Güncelleme Tarihi:
Marihuana yıllardır serbest. Ünlü fuhuş sektörü yakın zamanlarda resmen kabul gördü ve sokak kadınlarına ödenen paralara katma değer vergisi de getirildi. Bu yıl eşcinsellere yasal evlilik hakkı tanındı. İş bununla da kalmadı ve parlamento ötenaziyi onayladı. Ünlü Amerikan dergisi Newsweek, son sayısında özgürlükler ülkesi Hollanda'yı kapak yaptı ve ‘‘Bu hoşgörü neredeye kadar?’’ diye sordu.
‘‘Ötenazi yasal. Eşcinseller belediye binasında evleniyor. Uyuşturucu bağımlılarının sendikası var. Çılgın Hollanda'nın sınırsız özgürlüğü, diğer ülkelerdeki muhafazakarları ürkütüyor. Bu hoşgörü nereye kadar?’’ diye soruyor Newsweek.
Haftalık, popüler Amerikan dergisi son sayısında her şeyin serbest olduğu Hollanda'yı kapaktan görürken, Amsterdam'ın Avrupa'nın geleceğine yön verip vermeyeceğini gündeme getiriyor. İçerde, kırmızı fonda siyah mayolu, esmer bir güzelin dünyaya meydan okuyan pozunun hemen altındaki yazı başlığı ‘‘Hollanda Kurallarına Göre Oynamak’’. Bu çarpıcı fotoğrafın adresi başkent Amsterdam'da sokak kadınlarının resmen çalışma hakkına sahip oldukları mahalle.
Newsweek Dergisi'ne göre, peşpeşe şok kararlarıyla şimşekleri çeken bir ülke Hollanda. Muhalifleri bu ülkenin sosyal liberalizmini çoğunlukla radikal, tuhaf olarak yorumluyor. Tüm projektörlerin Hollanda'ya yöneltilmesinin nedeni sadece marihuana değil. Fuhuş sektörü yakın zamanlarda resmen kabul gördü ve sokak kadınlarına ödenen paralara katma değer vergisi de getirildi. Hollanda bu yıl eşcinsellere yasal evlilik hakkı tanımasıyla bir ilke imza attı. Bununla da yetinmedi ve parlamento ötanaziyi yasalarına geçiriverdi.
Hollanda'nın bu tür cesur sosyal ve yasal girişimleri Avrupa'daki komşuları tarafından yakın plan incelemeye alındı.
HER ŞEY GÜVEN ÜSTÜNE
Derginin yazarları Christopher Dickey ile Friso Endt, ‘‘Çılgın Hollanda’’nın muhafazakar gerçeklerini liberal yasaların örttüğü değerlendirmesini yapıyor. Aslında Hollandalılar'ın kendilerine özgü bir tutuculukları var. İçgüdüsel olan ve olmayanın sarmaş dolaş olduğu bu ülkeye damgasını vuran orta yolu bulmak, uzlaşmak ya da bir başka deyişle ılımlı yaklaşımlarla çözümlere ulaşmak.
‘‘Devrimci’’ yasaları toplumun dönüşümünü değil, korunmasını, bir arada kalmasını hedefliyor. Leiden Üniversitesi'nden Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Herman Philipse, ‘‘Küçük bir ülkede küçük bir grup tarafından bu yasalar yapılıyor. Daha kalabalık kültürlere kıyasla Hollanda'da karşılıklı güven daha ağır basıyor. Son 500 yıldır iyi ve kötü bir istikrar yaşanıyor. Pragmatizm olduğu kadar, bir saflık, bir dar görüşlülük de var. Başka ülkelerdeki tepkilere bakarak tavır almıyorlar. Hollanda'nın deneyimlerinin kalbinde dürüstlük ve sorumluluk yatar,’’ diyor.
Chicago Üniversitesi'nden Prof. Mark Lilla, 1960'lardaki kültür devriminin pekçok açıdan Hollanda'dan start aldığı hatırlatması yapıyor. ‘‘O yıllarda Amsterdam sokaklarında toz attıran ‘‘Provos’’ adlı anarşist grup bir öncüydü. Burjuva hayatıyla dalga geçen bir dizi eylem yapmışlardı. Uyuşturucu kullanımının yasallaştırılması ve cinsel özgürlük için haykırıyorlardı. 1970'lerde dağılan grubun estirdiği sınırsız özgürlük rüzgarları Amsterdam'ı ziyaret edenleri de etkiledi.’’
Hollanda'nın gidişatına Amerika'nın bakış açısı Russell Watson'ın kaleminden aktarılıyor. Ataları 17'nci yüzyılda Hollanda'dan o günlerdeki New Amsterdam'a göç eden ve bu bölgelerin daha sonra New York ve New Jersey olduklarını yazan Watson, Amerikan toplumunun özgürlük yarışında geride kaldığını, ancak geleneklerin değişmekte olduğunu belirtiyor. Boşananlar, evlatlarını tek başına büyüten anne ve baba sayısındaki patlama, eşcinsel birliktelikler nedeniyle ABD aileyi yeniden gündeminin ilk sırasına koyuyor. Watson, ‘‘Evlenmeden yaşayanlar ve çocuk büyütenler destek görmezlerse Hollanda'da da aile, yeni bir hayat tarzı olarak benimsenebilir,’’ mesajını veriyor.
ÖRGÜTLÜ SUÇ CENNETİ
Hollanda'daki serbestliğin, açıklığın yarattığı dezavantajlar da var. Uyuşturucu kullanımına gösterilen hoşgörü, Hollanda'yı örgütlü suçun da cenneti yapıyor. Dünyanın bir numaralı limanı olduğu iddiasındaki Rotterdam, uyuşturucu baronları ve silah kaçakçılarının en önemli adresi. Bununla birlikte Hollanda yasaları, Amerikan narkotik görevlileri gibi kılık değiştirerek uyuşturucu satıcılarının yakalanmasını, gizli mikrofonlarla bilgi toplanması taktiklerine asla izin vermiyor ve toplanan bilgilerin mahkemeye kanıt olarak sunulmasını da kabul edilmiyor.
Newsweek'in yazısı şu sözlerle noktalanıyor: ‘‘Dr. Ruud Peters Hollanda'da eğitim düzeyinin yüksek olduğunu, her kadın ve erkeğin yanlışı ve yanlış olmayanı bildiğini söylüyor. Buna gerçekten inanabilir miyiz? Belki de Hollanda'nın dünyayı değiştirme şansı yakalamasından önce muhtemelen dünya Hollanda'yı değiştirecek...’’
Hedonizmin kenti Amsterdam
Kanadalı şarkıcı ve şarkı sözü yazarı, 39 yaşındaki Ron Gerring Hollanda'da düşlerin gerçek olduğunu söylüyor ve izlenimlerini şöyle aktarıyor:
‘‘1960'ları çok özlüyordum. Amsterdam’da bu özlemimin karşılığını buldum. Görebildiğim kadarıyla burada iki kural var: İlki ‘kimseyi incitme’, ikincisi hiçbir şey çalma. Ne polis, ne pencerenin açık olması ne de annenizin ansızın çıkagelmesi gibi dertler yok bu ülkede. İşte bunun adı hedonizm...’’
HOLLANDA PORTRELERİ
Hollanda-İngiliz petrol devi Shell'in kazancı geçen yıl 15 milyar euro'dan fazlaydı. Üst düzey yönetici Jeroen van der Veer'e göre bu başarının tek bir açıklaması var: Shell, Hollanda'nın değerlerinin aynası bir kurum. Yüzyıllardan bu yana Hollanda insanları olduğu gibi kabul eder. Onları klonlamaz. 97 ülkede 90 bin çalışanıyla Shell'in başarısının sırrı budur.
Margreet van Kammen bir ev kadınından farksız. Ancak Groningen kentindeki kızlar, onun caddeye bakan 50 odasından birini kiralamak için haftada 431 euro ödüyorlar ve bu meblağ yılda 1.12 milyon euro'yu buluyor. Bunun karşılığında van Kammen güvenlik, sağlık kontrolleri, yatak, battaniye, havlu, duş ve tuvalet sağlıyor ve işlerin yoğun olduğu günlerde bizzat yardımcı oluyor.
52 yaşındaki savcı Jan-Wolter Wabeke, eşcinsellerin evliliğinin resmen kabul edilmesine önderlik etti ve 25 yıllık hayat arkadaşı, fotoğrafçı Jan Swinkels ile evlendi.
Adı Nora Storm, evinde 11 uyuşturucu bağımlısı yaşıyor. Bağımlıların Rotterdam'daki sendikasını çalıştırıyor. Hayat felsefesi şöyle: İnsanların yaptıklarını kabul edin.