Özellikle kızları hedef aldılar

Güncelleme Tarihi:

Özellikle kızları hedef aldılar
Oluşturulma Tarihi: Mart 27, 1998 00:00

Haberin Devamı

ABD'de iki küçük çocuğun gerçekleştirdiği korkunç okul katliamının şoku, toplumda ateşli silahların piyasada serbestçe satılmasına duyulan öfkeyi yeniden alevlendirdi. Çocuk katillerin ateş ederken özellikle kızları hedef almaları ve benzeri olayların daha önceki yıllarda da meydana gelmiş olması, son derece düşündürücü bulunuyor.

GEÇEN salı günü Arkansas eyaletinin Jonesboro kentinde meydana gelen olayın faillerinden 11 yaşındaki Andrew Golden'ın katliamda kullanılan silahlar da dahil olmak üzere, büyükbabasından tam 7 adet çeşitli tip ve çapta silah çaldığı ortaya çıktı. 13 yaşındaki suç ortağı Mitchell Johnson ile birlikte katliamı gerçekleştiren Andrew'nun ayrıca babasından atış dersleri aldığı ve bu konuda son derece usta olduğu da öğrenildi.

Büyükbaba Doug Golden, torununun olayla ilgili hiçbir şey hatırlamadığını, sadece otoparktaki bir araca birkaç el ateş ettiğini ve cinayet itirafında bulunmadığını söyledi. Büyükbaba, ‘‘Çocuklar sadece arkadaşlarını korkutmak istemişler’’ dedi. Büyükbabanın verdiği bilgiye göre torunu 3 adet tüfekle 4 adet tabanca çalmış.

Eyalet polisi, katliamda kullanılan silahların bir ‘‘30.06’’ tüfeğiyle 44 kalibrelik bir tüfek olduğunu bildirdi. Çocukların ateş açarken bir av tüfeğinin dürbününü kullandıkları da ortaya çıktı.

Andrew'nun büyükbabasından çaldığı silahlar arasında 44 kalibrelik bir Magnum, İkinci Dünya Savaşı'ndan kalma 33 kalibrelik bir karabina, bir adet 38 kalibrelik Smith Wesson ve 22 kalibrelik Magnum yarı otomatik tabanca bulunuyor. Bu arada kentteki herkes, büyükbabaya bu kadar silahı çocukların ulaşabileceği yerde tuttuğu için lanet yağdırıyor.

ALARMI DA O ÇALMIŞ

Mitchell Johnson'la birlikte kefaletsiz olarak nezarette tutulan Andrew Golden, aynı zamanda okulda yangın alarmı veren kişi olduğunu da itiraf etti. Westside Ortaokulu'nda verilen sahte alarm üzerine dışarı koşan öğrenciler üzerine çalılıkların arasından ateş açan Andrew ve Mitchell, dört kız öğrenciyle Shannon Wright adlı öğretmenin ölümüne neden olmuşlardı. Olayda biri öğretmenle 10 öğrenci yaralanmıştı.

Jonesboro Çocuk Mahkemesi'nin yargıcı, iki çocuğun 29 Nisandaki ön duruşmaya kadar cinayet sanığı olarak nezarette tutulmalarına karar verdi.

Öldürmem gereken bir sürü insan var

Olayın görgü tanıkları Andrew ve Mitchell'in katliam sırasında özellikle kızları hedef aldığını söylediler. Andrew'nun büyükbabası da kurbanların hepsinin kız olmasından anlaşıldığı kadarıyla çocukların rasgele ateş etmediklerine inandığını belirtti.

Bu arada katil zanlısı çocukların ilk haberlerde belirtildiği gibi kuzen olmadıkları anlaşıldı. Olay sırasında yaralanan tek erkek çocuk olan 13 yaşındaki Tristian McGowan'ın Andrew'un kuzeni olduğu belirtildi.

Tepeden tırnağa kamuflaj giysilerine bürünerek katliamı gerçekleştiren iki çocuğun neden böyle korkunç bir suç işlediğini kimse tam olarak bilemiyor. Tanıkların çoğunun ifadesine göre Mitchell, kız arkadaşı tarafından terk edildiği için son derece öfkeliydi ve olaydan bir gün önce çevresindekilere ‘‘Bir yığın öldürmem gereken insan var’’ demişti.

Çocuklarla ilgili bilgi veren komşuların anlattıklarına göre 11 yaşındaki Andrew, kimi zaman şeytanca tavırlar takınan ve babası tarafından silah atmaya alıştırılmış bir çocuktu. Mitchell ise çok nazik ve hassas bir çocuktu. Kilise korosunda şarkı söylüyordu ve kızlara iskemle tutacak kadar da kibardı. Ancak geçen yaz aylarında inanılmaz bir değişim geçirdi ve ‘‘Kan Çetesi’’ adlı bir gruba girip, kamuflaj kıyafetleri içinde dolaşmaya başladı; kiliseye gitmeyi de bıraktı.

Kahraman öğretmen

Jonesboro kenti, okul katliamı sırasında öğrencisini korumak uğruna can veren öğretmenin ardından yas tutuyor. Görgü tanıkları, 32 yaşındaki İngilizce öğretmeni Shannon Wright'ın Emma Pittman adlı öğrencisini korumak için öne atılarak kurşunlara hedef olduğunu söylediler. Öğretmenin eşi Mitchell Wright, karısının bütün hayatı boyunca mezun olduğu okulda öğretmenlik idealiyle yaşadığını belirterek ‘‘Bir gün olsun eve gelip çocuklardan şikayet ettiği olmamıştı. Çocuklarla çalışmaktan, onlara yardımcı olmaktan büyük zevk alırdı’’ dedi.






Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!