Güncelleme Tarihi:
GENÇLİK MERKEZİNE ADINI VERECEĞİZ
“Masum bir genç kızımız hunharca katledildi. Özgecan kardeşimize buradan bir kez daha rahmet diliyorum. Evladımıza bunu yapanları lanetliyorum. Özgecan’ın annesi Songül Aslan’la telefonla konuştum. Bu tür şiddetin bir daha olmaması için ne gerekiyorsa yapacağız. Bugün Antalya’dan bir kez daha bu hunharca katliamı lanetliyor ve Özgecan kardeşimizin adının yaşaması için, herkesin bu adı anması için Antalya’dan bir haberimizi ailesine iletiyorum. Antalya’da bir gençlik merkezi açıyoruz. Bu gençlik merkezinin adını Özgecan Aslan koyacağız. Ta ki bu genç kızımın acısı unutulmasın. Ta ki bu genç kızımızı katledenler karşısında bütün bir millet olarak...
(‘Kadına uzanan eller kırılsın’ sloganları üzerine) Ne güzel söylüyorsunuz. Özellikle de erkeklerin bu sloganı her yere yaymasını istiyorum. Kadına uzanan eller kırılsın. Kim uzatırsa uzatsın, kadına uzanan eller kırılsın. O elleri kıracağız. İnsanoğlunun gördüğü en namert kişi kadına el uzatan kişidir. Ben Toroslar’ın zirvesinde annemden aldığım ‘Erkeğin kötüsü kadına el uzatır, kadının kötüsü çocuğuna’ kültürüyle büyüdüm. Kadınlarımızı ve çocuklarımızı da koruyacağız. Bu kültürü yaygınlaştıracağız inşallah.
KADIN KORUMA MERKEZİ 131 OLDU
Dışişleri Bakanlığım döneminde, 2012 yılında, Türkiye adına Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi dönem başkanlığında, kadına ve aile içi şiddete karşı mücadele sözleşmesini Türkiye Cumhuriyeti adına ben yürüttüm ve ilk imzayı bizzat attım. İstanbul Sözleşmesi dedik adına. İstanbul'da attık. Barışın diyarı İstanbul'da attık. İstanbul'da kadına karşı şiddete sesimizi yükselttik. Kadına yönelik şiddetin dünyada tasfiye edilmesi için bu uluslararası sözleşmeyi yaptık. AK Parti iktidarları döneminde kadına ve çocuğa şiddete karşı en kararlı tutumu sergiledik. Anayasa’da yapılan değişiklikle kadına yönelik pozitif ayrımcılığı getirdik. 11 olan kadın koruma merkezi sayısını 131’e çıkardık. Koruma altında olan kadın sayısı 283’ten 3 bin 382’e çıktı. 1991-2001 yılları arasında kadın koruma merkezlerinden 5 bin 482 kadın istifade ederken 2002-2015 yılları arasında bu sayısı 72 bin 435’e çıktı. Hükümet ne kadar tedbir alırsa alsın en önemli koruma faaliyeti kadına saygı ile başlar. En önemli koruma faaliyeti daha aile eğitiminde kızlarımıza ve erkeklerimize büyüdüklerinde şiddetten uzak durmaları yönünde verdiğimiz eğitimle başlar. Kadınlar bizim başımızın tacıdır. Annelerin ayaklarını altından öpmeyi en büyük nimet sayan kültürden geliyoruz. İnşallah bütün bu birikim üzerinde önümüzdeki dönemde kızlarımızın kadınlarımızın eğitimine büyük bir katkı yapmaya devam edeceğiz.
Kadına yönelik şiddeti tümüyle ortadan kaldırmak için seferberlik ilan ediyoruz. (Davutoğlu, daha sonra tribünlere 3 defa "Özgecan nerede?" diye seslendi, ‘Burada’ karşılığını aldı.)”
FATMA NİNE’YE SU GÖTÜRDÜK
Başbakan Ahmet Davutoğlu, daha sonra 151 tesisin toplu açılış törenine katıldı. Davutoğlu burada yaptığı konuşmada da özetle şunları söyledi: “Artık Antalya’da kara günler geride kaldı. O, çalışmadan bira festivalleri düzenleyen belediye başkanları geçmişte kaldı. Şimdi Akseki’nin içme suyu sorununu çözen Menderes Türel var. Demre’de Yabu köyünde bir Fatma Nine var. Menderes, su götürdü ona. Fatma Nine demişki ‘20 yaşında gelin oldum, 86 yaşındayım evime su geldi.’ Biz hizmet kervanında gece gündüz çalışırken Antalya’ya 5 yıl kaybettirdiler. Şimdi CHP’nin kaybettirdiği 5 yılı telaffi edeceğiz.”
Anneler savaşa
Emine Ülker Tarhan (Anadolu Partisi Genel Başkanı) “Çok üzgünüm. Bir kız annesi olarak, bir yargıç, hukukçu olarak çok çok üzgünüm. Bununla mücadele edilmeli. Daha kaç genç kız, kadın için mezarlar kazılacak. Buna itiraz etmek zorundayız. Kadınları birlik olmaya, o anneleri, kız çocukları için mücadele etmeye, savaşmaya çağırıyorum. Bunları hak etmiyoruz. Biz bu ülkenin kadınları olarak bunları hak etmiyoruz. Çocuklarımız bunu hak etmiyor. ”
Meşum kültür
Mehmet Görmez (Diyanet İşleri Başkanı) “Masum ve pak kardeşimiz Özgecan’ın zalim ve gaddar bir kültür tarafından acımasızca yok edilmesi karşısında sadece biz kardeşlerinin değil, melekler âleminin de bu acıya ağladığını düşünüyorum. Bu insanlığını kaybetmiş habis ruhların nasıl bu kadar pervasız olabildiklerinin hemen her düzlemde müzakere edilmesi gerektiği açıktır. Artık devlet ve toplum olarak nerede nasıl hata yapıldığının ve insan yetiştirme düzenimizin sıkı bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu meş’um kültürün tehditleri altında yaşayan hiçbir kadın kardeşimizi yalnız bırakmayacağımızı buradan duyurmak isterim”
Hadım edelim
ESKİ Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Özgecan Aslan’ı hunharca katledenler için “hadım edelim” diye tepki gösterdi. Şahin şunları söyledi: “Bakanlık dönemimizde cinsel istismar olaylarıyla ilgili bir dizi çalışma hayata getirmiştik. İstismarla ilgili her türlü olayı önlemeye yönelik yeni bir yasal altyapının çalışmasına başlamıştık. Bu çalışmalar kapsamında hadım konusu da gündeme gelmişti. Hatta o zamanlar bazı kesimler, açıklamalarımıza ve çalışmalarımıza ‘Hangi çağda yaşıyoruz’ diye tepki göstermişti. Türkiye’yi yasa boğan Özgecan Aslan olayı da bu çalışmanın gerekliliğini bir kez daha gösterdi. Bakanlık dönemimde hazırlık aşamalarında benim de çalıştığım hadım etme cezası bu olayda uygulanmalı. Çünkü halkın vicdanını rahatlatacak, suça meyilli olacak kişileri caydırıcı bir çalışmanın hayata geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum”