Özgür diyet devrimi

Bifteğe, yumurtaya, fıstığa ve kiraza

evet

Makarnaya, patatese, top keke, muza

hayır

Rejim yapmak artık daha rahat, keyifli ve eğlenceli. Ölümüne yasaklar geçmişte kaldı. Amerikan Newsweek Dergisi'ne göre, yağın, karbohidratın hatta proteinin alabildiğine kısıldığı rejimler rafa kalktı. Diyetisyenler, fazla kilolarından kurtulmak için çırpınanları daha özgür bırakıyor ve ünlüleri çok zorlanmadan tığ gibi yapan reçeteler, sınırlı miktarda karbohidrat ve yağ içeriyor. Sağlıklı ve formda kalma meraklılarının sadece seyrettikleri fıstık son moda rejimde var. Bifteğinizi, yumurtanızı ve kirazınızı afiyetle mideye indirip üstelik bir de zayıflıyorsunuz. Bu rejimi sevdiyseniz makarnadan, patatesten, beyaz ekmekten, kek, kuru pastalardan ve de muzdan mutlaka uzak durmanız gerekiyor.

JAMBON BAŞ KÖŞEDE

Bir zamanlar kansere yol açtığı bile iddia edilen, tuzlu, bol yağlı jambon, 1990'ların diyetinde baş köşede. Amerikalılar kilo kaybetmek için hemen her gün jambon yiyor, biftek ve yağ da tüketiyor. Ve bunların kalp hastalıkları ve kansere neden olduğu tezi halen güncelliğini koruyor. Oysa yüzyılın başlarında diyet yapanların tek bir konuya yoğunlaştıkları gözleniyordu. Uzmanlar yüksek protein, yüksek oranda yağ, düşük karbohidrat gibi uyarılarını dikkate almıyorlardı. Zamane guruları ise detaylarda fark atıyor.

USA Today Gazetesi'nin geçen hafta 50'lik en fazla satanlar listesindeki 6 diyet kitabı geleneksel, katı rejimleri tahtlarından indiriyor. Dr.Robert C.Atkins'in kaleme aldığı iki kitap ‘‘diyet devrimi’’ni anlatıyor. Aktris Suzanne Somers'in iki eserinin yanı sıra ‘‘Protein Gücü’’ ve ‘‘Şeker Avcıları’’ kitapları da kapış kapış satılıyor. Aktris Jennifer Aniston'un son zamanlardaki ince, alımlı görünümü düşük karbohidrat rejiminden kaynaklanıyor. 2000'lerde Demokratlar'ın iddialı başkan adayı, Başkan Yardımcısı Al Gore'un da bu yöntemle fazla kilolarından kurtulduğu söyleniyor.

YEMEK EĞLENCELİ

Beslenme uzmanlarına göre, bir miktar yağ alınması aşırı acıkmayı önlediğinden bu diyetler sonuç verici yani zayıflatıcı oluyor. Düşük karbohidrat rejimini benimseyenler, bu diyet sayesinde lokantalarda yemek yemenin yeniden eğlenceli hale geldiğine işaret ediyor. Cleveland yakınlarında biftekleriyle ünlü Lockkeeper's Inn'in sahipleri bir davete katılanların hemen yarısının Atkins diyetini yapmakta olduğunu söylüyor. Yaklaşık 35 kilo verdiğini belirten cerrah Tony Stallion, ‘‘Domuz ve her türlü eti yiyebildiğim bir rejime kabulümdür’’ diyor. Bununla birlikte her rejimin herkese uygun olmadığı hatırlatılıyor. Pekçok rejimde olduğu forma girenler kuru pastalarıyla uzun bir aradan sonra hasret giderdiklerinde kilolar geri dönüyor. Böylesine hoşgörülü bir rejime karşı çıkanlar ise dengeli, orta karar yağ, karbohidrat tüketimini ayarlamanın çok zor olduğunu, kilo vermek yerine kilo aldırabileceğini, eski usul, çok sınırlı önerilere sadık kalınması gerektiğini söylüyor.