunda eleştirilerde bulunan Özkes'in, seçimlerin yaklaştığı bugün ise sarayla ilgili övgülerde bulunduğunu ileri sürdü.

Özel, "Sayın İhsan Özkes, Peygamber Efendimizin ve yüce Allah'ın ismini siyasette bolca kullanıyor. Ben bunu hiç doğru bulmam. Defalarca da söyledim ama bir kez, bir cümle içinde kullanacak olursam, Allah kimseyi İhsan Hoca'nın düştüğü duruma getirmesin" şeklinde konuştu.

KAMUDAKİ ATAMALARIN DURDURULMASI...

Seçim hükümeti işbaşına gelir gelmez, kamudaki atamaların durdurulmasını nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine de Özel, "Bugün AKP'nin, kısa vadeli, özel gündemli bir hükümetten ne anladığını görüyorsunuz" ifadesini kullandı.

Özel, "Aslında o genelge, AKP ile ortaklık yapacak, sandalye sayısı daha az olan hangi parti olsaydı, ona dayatacakları genelgeydi. CHP, bu tip yaklaşımları demokratik ve eşitlik ilkesine, birlikte yönetme ilkesine uygun bulmadığı için zaten özel gündemli bir seçim hükümetinin içinde yer almadı" değerlendirmesinde bulundu.

"BAĞIMSIZ BAKANLARIN YEMİN ETMELERİ GEREKİR"

Özel, seçim hükümetinde görevli bağımsız bakanların yemin etmesinin gerekip gerekmediği sorusu üzerine, "Yemin etmeleri gerekir. Anayasa, çok açıkça bağımsız bakanların yemin ederek göreve başlayacaklarını söylüyor. Zaman geçirmeden etmeleri gerekir. Aksi takdirde şu anda bakanlık görevinde fiilen bulunuyorlar ama resmen ve hukuken bakanlık görevini sürdürmüyorlar" ifadesini kullandı.

"NE YEMİNLER GÖRDÜK..."

Bir yandan da bu yemini önemsizleştirmeye ve ertelemeye gerek olmadığını ifade edenler bulunduğunu savunan Özel, "Tabii ne yeminler gördük ki edilen yeminle yapılan davranışlar arasında hiçbir bağlantı yok. Devletin en tepesindeki kişinin ettiği, namusu ve şerefi üzerine tarafsızlık yeminini ne şekilde yerine getirdiğini gördükten sonra Adalet ve Kalkınma Partililerin yemini de işlevsiz, 'Nasılsa uymuyoruz, bu yüzden yemin etmelerine gerek yok' demelerini de anlayışla değil ama ibretle karşıladığımızı söylemek isterim" diye konuştu.

Gerek tezkere görüşmeleri, gerekse anayasal zorunluluk olan yemin töreninin yapılması için Meclisin derhal toplantıya çağrılması gerektiğini düşündüklerini belirten Özel, "Bu tezkerenin kapsamıyla, yapısıyla ilgili çalışmaları ilgili arkadaşlarımız yapıyor. Mecliste hem bu konudaki konuşmamızda hem de oyumuzun rengini belli ederek net tavır içinde ve Meclis salonunda olacağımızı ifade etmek isterim" değerlendirmesinde bulundu.

SEÇİM İPTAL OLABİLİR Mİ

"Seçim ve seçim sandıklarının güvenliği açısından seçim iptal olabilir mi?" sorusuna ise Özel, "Seçimin güvenliğiyle ilgili Adalet ve Kalkınma Partisinden ve Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilen her şey itiraf niteliğindedir. 13 yıl önce geldiklerinde Türkiye'de seçim yapılabiliyordu, insanlar güvenli oy kullanabiliyorlardı. Eğer bugün bu imkanın ortadan kalktığını söylüyorlarsa burada temel sorumluluğun, 13 yıldır iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisinde olduğunun altını çizmek gerekir" yanıtını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçime ilişkin açıklamalarına da değinen Özel, "Dün, görüyoruz ki Sayın Erdoğan, artık, oyun kullanılmadan öncesine yönelik ve silahlı kuvvetlerin de içinde olacağı bir hazırlık içinde. 'Oy ve berisi' diyor. Oy kullanmadan öncesiyle ilgili bir hazırlık yapmaya çalışıyorlar" iddiasında bulundu.

"FEVKALADE TEHLİKELİ BULUYORUZ"

Seçim güvenliğini, demokrasilerin olmazsa olmazı olarak değerlendiren Özel, şunları kaydetti:

"Eğer bu yapılamıyorsa buradaki sorumluların hesap vermesi gerekir. Bu konuyla ilgili olarak 7 Haziran seçimlerinin sonucunu, yani AKP'nin iktidardan uzaklaşmış olmasını, tek başına iktidar olamamasını, bir başka şeyle ilişkilendirip, seçim güvenliği sosuyla bulandırıp, vatandaşa 'Kararını yeniden gözden geçir' yaklaşımını da fevkalade tehlikeli buluyoruz. Cumhurbaşkanı, zımnen, üstü örtülü olarak vatandaşa seçimde kullanacağı oy konusunda istikamet dayatmaktadır ve 'Kararını beğenmedim, bunu bir daha düşün' demektedir. Bunu da demokrasi açısından son derece tehlikeli buluyoruz."