Güncelleme Tarihi:
Sabah saatlerinde, Şehir Mezarlığı içerisinde bulunan Özgecan’ın mezarını ziyaret Aslan ailesi ve yakınları gözyaşlarına boğuldu. Yasin okunması ile başlayan anmada gözyaşlarını tutamayan anne Songül, baba Mehmet ve Beste ile Barış Ali Aslan kardeşler dua etti.
Heykeltıraş Mehmet Aksoy tarafından kızının mezarına yapılan anıt heykeli okşayan anne Songül Aslan uzun süre mezara baktı. Okunan dualara eşlik eden Songül Aslan güçlükle ayakta durabildi.
Mersin’in Tarsus İlçesi’ndeki Çağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nde okuyan Özgecan Aslan, 11 Şubat 2015’te okuldan çıktıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamadı.
Bunun üzerine aile, polise kayıp başvurusunda bulundu. Özgecan ailesi ve polis tarafından her yer de aranırken, Tarsus-Mersin-Adana arasında yolcu taşıyan 33 B 8756 plakalı minibüsün sürücüsü Ahmet Suphi Altındöken jandarma kontrol noktasında durarak otobana nasıl çıkacağını sordu. Askerler, minibüsün tarif ettikleri yol yerine ormanlık alana doğru gittiğini fark edince şüphelenip yol kenarında durdurarak arama yaptı.
ÖZGECAN HAYATTAYKEN 2 ELİNİ KESMİŞ
Sorgusunda suçunu itiraf eden Suphi Altındöken, cinayeti en ince detayına kadar soğukkanlılıkla anlatarak, "Otobüste bulunan bıçağı sol kapı gözünden alıp boğazına, boynunun şah damarına doğru soktum. O panikle bir iki defa daha boğazına soktum çıkardım. Araçtan inip Fatih’e boğazını kestiğimi söyledim. Bu sırada bayandan harıltılı bir şekilde nefes alıp verme sesi ve öksürük sesi geliyordu. Fatih bu sesi duyunca ’Oğlum madem yaptın yüzünü cırmalamış, kızın tırnaklarına kimliğini bırakmış gibisin’ dedi. ’Ne yapayım?’ diye sordum o da bana ’Ellerini kes’ dedi. Bu sırada Fatih aracının ön tamponuna koyduğum bıçağı alıp bana verdi ben de o panikle araca girdim. Bu sırada bayandan hala harıltılı bir ses geliyordu ve yaşıyordu. Bayanın iki elini de bileklerinden kestim" diye ifade verdi.
CEZALARINDA İNDİRİM YAPILMADI
Tutuklanarak cezaevine konulan Ahmet Suphi Altındöken, Necmittin Altındöken ve Fatih Gökçe’nin yargılandığı Tarsus 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde karar 3 Aralık 2015’te çıktı. Mahkeme heyeti, her 3 sanığı da ’Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Mahkeme heyeti ayrıca katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken’i ’Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürme, başka bir suçu işleyememekten kaynaklanan infialle öldürme, nitelikli cinsel saldırıya teşebbüs ve cinsel saikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan 27 yıl, Fatih Gökçe’yi ise aynı gerekçe ile 24 yıl hapis cezasına çarptırdı.
KADIN CİNAYETİNDE VERİLEN EN AĞIR CEZA
Öte yandan mahkemenin sanıklar hakkında verdiği cezalar, bir kadın cinayetinde hiçbir indirim ve iyi hal uygulanmaması ve tüm sanıklara müştereken ceza verilmesi nedeniyle Türkiye’de bugüne kadar verilen en ağır ceza olarak nitelendirilmişti. Mehmet ve Songül Aslan çiftinin evlilik yıldönümleri olan 3 Aralık’ta çıkan yerel mahkemenin kararı Yargıtay’da bekliyor.